❝kim taehyung zekiydi, karizmatik bir gülüşe sahipti ve uzun zamandır gözleri park jimin'in üzerindeydi.❞
essalied için ♡
↯120619
vmin içinde #4 | 201020
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✧*。
jimin, parmağındaki taehyung'dan kalma, koca, kehribar rengi taşıyla oldukça abartılı duran, yüzükle oynuyordu. üçünün paylaştığı eve gittiklerinde jimin, duygusal dakikalar yaşamıştı. hoseok, ona temiz kıyafetler vermiş ve odasında vakit geçirmesi için zaman tanımıştı. ve işte buradaydı odasının ortasında dikiliyordu.
jimin, yüzüğü parmağından çıkarıp çekmecesine koydu ve sanki yüzük lanetliymiş gibi ondan kaçındı. ardından kafasını kaldırıp odasına baktı. oda tamamen bıraktığı gibiydi, hiçbir şeyin yeri değişmemişti fakat yatağının birkaç kere dağılıp düzelmiş gibi bir hali vardı.
gözü pencereye kaydı. 'taehyung beni hep buradan izledi.'
düşündüğüyle içi ürpermişti. pencereye gitti ve zebra perdeyi ipinden çekip aralık kalmaksızın kapattı. bu oda onu huzursuz ediyordu. bu evde güvende değildi.
yorgunluğunu atması adına bir duş almış sonra giyinip kuruladığı saçlarıyla salonda onu bekleyen arkadaşlarının yanına gitmişti. hoseok, ayaklarını yoongi'nin kucağına uzatmışken ona dönüp gülümsemişti. namjoon, kenara kayıp jimin için yer açtı. artık eskisinden de zayıf olan genç hemen istenen yere oturup namjoon'a sokulmuş, gözlerini mutlulukla kapatmıştı.
"neler olduğunu senden duymamız gerek." yoongi, ilgiyle konuya girmişti. onunla konuşmak istediği günden beri ona ne olduğunu deli gibi merak ediyordu.
jimin, kafasını yasladığı yerden usulca kaldırırken yoongi'ye dönmüştü. hoseok da yerinde doğrulunca televizyonun sesini kıstı.
şimdi tüm gözler, yarası daha taze olan ufak gencin üzerine toplanmıştı. jimin, ellerini kucağında birleştirip parmaklarıyla oynamaya başladı.
"o gün sana taehyung'daki değişimden bahsedecektim, haberin olup olmadığını bilmem gerekiyordu. keşke seni ona bırakmasaydım." yoongi, suçlulukla ensesini kaşıdı.
"iş işten geçti artık, sorun yok." jimin, gülümsemeyi denedi. aklına malikanede yaşadığı korku dolu anlar hücum ederken yutkunmuştu. "o gün beni bahçenin fazla bilinmeyen bir kenarına götürdü. çantasından silah çıkardı-"
"siktir, seni onunla tehdit etti deme bana sakın." namjoon, gözleri kocaman açıkken sorduğunda jimin,ufak bir baş hareketiyle dediklerini onaylamıştı.
"ç-çantasında bir uziyle okula gelebilecek kadar kaçık biri." jimin, derin bir nefes aldı. "çığlık atar ya da bağırırsam kafamı uçuracağını söyledi, hiçbir şey yapamadım. sonra beni bayılttı. en son beni bagaja tıktığını hatırlıyorum."
hoseok'un dehşetle bakan suratı jimin'e acı dolu gelmişti. hoseok, canından çok değer verdiği dostunun bir çöp gibi, ufak bir yere sığdırıldığını duyunca taehyung'u elleriyle gebertmek istemişti. namjoon, yumruklarını sıktı.
