Bölüm 19 / Part 2

173 16 8
                                    


♡ Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu - Tükeneceğiz 


  Bazı anlar vardır , insanın hayatında sorgulamadan kabul edeceği anlar. Yanlış olduğunu bildiğin, ya da sonu çıkmaza gideceğini bildiğin yollar. 

Rüzgar ile oradan çıkıp giderken aklımda tek şey vardı. " Onunla olmak.."  Rüzgar' ın motorunun arkasında yüzüme çarpan ılık rüzgar ve aklımdaki binbir düşünce ile beraber Rüzgar'ın beline sımsıkı sarılmıştım. Nereye gittiğimiz hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Ama girdiğimiz yollardan anladığım kadarıyla şehir içinde uzak bir noktaya taşlı yollardan ilerliyorduk. Bir saatten fazla süren yolculuğumuzdan sonra bağ evine benzeyen bir yerde durakladık.

" Hadi in Eylül. Anlaşılan bir süre burda kalıp kafa dinlemek ikimize de iyi gelecek. " dedi motordan inip kasklarımızı alırken. Ah, sen varken ne kadar kafa dinleyebilirim ki? diye içimden geçiriyordum. Benim sorunum ne Alkan, ne Burak ne de başka bir şeydi. Benim sorunum sadece Rüzgar'dı... Belki de biraz bana söylenen yalanlar ve içinden çıkamadigim karanlık sorulardı. 

Rüzgar 'ın  peşi sıra ilerlerken aklımdan bu sorular geçiyordu. İçeri girdiğimizde şaşkınlıkla dudaklarım aralandı. Bağ evinin içi inanılmaz güzel bir mimari düzen barındırıyordu. Eşyaların özenle seçildiği ve son derece pahalı oldukları ilk bakışta belli oluyordu. Ama sanki daha farklı bi havası vardı bu evin. Pahalılığı ve muhteşem havasının dışında bir şeyler. Sanki büyük hatırlar vardı. Çünkü evin her tarafında değişik boyutlarda çerçeveler ve aile fotoğrafları vardı. Ağırlıklı olarak da hep bir baba ve çocuğun çok önceki yıllarla ait olduğu belli olan fotoğrafları vardı. 

" Elektriği ve sıcak suyu açtım. Yukarıda zaten pek çok oda var. İstersen sen sıcak bir duş al. Ben de ne yiyebiliriz bir dolaba bakayım. "

" Rüzgar burada bir günden fazla kalabileceğimi düşünmüyorsun değil mi? Yani evet yani... Senle gelmeyi istediğim için burdayım ama burada seninle kalamam." dedim tereddüt içinde.

Bir an duraksadıktan sonra yan taraftaki deri koltuğa oturup eliyle gel dercesine beni çağırdı. Koltuğa doğru ilerleyip koltuğun öbür köşesine tam oturacakken beni sımsıkı çekerek aramızda boşluk kalmayacak şekilde yanına oturttu. O an resmen kalbimin güm güm seslerini duyar gibi oldum.

" Lütfen birkaç gün burada kalalım. Herkesten uzakta , her sorundan uzakta. Beni kendimle baş başa bırakma Eylül , ne olursun. " 

Dehşete düşmüş gibi yüzüne bakıyordum şimdi. Kendiyle baş başa kalmaktan korktuğunu söylerken sanki iliklerine kadar gelen acı hızla beni sarıp içine almıştı. İçten içe onunla sonsuza kadar bile kalsam mutlu olurum diye düşünüyorum aklımda şans verdiğim ve beni sorular içinde bıraktığı için kızgın olduğum Burak, tehditleri ile belki de en büyük sorunum olan Alkan ve  tabii ki sevgili ailem vardı. Ekim bir gün bile ortada olmasam FBI bile çağırabilecek potansiyele sahipti. 

" Sadece iki gün Rüzgar. Ekim yine cok merak edecektir beni ama arayıp kafa dinlemek için Melisa da olduğumu söyleyeceğim. " 

Melisa benim çocukluk arkadaşımdı. Bir yıl öncesine kadar arada evlerine gidip zaman geçirirdim onunla. Anne babası boşanınca aramıza biraz mecburi mesafe girmişti. Ama arayıp durumu anlatırsam sorun olmazdı. Yalan söylemeyi aslında hiç istemiyordum ama Rüzgar' ın  hali şu an beni çok etkiliyordu.

" Çok teşekkür ederim gerçekten Eylül." dedi ve eğilerek yanağıma sanki incitmekten korkarcasına bir buse kondurdu. Daha sonra mutfağa gitmek üzere kalktı. Ben de üst kata çıkıp elimi yüzümü yıkadım ve biraz saçımı düzeltirken hafif de makyaj yaptım. Dağılmış gibi görünüyordum. Evde biraz tur attıktan sonra gerçekten bir sürü oda olduğunu fark ettim. Daha sonra kapısı açık odaya çekingence baktığımda Rüzgar ' ın odası olduğunu anladım. Masası ve yatağı hukuk kitaplarıyla doluydu. Ve odanın tasarımından bile onun olduğu belliydi. Asi renklerle donatılmış oda onun ruhunu yansıtıyor gibiydi. Odada gezinirken masada bir an gözüme bazı dosyalar takıldı. Mavili birçok dosya vardı ama üstündeki yazılardan anladığım kadarıyla iş içindi. Tam içini açacakken aşağıdan Rüzgar ' ın beni çağıran sesi kulaklarımı doldurdu. Dosyaları boşverip merdivenlerden aşağı indim.

Rüzgar makarna yapıyordu ve sosu hazırlamaya başlamıştı. Beni de salata yapmak için çağirdigini söyledi ve ben de hemen işe koyulmaya başlayacakken kapattığım telefonumu açmak için masaya yöneldim ve tahmin ettiğim gibi.. Şimdiden 15 arama vardı. Çoğu Burak ve Ekim 'dendi. Burak ' ın gönderdiği mesajı açtım. 

" Eylül ne olursun telefonunu aç. O herif sandığın kişi değil. " 

Bir anda bir el hızlı uzanıp telefonumu aldı ve mesajı okudu. 

" Rüzgar ne yapıyorsun  sen ? "

" Allah  aşkına Eylül ! Nasıl bu adama bir şans verirsin?  Nasıl ? " dedi hiddetle. Sinirlendiğini belli edercesine tüm kasları gerilmişti.

" Bu seni ilgilendirmez Rüzgar. Yanımda kalmanı istedim ve ben de kalıyorum. Şu anda burda olmamam gerektiğini sen de biliyorsun." Dedim alçak bir ses tonuyla.

Yavaşça ellerini arkamdan belime kaydirdi ve kulağıma fisildayarak konuştu.

" Seni o şerefsize bırakmayacağım. İstediğin kişi benim. Bunu sen de biliyorsun. Ama senle de olamıyorum çünkü haklı, ben sandığın kişi değilim Eylül. Ne senle ne de sensiz olabiliyorum ama olmuyor Eylül yapamıyorum. " 

" Neden Rüzgar ! Yapamadığın şey ne ? Kimsin sen ?! " dedim ve hızla elinden kurtulup göğsüne vurdum. 

" Bana gerçekten kim olduğunu söyle ! " 

" Kim olduğumu bilmek istiyorsun ha tamam söyleyeyim."

Hızla derin derin nefesler aldı ve ardından o cümleyi söyledi.

" Ben sana aşık olan adamım. Hepsi bu... "


Veeee!  Herkese selamlar arkadaşlar. Kaldığımız yerden tam gaz devam ediyoruz. Bölümün kısalığına bakmayın , Part 2 olduğu için 19. Bölümün devamı. Ama artık şüpheniz olmasın bölümler hızla yüklenecek. Sizden istediğim eski aktiflik ve bol oy/yorum. Bölüm atmayı geciktirmemek adına Bölüm 19'u hemen tamamlamak istedim. Normal bölümlerimiz tabiki klasik uzun olacaktir. Kendinize iyi bakın ♡


Bir Eylül HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin