Uzun zaman oldu, yorumlarınızı görmek istiyorum.
Iyi okumalar♡
----------------------------
"Hayır hayır ona siz binemezsiniz efendim!" Beşiklerin olduğu taraftan adım adım ilerlerken, genç bir kızın bizim tarafımıza doğru koştuğunu gördüğüm gibi arkama doğru döndüm. Şaşkın bakışlarım o ikisini bulurken, hızla yanlarına doğru ilerledim. Olay şuydu, Jimin hyung küçücük beşiğin içine girmeye çalışıyordu ve buna genç kız hariç kimse engel olmuyordu. Hatta Yoongi hyung bir an önce girsin diye ittiriyordu birde. Beşik merdiven gibi bir şeyin üzerinde durduğu için girmesi zordu, bu yüzden yanlarına vardığım gibi belinden çekip yere indirdim. Yoongi hyung kızgınlıkla bana bakıyordu, Jimin hyung ise elini beline atmış kıza çemkiriyordu. "Ben yeğenimin rahat yataklarda uyumasını istiyorum diye bana bağıramazsın seni küçük cadı!" Kız kocaman açtığı gözleriyle hafifçe geriye kaçtı ve bir şey demeden kafa sallayarak yerine döndü. Eh, en mantıklı olanı yapmıştı çünkü durmaya devam etseydi ne Jimin hyung susardı, ne de biz bugün bugün burdan çıkabilirdik.
Genç kız gözden kaybolduğunda, sinirle ikisine döndüm. "Ya beşiğe girmek ne demek?" dedim biraz dalga geçerek, biraz da sinirle. "Hadi Jimin hyung'un boyu gibi aklı da kısa ama Yoongi hyung sen akıllı biriydin." Cümlemi bitirdiğim anda, omzuma şöyle sertinden bir tane yumruk indi. Elimi anında omzuma koydum ve sızlanarak ovdum. Jimin hyung ponçik diyorduk ama maşallah omzumu yerinden sökmüştü az önce. "Rahat mı diye bakacaktık ne var bunda be?!" Bu sefer tüm çirkefliğiyle benim üstüme yürüyordu, ki bu cidden birazcık ondan korkmamı sağlıyordu. "Tamam çok haklısın hyung." diyerek geri geri çekildim. Suratı biraz daha yumuşadı, ve arkasında onu ağzı açık izleyen sevgilisine döndü. Yoongi hyung cidden bu atakları beklemiyor olacaktı ki şimdi şaşkınlığı baya belli oluyordu. Genelde bu zamana kadar Jimin'e bulaşan biri olduğunda olayı kendi has yöntemleriyle çözdüğü için, onun bu yönünden haberi yoktu. "Hadi biraz da buraya bakalım sevgilim." Jimin hyung iki kişilikli falandı galiba çünkü az önce bizi öldürecek olan ifadesi gitmiş, yerine pamuk şeker gibi bir çocuk gelmişti. "Sen az önce ne yaptın onlara?" dedi Yoongi hyung kaşlarını çatarak. "Hiç." diyerek koluna giren Jimin hyung konuyu kapattık sansa da, Yoongi hyung'un bakışından anladığım kadarıyla akşam büyük parti vardı. Ehehehe.
Ikisi yeniden bir şeylere bakarken, ben de Taehyung'u bulmaya çalışıyordum ki, çok geçmeden az önceki kızın tiz sesini yeniden duydum. "Efendim onu siz giyemezsiniz ama lütfen!" Derin bir nefes verip, bu sefer noluyor acaba diye o tarafa doğru ilerledim. Taehyung, benim güzel eşim, küçücük kıyafeti üstüne giymeye çalışıyordu. Zavallı kız ise, benim eşimin çirkef yönünü bilmeden uğraşıyordu. Yazık, az sonra burdan ağlayarak geri dönecekti, haberi yoktu. Kıza her ne kadar geri çekilmesini söylesem de beni dinlemeden, Taehyung'un elinde ki kıyafeti zorla almaya çalışıyordu. Ortam iyice kızışıyordu, ve bu hiç iyi değildi bu yüzden Taehyung'a dönüp sakin olmasını söyleyecekken, kızgın bakışlarının hedefi genç kız oldu. Evet, eğlence şimdi başlıyor.
"Sen bana baksana bir!" diye bağırdı önce. Etraftaki bakışlar bize döndüğünde, yanına gidip koluna girdim. "Ben hamileyim be! Çocuğum olacak yakında onun ne giyeceğine dikkat etmek istedim diye bana nasıl bağırırsın sen?! Seni varya gebertirim!" Kızın üstüne adeta uçtuğunda, hızla beline yapıştım. Geri çekmeye çalışıyordum ama nafile, eli dursa ayağı durmuyordu. Bırakmam için elimi sıkıyordu, yetmiyor bir de bana tekme atıyordu. "Aşkım bir sakin ol." Ona nazaran oldukça kısık çıkan sesimle konuştuğumda, kafasını arkaya atıp, burnuma vururken; "Sen sus bi!" diye bağırdı. Acıyan burnumu eş geçip, onu kucağıma aldım. Kızı sessizce arka taraflara götürdüklerini görünce biraz daha sakinleşen eşimle kapının önüne yürüdüm. Yoongi hyung'lara bağırıp buradan çıktığımızı söylerken, Jimin hyung da arkadaşının intikamını almak istiyor olsa gerek, koşarak arkaya gitmeye çalışıyordu. Sonunda sağ salim mağazadan çıktığımızda, Taehyung da kucağımda sessiz sakin duruyordu. Gülümseyip, alnına minik bir buse kondurdum. "Vahşi kocam benim." Kıkırdayarak kollarını daha sıkı sardı boynuma, daha çok soludum tenini. Birbirimizi seyre dalmışken, omzumu deşecek şekilde dürten Yoongi hyung'la ayrılmak zorunda kaldık. Oflayarak onlara döndüm, bu sırada Taehyung da olduğu yerde kıpırdanarak kucağımdan indi. Jimin hyung hepimizi az ilerdeki mağazaya sürüklerken, arkamda kalan eşimin elini son anda tutup çektim.
