Maden (Bir Marvel Kurgusu)

0.1/1.0 @JasmineHayleyBlack

  Kahve makinesi kahvenin olduğunu haber verirken yüksek taburelerden birinde oturuyordun. Kahvenin kremasının kokusu burnuna dolarken yanlış bir şeyler olduğunu hissettin. Gözlerimi kıstın ve başka bir kokuyu almaya çalıştın. Thor'un gelişini bildiren yanık çimlerin kokusunu yakaladın. Neyse ki Tony, Kırılma Noktası'nın bu huyunu bildiği için çimlerin yapma olanlarını seçmişti. Dolayısıyla ölüp giden yeşil dostların için üzülmene gerek yoktu.

  Peki neden huzursuzlanmıştın?

  Gözlerini kapatarak kulaklarımı güçlendirdim. Thor ve Loki evin kapısına yaklaşıyordu, birkaç kuş toplanıp güneye, sıcak yerlere uçuyordu. Gökyüzü açık mavi ve güneş her zamanki kadar parlaktı.

  Ama huysuzluğun sürmeye devam ediyordu. Bedeninin bir şeye karşı savaştığını hissediyordum.

  Peki o şey neydi?

  Rahatsızlığın zaten bozuk olan düşüncelerini daha da karıştırırken kaşlarını çattın. Hani bazen sırtınızın kaşındığınızı hissedersiniz ya ama kolunuzun uzamayacağı bir yerdir. İşte öyle hissediyordun ya da bacağın karıncalanıyormuş gibi ya da...

  Normal zamanlarda düşüncelerinin uzamalarını durdurmazdım ama havadaki şey seni o kadar rahatsız ediyordu ki sessizliğe ihtiyaç duyuyordun.

  "Hey, bak Loki! Geçen sefer tanıştığımız kız da buradaymış. Merhaba şey, adın neydi?" Diye sordu Thor.

  Sorunun onlar olup olmadığını düşündün. İki taburende döndün ve başını inanılmaz derecede yan tarafa eğerken onların enerjilerini inceledin. Thor'un enerjisi tartışmasız olarak elektrik mavisiydi. Neşeli ışık patlamaları oluyordu. Loki'ninki ise yeşildi ve ufal tefek görülen açık renklerden de onun mutlu olduğunu anlayabiliyordun.

  Yine de hissettiğin tuhaflığın bir kısmı onlardan geliyordu. Onlardı ama aynı zamanda onlar değildi ve bu bilinmezlik kafanı kesmene sebep olacak kadar berbat hissettiriyordu.

  Bedeninin savaştığını hissediyordun ve aklına biyoloji dersinde öğrendiğin beden savunmalarını hatırlıyorsun. Ateş yükselir, akyuvarlar hastalığı iyileştirmeye çalışır ve bazen kusulur.

  Bir an kusarsan nasıl görüşeceğini düşündün. Safra yeşil mi olurdu beyaz mı? Tadı acı mı olurdu ekşi mi? Adezyonu mı kohezyonumu yüksek olurdu?

  Ne yemiştin, diye sordun kendine ama daha sonra kusamayacağını hatırladın.

  Hiçbir şey seni hastalandıramazdı. Malum Sonsuzluk Taşı olaylarından ve bedenini kaplayan taşlardan dolayı.

  Ama bir şey seni çok fena rahatsız ediyordu ve konumun her nasılsa bu iki tanrıyla alakası vardı.

  Neyse ki sen bütün bunları düşünene kadar sadece iki salise geçmişti. Bu yüzden gülümsemekte geç kalmamıştın.

  "Merhaba Thor! Merhaba Loki! Sizi görmek çok güzel çocuklar," dedin. Thor, Loki'nin omzuna vurdu.

"Sana dünyada hoş karşılandığımı söylemiştim Loki," dedi ve buzdolabına doğru yürümeye başladı Thor. Onun gri ve içinde evine dünya yiyeceğin bulunduğu dolaba doğru yürüyüşünü biraz izledin ve sonda onun aç bir adam olduğu gerçeğine omuz silkerek Loki'ye döndün. Nihayetinde iki tanrı arasında zihin yoluyla konuşmayı bilen oydu ve Kötülükler Tanrısı geçmişi belki sana yardımcı olabilirdi.

  "Hey," dedin senden binlerce yaş büyük olan adamın zihnine sızarak. "Zihin yoluyla konuşabilir miyiz? Önemli bir konu var da," diye ekledin.

  "Zaten konuşmaya başladın ölümlü. Neymiş şu önemli şey?" Dediğinde göz devirdin ve ona ölümlü olup olmadığının bilinmediğini söyledin. O da sana göz devirdikten sonra hissettiğin o rahatsızlıktan bahsettin. Arkasını size dönmüş dolaptan bir şeyler tıkınan Thor sizi duymasın diye sessizce gülmeyi tercih etti ve bunun önemsenmeyecek bir şey olduğunu söyledi. Büyük ihtimalle uzun zamandır banyo yapmadığını belirtmeyi de ihmal etmedi.