Bölüm 20 : Aşk

181 10 4
                                    

Bölüm Şarkısı - Billie Ellish/Lovely         

 
    Rüzgar elindeki telefonla yüzüme öylece bakarken heykel gibi mimiksiz suratına bakıyordum. Kalbim çarparken nefes almakta zorlanıyordum sanki.

" Eylül ben..."

"Sen, sen.. Ne diyorsun Rüzgar? Bana dediklerin,yaptığın davranışlar ve başka kızlarla seni görüşüm. Ve en önemlisi Alina! " dedim vücudum heykellikten insanlığa doğru bir geçiş yaşarken.

"Bak ben duygularımı öyle kolay ifade edebilen bir insan değilim Eylül... Sevmekten korkuyorum insanları. Sanki hayatımda kimi sevsem bir anda toz olup uçtu yanıbaşımdan. Ama anlıyorum ki seni kendimden ne kadar uzak tutmaya çalışayım yapamıyorum. Başındaki akbabalar da cabası. " dedi gözlerini gözlerimden ayırmadan.

Ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemediğim bir andaydım. Şoktaydım sanki. Yani bunca zaman kaçmaya çalıştığım Rüzgar şimdi bana aşık olduğunu mu söylüyordu?

"Rüzgar... ne diyeceğimi bilmiyorum ben..."
Aniden sinirlenerek sehpanın üzerindeki vazoyu devirdi ve vazo binbir parçaya ayrılarak her yere saçıldı.

" Bana aşık olduğunu sanıyordum... Ya da beni sevdiğini. Ama hata ettim sanırım. Burak'a aşık olmasan şu an onunla beraber olmazdın değil mi ? " dedi gözlerinden alevler çıkararak.

" Ben sana aşığım aptal ! Burak'a bir şans verdim çünkü sen dengesizliklerinle beni mahvettin. Hayatıma girdiğinden beri ne yapacağımı bilemiyorum. Çevrende başka kızlar olmasına izin veriyorsun, bana bir gelip bir gidiyorsun. Sence de şok olmam aşırı normal değil mi ! " dedim neredeyse ağlamaklı.

Aniden bana yaklaştı, yaklaştı... Ve dudaklarınızı birleştirdi. Sanki daha önce kimseyi öpmemiş gibi hararetliydi.  Aynı zamanda incitmekten korkarcasına dikkatli. Geri çekildiğinde gözlerimi açamıyordum. Bana bakıp sımsıkı sarıldı. Rüyada gibiydim. Sanki birazdan Ekim gelecek ve üzerimdeki pikeyi çekip beni sürükleyerek uyandıracaktı.

Ne kadar süre sarıldığımızı bilmiyordum ama bi süre sonra Rüzgar geri çekildi ve ben de yüzüne öylece bakmaya devam ettim.

" Şimdi karnımızı doyurabiliriz değil mi? " dedi tebessümle.

Ben de başımla onaylayıp telefonumu alarak kapattım. İçten içe hiç rahat değildim çünkü Burak 'ın her ne kadar benden sakladığı bir şey olduğu belli olsa ve Rüzgar' ın bunu benden saklamasına rağmen bu bana göre bir davranış değildi. Döner dönmez Burak ile konuşup hemen bu işi bitirmeliydim. Çünkü Rüzgar ' ı çok sevdiğimden her şeyden çok emindim. Onu her gördüğümde midem kasılıyordu ve kalbim çarpıyordu. Bu aşk mıydı bilmeyecek kadar daha toy olduğumu düşünüyordum ama tek bildiğim onu seviyordum ve kaybetmekten çok korkuyordum.

Masayı beraberce hazırlayıp makarnalarımızı sohbet ederek yedik. Daha sonra ben bulaşıkları yıkarken Rüzgar da odasına çıktı. İşimi bitirdiğimde yukarı çıkıp yavaşça açık olan kapıyı tıklattım.

" Girebilir miyim? Müsaitsen. "

" Müsait değilsem de girebilirsin. " dedi güler gibi bir ses tonuyla.
İçeri girdiğimde odasını biraz toparladigini görüyordum.
" Yardım edebilir miyim ? "
"Hayır gerek yok ben zaten hallettim." dedi.
Başımla onaylayarak raflara özenle dizdiği mavi dosyalardan birini elime aldım.

Bir Eylül HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin