The Domino Effect

11.BÖLÜM - Back to Korea Pt.3

Yazar; unionxdirection

Çeviri; SeKaism

Kore'de bir hafta kalmak Baekhyun'un ruh halini daha iyi yapmamıştı. Hala endişeliydi, hala güvensiz hissediyordu. Ama Chanyeol'ün aşkına ve mutluluğuna, Baekhyun herkesle iyi geçinmek için elinden geleni yapıyordu.

Derinlerde bir yerde, Baekhyun yersiz hissetmesini hiç durduramıyordu ve eve gitmekten başka bir şey istemiyordu. Sevgilisinin işini kolaylaştırmak için, yine de, tüm hislerini saklıyordu böylece genç olan hiçbir şeyden şüphelenmezdi.

Min-Woo ani çıkışını bağışladığı ve kendi hatası için Chanyeol'ü suçlamadığına şanslıydı Baekhyun.

Baekhyun değişimi kabullenmeye daha istekli olsa da, Chanyeol'ün neredeyse 24 saat, tüm gün ve gece gittiği gerçeğinden hoşlanmıyordu. Çünkü ailesinden her ayrıldığında, yeni iş arkadaşlarıyla daha hızlı tanışıyor ve işi üstün basıyordu.

Vazgeçip hayal kırıklığına uğramaktansa ve mutluluğunu kıskanmaktansa, başarısına mutluydu Baekhyun. O ve Mina çoğu zaman yalnız kalıyor, her ikisinin de evi demediği farklı bir şehirde kendilerine göz kulak oluyorlardı.

Baekhyun, Kore'nin dışını, evdeki kendi arkadaşlarını özlüyordu, bulabildiği her fırsatta onlara mesaj atıyordu. Ama onların da yaşamaları gereken kendi hayatları vardı ve sarı saçlı adam hislerini döktüğü her seferde telefona bakamıyorlardı.

Bir gece, her nasıl olduysa, Chanyeol eve her zamankinden erken gelmişti. Normalde küçük meslektaş grubuyla, yakın olduğu kişilerdi, akşam yemeğine giderdi ve geri kalan geceyi ailesiyle geçirmek için otele geri dönerdi.

Baekhyun ve Mina verdikleri oda servisini yemişti, Chanyeol normalde gördüklerinden erken görmeleri hoş bir sürpriz olmuştu.

Chanyeol oturup Mina da hemen kucağına yerleşirken Baekhyun merak etmişti. "İşin nasıl gitti?"

"Güzeldi. Müvekkilimiz için somut bir gerekçe bulmakla uğraşıyoruz. Eğer kısa bir sürede bulursak, dava gelecek hafta içinde hallolmuş olacak. Eğer bulamazsak da, biraz daha burada kalmak zorundayız."

"Babacığım, ben evi özledim." Dedi Mina, biraz daha Kore'de kalma fikri Baekhyun gibi ona da cazip gelmiyordu.

"Yakında eve döneceğiz, tatlım." Chanyeol Baekhyun ile yüz yüze gelmeden önce yanıtladı. "Eğer dava plana göre gitmezse ve burada biraz daha kalmamız gerekirse, benden önce eve gitmeniz için bir şeyler yapabilirim. Eğer isterseniz."

O tüm gün çalışırken ikisinin hiçbir şey yapmadan oturmasının sıkıcı olacağına emindi Chanyeol. Hissettiklerine tamamen kör değildi.

"Bakarız." Baekhyun umursamazca yanıtladı, Chanyeol'dense televizyondaki program her neyse onu izleyen Mina'ya odaklanmasını seçmişti.

"Yemek yediniz mi?" Chanyeol bir sohbet oluşturmayı deneyerek merak etti.

"Evet." Baekhyun yanıtladı. Herhangi bir detay vermemişti. Bu net bir şekilde konuşmak istemediğine işaretti.

Çünkü Chanyeol konuşmak yerine Mina'ya odaklandığını görebilmişti. Kızın konuşmak isteyeceğini biliyordu.

"Babanla dondurma almak ister misin?" diye sordu Chanyeol ve Mina mutlulukla başını salladı. Hangi 4 yaşındaki bir çocuk dondurmaya hayır derdi ki?

"Baekhyun, gelmek ister misin? Ona alt kattan alacağım dondurmayı."

"Hayır, sağ ol. Siz gidin." Dedi, sandalyede ayaklarını karnına çekti ve telefonuyla uğraştı.