4.Bölüm

1.8K 60 3
                                    

Ertesi sabah Ümmühan Sultan ve Simay Sultan Kayra Hatun'un dairesine geldiler. Kayra Hatun şaşırmış olacak ki hemen ayağa kalkıp dizlerini kırdı:

"Sultanlarım..."

"Otur şöyle Kayra. Sana mühim bir meseleden bahsedeceğiz."

"Dinliyorum sultanım."

"Kendinin ve oğlunun istikbalini düşünüyorsun öyle değil mi?"

"Elbette sultanım. Oğlumun istikbali her şeyden daha mühim."

"Âlâ. Evvela senin haseki sultan olman için gereken neyse yapacağız. Karşılığında senden mutlak sadakat bekliyoruz. Lakin, valide sultana biyat etmeyeceksin. Senin biyat etmen tek kişi biz ve hünkar yeğenim Mehmed olacak."

"Beni Valide Sultanımız seçti. Bu kaderi bana o çizdi. Nasıl olurda ona sırt dönerim sultanım?"

"Seni kendine benzetmek istiyor hatun. Lakin biz buna müsade etmeyeceğiz, kendi düşmanını yaratmasını izleyeceğiz. Valide Sultana yanlızca kendi gibi biri olan sen haddini bildirip ezip geçeceksin onu. Tabii bunları şehzadenin istikbali için yapacaksın. Yok yapmaz isen yükselemeden çakılanlardan olursun. Evladına da başkaları analık yapar."

"Tamam! Yapacagim sultanım. Hakkınız var, Şehzadem Bayezitin istikbali her şeyden daha mühim. Size sadakatini ispatlayacağım sultanım."

"Âlâ. Sen yine de validenin seni yetiştirmesine izin ver. Kendi koynunda bir yılan büyüttüğünü düşünecek oyunu başlatığımızda."

Korku ile basını eğdi. Simay Sultan ve Ümmühan Sultan daireden dışarı çıktıkları vakit Kayra hemen şehzadesine sarıldı ve aklından geçirdi bunları. Eğer yapmaz ise kendi aleyhine olacaktı işler. Bunu yapmaya mecburdu.

Taşlıktan gelen sesler ile irkildi Kayra, Bayeziti beşiğine yatırıp balkondan olanları izledi. Ayşe Hatun bayılmıştı, bacak arasından da kanlar akıyordu. Hatice Kalfayı durdurup sordu:

"Hatice Kalfa neler oluyor?"

"Nerden bileyim? Belli ki biri bebeğini düşürmek istiyormuş."

"Git bir bak sonra bana haber ver."

Kafasını sallayıp aşağıya indi. Ağalar ile şifahaneye doğru götürdüler. Hekim kadın müdahaleye başlamıştı. Fidan Kalfa ile Hatice Kalfa Hekim kadının diyeceklerini bekliyorlardı. Fidan Kalfa:

"Talihsiz hatun. Bekledi gebe kalmak için yıllarca şimdi de mazallah evladını kaybedecek..."

"Ağzından yel alsın Fidan. Umalım da bebeğe bir şey olmasın. Vallahi valide sultanımıza nasıl hesap veririz?"

Hekim Kadın ellerini havlu ile sildikten sonra:

"Hatunu biri zehirlemiş. Müdahale ettim ancak iki bebekten birini kurtarabildim."

"İkiz miydi bebekler?"

"Evet. Biri düşmüş lakin öbürü yaşıyor hala. Birkaç gün dinlensin sonra normale döner."

Hatice Kalfa, Fidan Kalfayı çekiştirerek:

"Fidan, Ayşenin karnındaki iki bebeği yanlızca ikimiz bileceğiz. Bebek zehirlenmemis kurtulmuş diyeceğiz. Yoksa çekeceğimiz var. Hünkârımız da bu isin peşini bırakmaz evvela."

"Doğru dersin."

Ayşe Hatun uyandıktan sonra dehsetle ellerini karnına götürdü:

"Fidan Kalfa! Bebeğim nasıl?"

"İyi şükürler olsun. Zehir sabiye zarar vermemiş."

"Oh şükürler olsun. Peki bunu kim yaptı? Beni kim zehirler ki?"

Tahtın Sultanı ~1 |TAMAMLANDI| Where stories live. Discover now