14. 🕸

507 46 11
                                    

"Bende geliyorum!"
"Gelmiyorsun."
"Geliyorum!"
"Bu bir shield görevi. Ekibimin ve benim yapmamız gerekiyor orada olmamalısın."
"Geliyorum!"
Wade koşarak odasına gidip kostümünü giymeye başladığında Peter'dan peşinden elinde çantası ile gelmişti. Çantadan çıkardığı kostümü giymeye başladığında Wade silahlarındaki kurşunları kontrol etmeye başlamıştı.
"Demek kostüm için sürekli çanta taşıyorsun?"
"Başka ne için heryere çanta götürebilirim ki?"
"Ped taşıyorsun sanıyordum."
"Ne?"
"Şu regl döneminde kullanılan şey."
"Ne?"
"Hani şu ayda bir kanayı..."
"Pedin ne olduğunu biliyorum gerizekalı seninde benim bir erkek olduğunu biliyor olman gerekiyordu?"
"Ah demek dün gece seni öptükten sonra olan kaba..."
"Hala gelmek istiyorsan yürü."
Peter, Wade'i cama doğru itekledi.
"Eğer düşersen düştüğün yerden ayrılma dönüşümde seni alırım."
"Bunu demek yerine sıkıca sarılman falan gerekmiyor mu?"
Peter, Wade'in yamuk taktığı maskesini düzeltti.
"Sana sıkıca sarılırsam ağı kim atacak? Sen bana sarılacaksın."
Wade'in elleri Peter'ın omzuna değdiği an örümcek adam ağını fırlattı.
"Ahbap biraz yavaş olamaz mısın?"
Peter sevgilisinin dediklerini umursamadan ağlarını atmaya devam etmişti ama daha bir dakika dolmadan boynundaki kolların kaydığını hissetti. Saniyeler sonra ise beline dolanan kolları.
"Tanrım napıyorsun?"
Wade umursamadan kostümün içinde harika duran popoya bir öpücük bıraktı.
"Deadpool rahat dur."
Peter yerde dağınık bir şekilde konumlanmış yedi veya sekiz polis arabasına görünce yanlarına indi. Gördüğü ilk polis memuruna doğru ilerledi.
"Sorun ne?"
Peter'ın daha önce shield eğitiminde tanıştığı ve hayran olduğu Kaptan Amerika koşarak uzaklaşıyordu. Peter peşinden koşup biraz yaklaştığında bağırdı.
"Hey kaptan nasıl gidiyor?"
Kaptan Amerika umursamadan koşmaya devam etti kovalamaca kilometrelerce devam etti.
"Hey kaptan kaçmana gerek yok konuşabiliriz."
Kaptan arkasını dönüp kalkanını spiderman'e fırlattı ama duyulan silah sesi Kaptan'ın omzundan giren kurşun kalkanın hedefi şaşmasını sağlamıştı. Kaptan belindeki kemerden düşen şeyi umursamadan koşmaya devam etti. Peter arkasında ki sevgilisine dönerek bağırdı.
"Onu vurdun. O Kaptan Amerika arkadaşım ve sen onu vurdun."
"Sana kalkanını fırlattı o kalkan kafanı koparıp geçse umurunda olur gibi durmuyordu."
"Sadece bugün ters tarafından kalkmış olmalı."
Deadpool küçük sevgilisinin saçmalıklarını umursamadan yürüyüp Kaptan'ın düşürdüğü şeyi aldı bir metal parçasıydı. Büyük bir metal parçasıydı ve ağır sayılabilirdi.
"Doğa tarihi müzesinden çıktığına göre önemli olmalı, geri götürelim."
Wade kendine uzatılan eli sıkıca tuttu ve havada süzülürken düşmemeye çalıştı. Polis memurunun önünde durduklarında elindeki metal parçasını uzattı. Polis memuru teşekkür ederken Peter Wade'i geriye çekti.
"Nedir bu Kaptan ne çalmaya çalışmış?"
"Vibranyum."
Peter hiç birşey anlamazken boynunda hissettiği eller ile elini kaldırıp ağ attı.
"İyi günler."
Deadpool polis memuruna el sallarken çoktan uzaklaşmaya başlamışlardı.
Peter'ın saati titrerken kolunu önünde tuttu ve ekrandaki adamın Deadpool ve Spiderman'i görmesine izin verdi.
"Deadpool? Spiderman ile ne işin var?"
Deadpool karşısındaki kişinin Nick Furry olduğunu umursamadan konuştu.
"Otostop çektim."
Elini uzatıp görüşmeyi sonlandırdı.
"Wade az önce Furry'nin yüzüne mi kapattın?"
"Evet."
"Seni tanımak güzeldi."
Wade ellerini daha sıkı sararken çoktan evinin penceresinde durduklarını fark etmemişti. Peter onu içeriye iteklerken kendisini yatağa fırlattı.
"Kilometrelerce ağ fırlatmak beni yoruyor!"
Acı içinde inledi adam.
"Kilometrelerce sana sarılmış bir şekilde sağa sola sallanmak bana ne hissediyor biliyor musun?"
Peter başındaki maskeyi bile çıkarmadan üstüne çıkmış sevgilisine baktı. Deadpool maskenin içindeki dudaklarını yine maskenin ardındaki dudaklara sürttüğünde biraz geri çekildi.
"Çok fazla kumaş parçası var."
Mırıldanarak maskeleri çıkardı Deadpool. Peter boynundan kulağının arkasına doğru uzanan dille üstündeki adamı hafifçe ittirdi.
"Yorgunum Wade."
Wade dudaklarını kostumun üstünde gezdirirken mırıldandı.
"Bugün birini vurdum asıl ben yorgunum!"
Peter üstündeki ağırlık kaybolduğunda rahatlayarak gözlerini kapattı ama dakikalar sonra kostümünden tamamen kurtulmuş bir Wade onun kostümü ile uğraşmaya başlamıştı.
"Nasıl giyinip çıkarıyorsun bunu aşırı streş."
Wade şikayet etsede cümlesi bitmeden kostümden kurtulmayı başarmıştı. Tekrar sevgilisinin üstüne çıktığında Peter suratını asarak kollarını Wade'in boynuna doladı.
"Gerçekten çok yorgunum Wade."
Wade sevgilisinin çenesinin altına dilini yerleştirerek yavaşça aşağı doğru inmeye başladı ara ara öpücükler koyarken boxera gelince durakladı sevgilisinin hafif kasılmış bedeniyle gülümserken Peter teninde gerilen dudaklar ile gözlerini kapattı.
Wade boxerı atlayarak Peter'ın bacağının içine bir öpücük bıraktı.
Gözleri kapanmış sevgilisinin gözünü öpüp kendini yatağın diğer tarafına bıraktı.
"Madem yorgunsun, güzel rüyalar bebeğim."
Peter hızla sırtını dönerken Wade şeytani bir gülümseme ile tavanı izledi.
[~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~]
-Bölümde Kahramanların Saldırısı kitabından alıntı vardı-
~BS


Spidey? Pool? Where stories live. Discover now