[12] Lütfen bunun sikik bir şakadan ibaret olduğunu söyleyin.

4.7K 394 503
                                    


Yorum yapanın yanaklarını şimdiden çokça öpüyorum♡

Iyi okumalar..

------------------------------------

"Hadi Taehyung geç kalacağız sevgilim!" Merdivenin sonunda kollarımı göğsüme dolayarak son bir saattir Taehyung'un aşağıya inmesini bekliyordum. Her defasında beş dakika daha diyordu fakat gerçek şu ki bir saat olmuştu. Sorun değildi onu beklerdim fakat doktorun bizi bekleyeceğini sanmıyordum. Bu yüzden biraz daha acele etmezsek bebeğimizin değil ilk kalp atışlarını, doktoru bile göremeyecektik. "Bebeğim hadi ama!" diyerek bir kez daha bağırdım ve çok geçmeden karnını tutarak hızlı hızlı inmeye çalışan eşimi gördüm. Bir kaç adım atıp kolunu tuttum ve diğer elinde ki çantayı da elime aldım. Yavaşça indiğimiz merdivenlerin ardından-kesinlikle randevuyu kaçıracaktık- arabaya binip üç sokak ötemizdeki hastaneye sürdüm.

Çok geçmeden hastaneye vardığımızda önce Taehyung ardından da ben içeri girip, doktorun yanına ilerledik. Kapının önünde bizim gibi bekleyen başka bir çift vardı, ve demiştim ışte geç kaldık diye. Onlara nezaketen gülümserken Taehyung'u ileri itip kadının yanında ki boş koltuğa oturmasını söyledim. Beni dinleyip yavaşça gösterdiğim yere oturdu, bu sırada kadın ve eşinin bakışları üstümüzde dolanıyordu. Taehyung'un yanında ki duvara yaslandım ve sıramızı beklemeye başladık. Bir kaç dakikanın ardından elimi tutan parmakları hissettiğimde kafamı eşime çevirdim. Bana bakmadan başını karnıma koydu ve elini de elime sardı. "Ağrın mı var sevgilim?" dedim saçlarını usulca severken.

Kafasını evet anlamında salladığında elimde ki çantayı yere bıraktım ve eğildim. "Sorun ne güzelim?" Elimi sıkıca sarıyordu, ki bunu genelde canı yandığında yapardı. "Biraz ağrıyor." dedi, fakat korktuğu açıktı. "Neresi ağrıyor, söyle bakalım kocana?" dedim elimle karnını hafifçe ovarken. "Şurası." dedi ve eliyle kasık bölgesini gösterdi. Tamam, telaş yapmak istemiyordum ama en son bu şekilde olduğunda nerdeyse çocuğumuzu kaybediyorduk. Kafamı salladım ve ona sakin olmasını söyledikten sonra eline minik bir buse kondurdum. Yanından kalkıp, kapının hemen önünde duran kadının eşine ilerledim. Beni gördüğünde duruşunu düzeltip tebessüm etmeye başladı, aynı şekilde ona karşılık verirken; "Merhaba." dedim. Boğazını temizleyip; "Merhaba." diyerek yanıt verdi, bu sırada arkamı dönüp Taehyung'u kontrol ettim ve tekrar önüme döndüm. "Üzgünüm rahatsız ediyorum ama.." dedim, ardından elimle arkamdaki eşimi gösterip; "Eşim şu an kendini pek iyi hissetmiyor ve şey biz bir kaç ay önce bebeğimizi kaybetme tehlikesi atlattık. Yani biliyorum hayır derseniz anlarım ama, acaba eşim eşinizden önce girse bir sorun olur mu?"

Mahcup bakışlarımı adama çevirdim ve beklemeye başladım. Sadece bir saniye kadar sonra eliyle omzumu sıkarak; "Sorun değil, elbette girebilir. Küçüğe bir şey olmasını istemeyiz." diyerek kapının önünden çekilmişti. Minnettar bakışlarım eşliğinde elini sıkarak teşekkür ettim, ve ardından içerden çıkan diğer çiftin ardından Taehyung'u kaldırarak odaya geçtim. Ağrısı fazla olduğundan mı bilmiyorum ama karnından elini hiç çekmiyordu ve Tanrı aşkına bu beni daha çok korkutuyordu. "Az sonra iyi olacaksın güzelim." diyerek sıkıca tuttuğum koluyla birlikte doktorun gösterdiği yere geçtik. Yavaşça uzanarak üstünde ki tişörtü geriye çekti ve şişmiş karnını gözler önüne serdi. O kendi halinde karnıyla ilgilenirken perdenin arkasında ki doktoru farkettim. Elinde tuttuğu her neyse oldukça sert bakıyor ve anlamaya çalışır gibi sürekli okuyordu. Sonunda üstünü düzeltip fakat hala çatık kaşlarıyla perdeyi çekti ve yanımıza adımladı.

Taehyung doktoru farkettiğinde dirseklerinin üzerine kalkarak; "Kasıklarım ağrıyor, bu normal mi?" dedi, bu sırada hala iyi görünmeyen doktora anlam veremeden bakıyor bir yandan da Taehyung'u sakin tutmaya çalışıyordum. Fakat sorun şuydu ki, beni kim tutacaktı? Doktor eliyle çenesini sıvazladı bir süre, sonrasında çokça acının barındığı gözlerini ilk gören bendim, tek olmayı isterdim. "Ah Taehyung.." dedi fakat sesi eski neşesinde değildi, bizi tebrik ederek çıkan adamın sesi değildi ki bu. "Sorun ne?" diye sordu her şeyden habersiz eşim, görmemişti ki o hüzün içeren bakışları, duymamıştı sesinde ki çığlıkları. "Ben.. üzgünüm." dedi sadece, o an gözünde ki hüzünler çıkıp benim yüreğime saplandı, sesinde ki çığlıklar benim boğazıma dizildi. "Neler oluyor burda?" diyerek ayağa kalkan eşimi bir nebze de olsa rahatlatmak için elini sıkıca tuttum. Fakat işe yaramadı, Taehyung çoktan ağlıyordu.

mellifluous/taeggukDär berättelser lever. Upptäck nu