🌹24.BÖLÜM🌹

12.4K 899 211
                                    

Elimdeki süpürge ile yerlerdeki gülleri süpürmeye çalışırken gözüm hafiften Taehyung'a kaydı.Hiç bir iş yapmadan yatağa yayılmış bir biçimde televizyon izliyordu.

"Ya! Buraları temizlemeyi sen önermiştin,şimdi neden yatıyorsun?"

İstifini dahi bozmadan cevapladı."Sen temizliyorsun işte.Ben biraz dinleneyim o kadar saat uçak yolculuğu yordu beni."

Elimdeki süpürgenin sapını sinirle sıktım.Aynı zamanda dişlerimi de farkında olmadan sıkıca kenetlemiştim.

"Pardon da,ben neyle geldim buraya acaba?" Elimin tekini belime koydum.Gözlerini bana çevirip arada bir televizyon ekranına bakarken,

"Uçakla." Dedi.Bir de ukalalık yapıyordu.İçimden 'sen şimdi görürsün yatmayı!' dedim ve elimdeki süpürgeyi kenara bırakıp bir koşu lavaboya gittim.Orada bulduğum herhangi derin bir kaba suyu doldurup aynı hızla Taehyung'un yanına döndüm.Sırtı bana dönük biçimde izliyordu televizyonu.

"Bunu hakettin sen!" Diye bağırdım ve kabın içindeki bütün suyu üzerine boşalttım.Tabiki de Taehyung adımı kükrer biçimde söyleyip yataktan hızla kalktı.

"Seni mahvedeceğim! Eğer kaçmaya çalışırsan bu senin açından daha da kötü olur!"

Bir yandan bağırırken bir yandan da beni kovalamaya başlamıştı bile.Bense biraz tırsmıştım açıkcası ama saçları alnına yapışınca cidden komik olmuştu.

"Bay Kim kovalamayı bıraksanız artık?!" Koşarken nefes nefese söylemiştim bunları.Zaten oda çok büyük değildi ve bir de biz burada kovalamaca oynuyorduk.

"Bu yaptığını ödetmeden olmaz!"

"O zaman daha çok koşacaksınız!" Deyip kahkaha attım ve hızla jakuzinin mermerlerine basarak ayakta dikilmeye çalıştım.Ellerimi diz kapaklarımın üzerine yerleştirip soluklandım.

"Ama....biraz dinlensek...iyi olur."

Dediğin de nefes nefese iken arada ona kaçamak bakışlar attım.Yorulmuştu ve terlemişti.Elleriyle saçlarının önünü düzeltti.Onu kızdırmak için aklıma gelen o cümleyi kurdum.

"Ahjussi,yoruldunuz mu? Bu kadar yaşlandığınızı bilseydim sizi koşturmazdım."

Kaşlarının altından bana bir bakış attı.Onu kızdırmayı başarmıştım.

"Bana Oppa demeye ne dersin?"

Deyip yaptığı ani hareketle bileğimi kavradı.Ben tabii mermer üzerinde durduğum için dengemi kaybettim ve Taehyung'un üzerine düştüm.

Şu an o kadar büyülü bir anın içindeydik ki anlatmaya kelimeler yetmez.Ben Taehyung'un üzerinde iken sadece onun o eşsiz gözlerine bakıyordum.Tek kelime dahi edemez durumdaydım.Neden bilmiyorum ama onun bana böyle bakmasını,böyle dokunmasını özlemiştim.İkimizin de çıtı çıkmıyordu ve bıraksalar ömür boyu böyle kalabilecek bir ruh halindeydik.

Saçlarımın gözümün önüne düşmesi burnumu kaşındırmış ve hapşurmama neden olmuştu.Elbetteki de yüzüne hapşurmamıştım ve tam zamanında sağ tarafa dönebilmiştim.Üzerinden hızla kalktım ve kıyafetlerime çeki düzen verdim.

"Imm..ben şe-şey yapayım....Şu gülleri çöpe atayım!"

Hızla bir poşet içine topladığım gül yapraklarını kaptım ve lavaboya koştum.Kapıyı arkamdan kapattım ve lavabonun önüne geçip,aynadaki yansımama baktım.Yüzüm dometese dönmüştü.Sanırım ondan ayrılmış olsam da içimde,derinlerde bir yerde hâlâ onu seviyordum.Belki de başta beni kırdığı için onunla olmayı kabullenemiyorumdur? Suyu açtım ve avuçlarıma doldurduğum bol suyu yüzüme çarptım.Bir kaç kez aynısını tekrarladıktan sonra suyu kapatıp güllerin olduğu poşeti çöpe attıktan sonra yüzümü hafif nemli kalacak şekilde kuruladım.

𝐓𝐄𝐀𝐂𝐇𝐄𝐑 ❦ 𝓣𝓪𝓮𝓱𝔂𝓾𝓷𝓰 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin