"Pekala, hadi bir kafeye gidelim. Sana bir özür borçluyum?"
Oğlanın konuşması ile genç kız başını sağa sola salladı.
"Ben üzgün değilim ama bu sefer kurtulamazsın müzik ustası Min Yoongi"
Genç kızın konuşmasının ardından Yoongi gülümsedi ve kızı bileğinden kavrayarak bir yere çekiştirmeye başladı. En küçük ise arkalarından onlara bakakalmış ve şaşkındı. Kızın küçük olana el sallaması ile küçük olan gülümseyerek büyüklerinin peşinden ilerlemişti. Bu el sallama ' görüşürüz moruk' anlamından ziyade ' ne bekliyorsun bizimki' gibi bir şeydi. Uzun bir süre sonra hepsi birlikte yolda ilerlerken kızın gözleri tanıdık alanda dolanmıştı. 'Buraya bilerek getirmedi herhalde' diye içinden geçirip duruyor ve beklentiyle etrafına bakınıyordu. Eğer buraya getirdiyse.. bu harika ! Diye bağırıyordu iç sesi. Adımları merakını söndürürcesine hızlandığında gülümsedi ve önündeki paslanmaya yüz tutmuş tahtrevalliye baktı. Yoongi burada oturan kıza şaka yapmak adına kendi isteğiyle binmişti bu tahtrevalliye yıllar önce. Kız gülümsedi ve anılarının tekrar canlanmasına izin verdi.
"Burayı hatırlıyor musun ?"
Yoongi'nin parmağı ile gösterdiği kuru alana bakarak güldüler.
"Burada önceden yemyeşil çimenler ve rengarenk çiçekler vardı."
"Ve ben o gün bir buket çimenin tadı nasıl, öğrenmiştim"
Genç kızın ekleme yapmasıyla yanlarındaki küçük gülmeye başlamıştı.
"O zamanlar bu huysuz kedi çok tombik ve sevimliydi. Fakat! Çok da şakacıydı. En fantastik şakalarını benim üzerimde test eder ve onaylardı."
Genç kızın devam etmesi ile en küçükleri pür dikkat odaklanmış onları dinliyordu.
"Hoşuma gidiyordu Taeri. Üstündeki lacivert sweatshirt ile dikkatimi çekmiştin."
Küçük olan ses çıkarmak suçmuşçasına konuşmuyordu. Genç oğlan parmağını tahtrevalliye çevirerek güldü.
"Burada senden önce yere inmiştim ve sen haliyle yere çakılmıştın. Elindeki dondurma yere düştü diye ağlamaya başlamış ve yere çömelmiştin."
O anlar ikisinin de hatta küçük olan orada olmasa bile oradaymış gibi aklında canlanıyordu.
"Daha sonra bana dondurma almaya gitmiş ve dondurmamı bana vermemişti. Bende onu kovalarken.."
Genç kız parmağı ile yarısı kurumuş dere yatağını işret etti. Hala fazlasıyla derin ve ıslaktı?
"Oraya düşmüştüm. Yoongi ise korkudan ne yapacağını bilemeden annemi çağırmaya gitmişti."
Aklına gelen anılarla gözlerini yumdu kız.
"Ben oraya düşmüştüm ve-"
"Ve ben seni kurtarmıştım."
İwit uzun bir süre bununla idare edin sjsj
Bunu da serviste yazıyorum.
Çok muazzam fikirlere sahip bir ailem olduğu için şehir içi gezmesine servis tuttuk ve sabah saat 7.30 dan beri yoldayız. Şu an saat 22.58 eve dönüyoruz veee bunu yazayım dedim.
Minkookhei13
Günlük 😂
YOU ARE READING
BAD BOY/ Kim Namjoon/ Tamamlandı✓
Fanfiction"Aç şu lanet gözlerini!" Dolabının yanına kıvrılmış küçük çocuk gözlerini daha sıkı yumdu. İstemiyordu karşısındaki kötü çocuğa bakmak. Biliyordu ki bakarsa canı yanacaktı. Her zaman olduğu gibi... "Sana diyorum lanet olasıca! Ne hakla benim kitapla...
