Bonus Ch: The Beginning

2.5K 106 20
                                    


Yazar: unionxdirection

Çeviri: SeKaism

Ç/N: Hatırlatmama gerek var mı bilmiyorum ama erkek hamileliği içeriyor. Rahatsız olacaklar okumasın lütfen.

Baekhyun küçük pembe yığını kollarında tuttu ve Chanyeol'ün kapıyı açmasını bekledi. Onun için kapıyı açık tutarken zarifçe gülümsedi ve parlayan genç sevgilisinden bir öpücük aldı.

"Neden bu kadar mutlusun?" Baekhyun dar dairelerine girince alay etti.

Chanyeol gülümsedi ve Baekhyun'un kollarındaki pembe yığını öptü.

"Bizi aile yaptın, Baek. Bu yüzden mutluyum."

Büyük olan genç gülümsese de 2 günlük Mina'larına bakınca gülümsemesi soldu.

"Sonunda burada ama şimdi ne yapacağımı bilmiyorum."

Chanyeol başını salladı, gülümseme yüzünden silindi. Yeni doğmuş bir bebeğin olduktan sonra ne yapman gerekirdi?

"Şimdi uyuyor o yüzden onu beşiğine yatırabiliriz galiba."

Baekhyun onayladı, kollarındaki yığına dünyadaki en değerli şeymiş gibi davrandı, Mina'yı çocuk odasına taşıdı ve küçük beşiğine yatırdı.

Ve işte böyle. Buradaydı. Onlarındı. Bu kadardı.

"Konuşmamız gerek." Chanyeol bir elini Baekhyun'un omzuna koydu, onu şaşırttı.

Arkasını dönüp başını sallamadan önce hafifçe sıçradı.

Chanyeol endişeliydi. 18 yaşındaki sevgilisi Baekhyun yeni doğum yapmıştı. Düşünmesi gereken dersleri, sınavları ve Mina vardı.

"İyi misin?"

Baekhyun başını iki yana salladı. Nasıl iyi olabilirdi?

Birlikte Mina'nın odasından çıktıklarında, zar zor kirasını ödeyebildikleri küçük salonlarına gittiler, Baekhyun gözyaşlarına boğuldu.

Chanyeol boğazındaki yumruyu yuttu. Baekhyun onun ağladığını hiç görmemişti ve Chanyeol'ün istediği en son şey buydu. Ağlamak yerine Baekhyun'u kollarına aldı ve her şeyin iyi olacağını söyleme dürtüsüne karşı koydu.

Bebekleri olmasaydı zar zor geçindikleri paranın, başlarını eğen okulun, Mina'yı büyütmenin stresi çok gelmişti. Baekhyun nasıl baş edeceğini anlamaya bile başlayamamıştı.

"Özür dilerim." Baekhyun kendini çekerken özür diledi. Chanyeol'ün üzgün yüzünü görmesine izin vermeden bir şeye yaramak, aklındaki her şeyi atmak için mutfağa attı kendini.

"Özür dileme." Baekhyun mutfağa giderken Chanyeol koltukta donmuş halde oturdu ve dinledi.

Geri döndüğünde Chanyeol gözlerinin ne kadar kırmızı olduğunu görebilmişti. Yorgunluğun ve hüznün birleşimi. Ellerinde bir kupa vardı ve Chanyeol sıcak koltuğu olduğunu görünce gülümsedi.

"Nisan ayı ve ben sıcak çikolata içiyorum." Baekhyun oturmadan önce biraz gülümsedi. Kupasını Chanyeol'e doğru uzattı. "İster misin?"

Chanyeol başını nazikçe iki yana salladı. "Hala konuşmamız gerek."

Baekhyun'un ağzı "oh" şeklini alsa da Chanyeol'ün bekleyen kulaklarına hiç ulaşmadı. Yine de bir onaylamaydı o yüzden canını sıkan şeyi söyledi.

"Senden ve Mina'dan çok ayrı kalacağım. 9'dan 2'ye kadar dersim var, 3'ten 8'e kadar da çalışmam gerek."

"Biliyorum. Seninle aynı saatlerde dersim var. Kaçıramam." Baekhyun üzgünce başını eğdi. Chanyeol'ü çok sık göremeyeceği gibi Mina'ya da tek başına bakması gerek demekti bu. Ayrıca Mina'yla beraber derse gitmeliydi.

The Domino EffectHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin