🌺Bedenlere Hükmeden Duygular. 爱

2.3K 264 336
                                    

230 küsür okunma ve 55 oy? Bu okuyanların içinden beş tanesi sadece ya çok değil sadece beş tanesi oy verip sınırı geçiremiyor mu ya? Arkadaşlar elleriniz tutmuyor mu? Çok zor değil şu lanet olası yıldıza basmak. Okunma sayısına göre sınırı az bile koyuyorum. Ayrıca on kişi okuyup altı yorum yapsa bile altmış yorum oluyor bu kadar zor olan ne ben anlamıyorum.

Bu bölüm sınırı artıracağım ve sırf o hayaletler yüzünden sınır geçmezse bölüm falan beklemeyin benden. Çünkü sınır dolmadan atıyorum şu an da.

Geri kalan herkese iyi okumalar çünkü bu bölümleri tek onlar hak ediyor. Bu arada medyada Jennie'nin giyeceği elbise var.

🔺🔻

20.06.2019

"Dikkatli olacağım hyung evet."

"Tamam hyung yüzüme maske takmayı da unutmam."

"Şapka ve gözlük de takarım hyung, zaten öyle hiç dikkat çekmem değil mi?"

"Jennie'yi de çantamda taşıyayım mı görünmesin diye?" gözlerimi devirip anlamsız konuşmalarını dinlerken başım ağrımaya başlamıştı. Neden bana ne yapmam gerektiğini söylüyordu ki üstelik bilmeme rağmen?

Tanrı aşkına ben lanet olası bir idoldüm ve kızım vardı. Yani insanlardan neyin nasıl saklanılması gerektiğini ben daha iyi biliyordum bu durumda.

"Benimle dalga mı geçiyorsun?" diye tısladığında sırıttım. "Nereden anladın?"
"Şimdilik bu yaptığını görmezden geliyorum çocuğum. Neyse, dikkatli olun!" telefonu suratıma kapattığında yüzümü buruşturup elimdeki cihazı koltuğa fırlattım. Jin hyung bazen gerçekten anlaşılmaz oluyordu.

Bighit'in üstesinden gelebilen tek kişi o olduğu için şu sıralar ondan yardım alıyordum. Sejin hyung ile aramazın hala bozuk olmasından kaynaklıydı biraz da aslında. Hâlâ bana bir özür borcu olduğunu düşünüyordum çünkü bana zehir olan günde katkısı vardı. Fakat boşa bekliyor gibiydim, adamın suçunu kabul ettiği yoktu çünkü.

"Jennie!" beklemekten sıkılıp bağırdığımda, "Geldim!" diyerek karşılık verdi. Saniyeler sonra tamamen spor görüntüsü ile merdivenlerden indiğinde maskemi ve şapkamı takarken telaşla yanımda durdu. "Acaba peruk da mı taksak?" güldüm. "Saçmalama istersen güzelim."

Parlayan gözleri yüzümde dolaştığında tekrar güldüm ve yanağına bir öpücük kondurdum. Hâlâ deli gibi heyecanlandığını biliyordum çünkü benim kalbim de hızını durmadan artırıyordu.

Onu gördüğümde, onu öptüğümde, saçlarıyla oynadığımda, gülüşüne baktığımda... Hâlâ ikinci baharım olduğuna inanamıyordum.

"Dışarı gece çıktığımız için etrafta üç beş insandan başka kimse yok yani endişelenmene de gerek yok."

Dudağını yamultup omuz silktiğinde şirinliğine karşı sırıtıp maskesini yüzüne taktım ve alnına da sıcak bir öpücük bırakıp geri çekildim. Maskeyi taktığım gibi aşağı indirip, "Hae Ra'yı özledim." demiş ve dudağını büzmüştü.

Minik bebeğimi bu sabah üyelerin yanına bırakmıştım. Açıkçası biraz endişeliydim ama yıllardır onlara her konuda güvendiğim için Hae Ra'ya bakmalarında da güvenebilirdim.

Jennie geldiğinden beri sanki her şey yoluna girmişti. Kızımı kızı gibi görüyor, onunla oynuyor ve besliyordu. Yine de bazen yük oluyormuşum gibi hissediyordum ama gözlerinde ve sözlerinde hissettiğim samimiyetiyle beni böyle düşünmekten kurtarıyordu.

idol or dad † jenmin ✓Where stories live. Discover now