BÖLÜM,2

24.5K 957 31
                                    

Günler birbirini kovalarken Ilgaz'ın babası Kenan Bey duyduğu baberle bir kez daha yıkılmıştı.
Daha bir hafta önce tek böbreğini bir servet karşılığında verecek olan adam.
Bugün vazgeçtiğini söylemiş ve hastaneye gelmemişti.
Bugün on iki de nakil yapılacaktı sözde ama adama dünden beri ulaşamıyorlardı.
Kenan bey ve Necla Hanım, belki bugün gelir diye umutla beklerken adamın yurt dışına gittiğini söylemişti adamları.

Ilgaz, ise hiç üzülmemişti bu duruma. Çünkü hiç umut bağlamamıştı. Tahmin ediyordu böyle olacağını.
Babası bilmesede Ilgaz, kimlerin yaptığınıda biliyordu.
Amcasının ve kuzenlerinin onun ölümünü dört gözle beklediklerini biliyordu.
Babasına bu durumu belli etmek istemiyordu.
Amcasıyla babasını aralarını açmaktan korkuyordu.
Ilgaz, asla aptal bir adam değildi.
Amcası ve kuzenlerinin neler çevirdiğinin farkındaydı.
Ilgaz'ın ona sadık ona yürekten bağlı adamları vardı.
Amcasının ve kuzenlerinin yaptıkları her şeyi ona bildiriyorlardı.
Genç adamı tek kahreden şey ailesiydi.
Babası ve annesini üzgün görmek Ilgaz'ı da çok üzüyordu.
Ailesi ise onu kaybetmekten korkuyordu.
Yıllarca Ilgaz, için yaşamıştı annesi.
Her şeyi geride bırakıp oğlunun yaşaması için mücadele veriyordu.

Aslında Ilgaz, için ölmekte bir sorun değildi.
Zaten yıllarca hastanelerde geçmişti hayatı.
Babasının istediği gibi tuttuğunu koparan bir evlat olamamıştı.
Annesinin gurur duyacağı biri de olamamıştı.
Bir tane sevgilisi onu seven bir aşkı bile olmamıştı.
Henüz kalbi bu heyacanı bile yaşayamamıştı.
Ona her bakan kız önce çok yakışıklı diyerek hayran kalırken sonra acımaya başlıyorlardı.
İstese Ilgaz paranın gücünü kullanıp bir çok sevgili yapabilirdi.
İstediği kadınla istediği hayatıda yaşardı.
Onun karakterine tersti böyle şeyler.
Ilgaz, karektersiz ve iğrenç bir adam olmak istemiyordu.
Çıkar ilişkileri ona göre değildi.
Kısacası hayattan fazla bir beklentisi olamayan bir adamdı.
Onun için bu dünyada yaşamak için pek bir sebebi yoktu.
Anne ve babası hariç tabi. Onların emeklerinin boşa gitmesisini hiç istemiyordu.
Sadece ailesi için mücadele ediyordu.
Annesi onun için diğer çocuklarının bakıcılarla büyümesini göze almıştı.
Hastane odalarında kızlarının resimlerine bakarak çok ağlamıştı.
Kadının kalbi hem oğlu hem kızları için yanmıştı yıllarca.
Hele babası oğluna üzüntüsünden kaç defa kalp krizi geçirmişti.
Oğlu ağrı çektiği zamanlarda adam üzüntüden kahroluyordu.
Yine de oğlundan asla umudunu kesmemişti kesmeyecekti.
Hem oğlu hem bütün ailesi için canla başla her şeye göğüs geriyordu.
Hem şirket hem Adana'da ki işler hepsiyle yılmadan yorulmadan meşgul oluyordu.
Ilgaz, yanlızca onları üzmemek için vaz geçmiyordu savaştan.
Onlar için yaşamak istiyordu.
Babasının gurur duyacağı bir evlat olmak istiyordu.
Babası şimdilik her şeyi iyi idare ediyordu
Yanında çok güvendiği adamları vardı tabi.
Kardeşinden fazla güvendiği hem asker arkadaşı hem karısının ağabeyi Kemal, vardı.
Kemal,Kenan Bey, hastaneye gittiği zamanlarda işlere dört elle sarılıyordu
Ilgaz, Kemal dayısını çok seviyordu ve ona son derece düşkündü. Hem her zaman babasının yanında olduğu ve destek verdiği için.
Hemde Ilgaz'ın moral deposuydu dayısı.
Evde, hastanede, okulda, nerde olursa olsun Ilgaz'ın yanına geldiğinde onu güldürür yarınlara umutla bakmasını sağlardı.

"Asla yaşamak için savaşmayı bırakma oğlum.
Hastalığın seni yenmesine izin verme.
Hastayım diyerek hayattan umudunu kesme.
Çünkü bu hayatta hasta olanlar gibi sağlıklı olanlarında bir garantisi yok.
Kimse yarın ne yaşayacağını bilemez.
Bir gün iyi olacaksın, dimdik ayağa kalkacaksın. Anneni babanı çok mutlu edeceksin ve aşık olacaksın.
Hem ben eminim seni bir kız öyle sevecek ki.
İnan gözlerinden fırlayan kalplerle dolanacaksın ortalarda.
Çünkü sen gerçek bir aşk adamı olacaksın.
Sevdiğini dünyanın en mutlu kadını yapabilirsin"

CANIMI BİLE VERİRİM TAMAMLADI. #Wattsy2019Where stories live. Discover now