Özden'in dalga geçen ifadesini başını kaldırıp ona bakmadan önce de gayet iyi tahmin edebiliyordu Bahar. Zaten bir çantası bir de kestirmeye kıyamadığı saçları sürekli arkadaşının dilindeydi. Kafasını kaldırmadan "Hoş geldin Öz!" dedi. Aynı anda eline gelen tokayı çantadan çıkardı, Özden'e bakıp sırıtarak salladı.

Özden yüzünü buruşturdu.

"Milyon kere dedim sana, bana Öz deme diye! Benim adım Özden ya! Öz ne ya!"

Arkadaşı homurdanarak kendini Bahar'ın karşısındaki sandalyeye atarken Bahar güldü.

"Sen de ikide bir çantama sarma! Dişe diş!"

"He aman, altta kalma sakın. O çenen bir bana gelince düşüyor zaten, Atakan etrafta olunca dilin bir yerlerine kaçıyor nedense!"

Bahar elindeki tokanın dişlerini kapmak istiyormuş gibi Özden'in yüzüne yaklaştırdı, burnunun ucuna getirip tıkırdattı.

"Koparırım o burnunu. Atakan ne alaka şimdi ya?"

Özden arkadaşının elini hafifçe iterek sırıttı.

"Bak sesin yine içine kaçtı. Kafeye gelirken gördüm. Sokağın köşesinde, kabilesiyle beraber"

Bahar'ın yüzü düştü.

"O kız da var mıydı?"

Özden gözlerini devirdi.

"Çay söylüyorum. İçmedin dimi?"

"Yok içmedim. Ya söylesene o kız da var mıydı?"

"Ay bir dur!"

O sırada yanlarına gelen kafenin genç çalışanı Tekin'e gülümsedi Özden. Bahar oflayıp puflarken ona başıyla arkadaşını gösterip "Nesi var bunun?" diye sessizce soran garsona "Boş ver" der gibi elini salladı.

"Ders çalışmaktan devreleri yandı Tekin abi. Ne var ne yok? Verebildin mi şu meşhur dersi?" derken sırıttı Özden.

Tekin güldü.

"Yok be, nerde! O adam o fakülteden gitmeden bana o dersten geçmek haram"

"Ne kinciymiş ya!'"

"Kinci, hem de nasıl! Neyse bırak şimdi sen benim hocayla derdimi de ne oldu senin Erasmus?"

Bahar soruyu duyar duymaz kafasını kaldırdı.

"Sahi!" dedi hafif bir tedirginlikle. İkisi de yarım dönem bile olsa yurt dışında okumak için yanıp tutuşsa da Bahar, abisinin askerde oluşu yüzünden bir sonraki seneye bırakmıştı hayallerini. Özden'e uzanıp elini tuttu.

"Özür dilerim, ben onu unutmuşum. Belli oldu mu?"

Özden anlayışla güldü. Tekin'e döndü.

"Yok Tekin abi, daha belli olmadı. Bir kaç güne belli olur sanırım"

"Hadi hayırlısı o zaman. Çay mı?"

"Sana zahmet ya, iki tane."

"Geliyor hemen."

Tekin oturdukları masadan uzaklaşırken Bahar öne doğru eğildi.

"Erasmus sınav sonucun belli oldu diye heyecan yaptım senin yüzünden"

"Belli olmadı sarı kuşum, ben ne yapayım" derken gülümsedi Özden, "Hem belli olduğu an tepene binerim zaten."

Bahar gururla doğruldu, başını geriye atıp hayallere dalmış gibi tavana doğru baktı. İçini çektikten sonra Özden'e bakıp neşeyle ünledi.

BaharDove le storie prendono vita. Scoprilo ora