🌹36.BÖLÜM🌹

1.2K 99 14
                                    

~Ertesi Gün~

Kahvaltı masasından kalkmadan önce bir dikişte sütümü bitirdim ve gülümsedim.

"Ben hazırım babacığım. Sen de yediysen çıkalım mı?"

Babam şaşkın bir biçimde beni baştan aşağıya süzdü. İfadesi, bu benim kızım mı? Yoksa kafasına saksıdüştü? gibisindendi.

"Şaşırdın dimi?" Dedim tek kaşımı kaldırırken.

"Şaşırma ama bugün güne güzel başladığımı düşünüyorum o yüzden seninle gitmeye karar verdim."

Peçetesiyle ağzını silip yerinden kalkarken,

"Pekâlâ, o zaman çıkalım." Dedi.

Bir an önce evden çıkıp okula gitmek istiyordum. Taehyung'ı dört gözle bekliyordum ve dersini dinlemeyi de çok özlemiştim.

---

Arabada vaktin nasıl geçtiğini anlayamamıştım bile fakat o zaman diliminde babama yarıyıl tatili için Taehyung'ın da bizimle gelmesi konusunda onay almıştım. Bunu hemen haber vermem gerekiyordu.

Okula giriş yapınca elimden geldiğince hızlı hareket ederek öğretmenler odasına vardım. İçeriye bakınıyorken omzumda hissettiğim el sebebiyle korktum. Arkamı dönünce Taehyung'un sıcacık gülümsemesiyle karşılaşınca rahatlayıp gülümsemiştim.

"Ihm, Bay Kim biraz konuşabilir miyiz?"

Okuldayken böyle resmi konuşmak beni deli ediyordu. Zorunlu olması da cabasıydı.

"Tabiki de öğrenci."

O gülümserken benim suratım beş karıştı. Resmi ol deyince iyice resmiyete bürünmesi gıcık ediyordu beni.

Kenara bir yere geçtiğimizde mümkün olduğunca kısık sesle konuşmaya çalıştım.

"Babama tatil için gelip gelemeyeceğini sordum..."

Rahat pozisyonu birden ciddileşti ve beni dört gözle dinlemeye başladı.

"Ve...gelebiliyorsun!"

Sesimi biraz yükselttiğimi fark edince elimle ağzımı kapattım ve etrafa bakındım. O ise duyduklarıyla ufak çaplı şok yaşarken dona kalmasını izlemek çok eğlenceliydi.

Zar zor dudaklarını aralayıp etrafı kontrol ettikten sonra konuşmaya başladı.

"Mükemmel bir haber bu! O zaman eğlenceli akşamlar bizi bekliyor olacak."

Göz kırpıp sırıtması beni birazcık endişelendirmişti. Fakat bir kere bu kuyuya ben atmıştım kendimi ve ceremesini de çekmek zorundaydım.

"Neyse, o kısmını sonra tartışırız. Şimdi ben derse gidiyorum ve senin dersini dört gözle bekliyor olacağım Kim Taehyung-ah."

En şirin halimi takınıp bir numaralı şirin kız gülümsememi de atmayı ihmal etmeyip yanından ayrıldım.

Merdivenleri birer birer çıkarken ilk 4 dersin Taehyung'sız nasıl geçeceğini düşündüm. Çıkar yol bulmaya çalıştım. Onun yüzünden aklım fikrim hep o olmuştu. Neredeyse onun dışında başka bir şey düşünemiyordum bile.

Sınıfın önüne geldiğimde içerinin fazlaca birbirleriyle etkileşimde olduğunu farkettim. Özellikle kızlar ayaklanmıştı ve benim sıramın etrafında toplanmışlardı. Neden peki? Aklımda soru işaretleriyle kızlar topluluğunu aşmaya çalışıp sırama ulaştım.

Gördüklerime inanamayıp bir anda ağzımdan bir bağırtı kaçtı.

"Jungkook!"

Kızların ve Jungkook'un bakışları beni bulduğunda sesimin tonunun biraz fazla kaçtığını idrak etmiştim.

Beni görünce dişlerini göstererek gülümseyip sıradan kalktı ve yanıma gelip bana sarıldı.

"Eunsun! Ne kadar özlemişim seni!"

Şaşkınlığıma hakim olmaya çalışarak ona sıkıca sarıldım. Jungkook'la anaokulundan beri arkadaştık. Hatta anaokulunun kapısında tanıştığım sıcakkanlı bir çocuktu ve o zamandan beri de en yakın arkadaşım olmuştu.

Birbirimizden ayrıldığımızda etrafı pek aldırmadan yerime geçtim ve kızların dağılmasını sağladım. Yanıma oturan Jungkook'un saçlarını elimle dağıtıp,

"Nasıl oldu da geldin bu okula?"

Dedim. Bu hareketimi hiç sevmezdi bu anaokulundan beri gıcıklık yapmak için kullandığım sayılı şeylerdendi.

Gözlerini devirip kafasını geri çekti ve saçlarını düzeltirken konuşmaya başladı.

"Annemin iş yeri yeni şubesini buraya açtı ve iş yerinde de en kıdemli annem olduğu için onu yönetici yaptılar ve biz de buraya taşınmak zorunda kaldık."

Ardından kaşlarını çatıp işaret parmağını tehditkâr biçimde bana doğru sallayıp,

"Şu huyundan da vazgeç artık yoksa ben de seni gıcık edecek şeyleri yapmasını bilirim." Dedi.

Jungkook'un yaptıkları cidden çileden çıkarıcı şeyler oluyordu o yüzden ellerimi teslim olurcasına kaldırdım ve ciddi bir ses tonuyla,

"Tamam yapmam fakat istemeden olursa buna da bir şey deme lütfen." Dedim.

"Orasını düşünürüm artık bana kalmış bir şey o."

Şeytani sırıtışı çok şey ifade ediyordu bana. Bu yüzden bir tık daha dikkatli davranacaktım bu konu üzerinde.

"Bu arada Eunsun okul sonrasında benimle bir kahve içmeye gelirsin öyle değil mi? Hem biraz etrafı gezdirirsin bana ve eski anılarımızdan bahsederiz?"

Hayır diyemeyeceğim o alışagelmiş masum bakışlarını atarak beni yenmişti. Kabul edip aklımda nereleri gezdirebileceğimi tasarlıyordum.

Ders zilinin çalmasıyla konuşmamıza tatlı bir şekilde son verip dersi verecek hocayı beklemeye başladık.

Eveeeet işler garipleşiyor! Jk de nerden çıktı? 😂😂😂 umarım bölümü seversiniz! Sizleri seviyorummm lütfen vote ve yorumları unutmayın!💜🤗

𝐓𝐄𝐀𝐂𝐇𝐄𝐑 ❦ 𝓣𝓪𝓮𝓱𝔂𝓾𝓷𝓰 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin