5.bölüm

1.5K 52 23
                                    

Ertesi sabah zindandan çıkıp Sultan Mehmed'in huzuruna çağrıldı Ayşe Hatun. Son derece öfkeliydi Mehmed Han:

"Niçin yaptın bunu Ayşe?"

"Mecburdum hünkarım..."

"Neye mecburdun Ayşe!"

"Hünkarım eğer söylersem Validemi beni doğmamış bebeğimi öldürecekler. Ben kaderime razıyım hünkarım eski saraya gidecegim lakin sual etmeyin artık nedenini."

"Kim yaptırdı dedim bunu sana!"

"Hünkarım...Yapamam...Ben...Validem..."

"Ayşe! Söyle, söyle ki alacağın nefes olsun."

"Hünkarım yapamam, nolur beni eski saraya gönderin nolur hünkarım..."

"AYŞE! Sana bunu kim yaptırdı dedim!"

"Hünkarım yalvarırım sual etmeyin cezama razıyım lütfen lütfen..."

Dedi ve ayaklarına kapanarak ağlamaya başladı. Sultan Mehmed, Ayşenin ne olursa olsun söylemeyeceğini anlayınca çenesinden tutup ayağa kaldırdı:

"Seni, sarayımda etrafımda dahi görmek istemiyorum! Eski sarayda kalacaksın bundan sonra! Dua et Şehzadem olsun yoksa, kaideler bile seni buraya geri getirmeye yetmez bilesin! Yıkıl karşımdan!"

Eğilerek geri çekildi. Gözdeler odasından eşyalarını toplayıp birkaç cariye ile fayton ile eski saraya doğru yol aldı. Olanları balkondan keyifle izleyen Ümmühan ve Simay birbirlerinin yüzlerine gülümseyerek baktılar. Ümmühan Sultan:

"İşte böyle kurtuluruz senden de Ayşe Hatun."

"Ayşe bir hain olarak gitti bir daha geri dönmemek üzere sultanım. Haremde eğlence tertip edilmesini emrettim."

"İyi etmişsin Simay. Buna hünkar yeğenimde sevinecek. Seferden evvel iyi gelir ona bu eğlence."

Dediler ve içeri girip kahvaltı etmeye başladı iki sultan.

Valide Sultan eğlence tertip edilmesi emrini duyunca kan beynine sıçradı:

"Simay benden habersiz haremde eğlence mi tertip edilmesini emretmiş!"

"Evet sultanım. Bizde anlamadık..."

"Derhal Simay'ı çağırın bana!"

"Emredersiniz Sultanım."

Nadir Ağa ile Fidan Kalfa hızlı adımlar ile taşlıktan çıkıp Ümmühan Sultan'ın dairesine geldiler:

"Sultanım..."

"Nedir mesele Nadir Ağa?"

"Sultanım, Valide Sultanımız Simay Sultanımızı huzura kabul beklerler."

Simay Sultan sofradan kalkıp Ağa ve kalfa ile birlikte daireden çıkıp valide sultanın dairesine doğru ilerlemeye başladılar. Daireye geldikleri vakit Simay Sultan dizlerini kırarak selam durduktan sonra Valide Sultan sertçe tokat attı Simay Sultana:

"Düşmanlarımız ile ittifak kurman yetmiyormuş gibi, birde benim irademi hiçe sayıp haremde eğlence nasıl tertip edersin? Haremi benim yönettiğimi bile bile nasıl yaparsın bunu Simay!"

Gözlerini validesine dikti, gözleri dolu dolu baktı tüm 20 senenin kiniyle:

"Bana hiç bir zaman Derya kadar şefkat göstermediniz validem. Ben size bir türlü sesimi duyuramadım. Ben sizin gözünüzde iyi bir sultan olamadım. Oysa şu cihanda sizden kıymetlisi yoktu benim için. Lakin, o sevgimi siz öldürdünüz. Sizin hırslarınız öldürdü benim sevgimi. Artık korkun benden validem. Savaşsa savaş yanmaya hazırım ben!"

Tahtın Sultanı ~1 |TAMAMLANDI| Where stories live. Discover now