welcome to my silly life

1K 44 5
                                    

Chris yaklaşık yarım saattir oturduğu koltukta huzursuzca kıpırdadı, set sırasını beklerken zihni o kadar doluydu ki repliklerini karıştırmaya başlamıştı. Son birkaç haftadır sette olmak ona daha zor gelmeye başlamıştı. Dizinin başlangıcından beri yaptığı işle gurur duyarken, edindiği dostlar için ryan'a hep minnet duymuştu. Birinci sezon sonuna doğru ryan ile yaptığı konuşma hala ilk günkü gibi zihnindeydi. "chris karakterinin bu kadar sevilmesi senin suçun ben sadece duruma çözüm üretmeye çalışıyorum, hem bu kadar rahatsız olacak bir şey yok sana bir sevgili bulmaya çalışmıyorum sadece fanların istediği gibi seni mutlu ve güçlü görmelerini sağlamaya çalışıyorum." Demişti. Chris zaten insanlardan saklamadığı cinsel tercihini dizide oynadığı karakterle insanlara sevdirmişti ve onu olduğu gibi sevmelerini sağladığı için rolünün hayatının dönüm noktası olduğunu düşünüyordu. Günlerdir nasıl olacağını düşünüyordu. Her ne kadar eşcinsel olsa da bu güne kadar hiç erkek arkadaşı olmamıştı ve gerçek hayatta yaşamadığı duyguları dizide canlandırmak zorunda kalmaktan korkuyordu. Neyse ki ryan ona bu yeni karakterin onun için sadece bir akıl hocası ve iyi bir arkadaş olacağını söylemişti, "tabi ilerleyen zaman ne gösterir bilemeyiz" demeyi de ihmal etmemişti. Ryan'ın söylediği son muammalı cümle kafasını karıştırsa da chris kendini bunu düşünmemeye zorlamıştı.

Beklenen gün gelmişti o gün 2. Sezonun 6. Bölümünü çekeceklerdi ve endişesinden mi yoksa gerçekten yorgun olduğu için mi yaptığını bilmediği o sebepten dolayı bir önceki akşam yapılan tanışma yemeğine gitmemişti. Dolayısıyla adının Blaine olduğunu bildiği karakteri bugün ilk defa görecekti. Saatine tekrar baktı neredeyse bir saattir makyaja girmek için bekliyordu. Bugün çekimlerde konuk oyuncular çoktu ve setin bütün düzeni bozulmuştu. Ortalıkta okul üniformalı gezen yeni oyuncular vardı herkes bir Katty Perry şarkısı provası yapıyordu etraf mırıldanan oyuncular ve koşuşturan cast elemanlarıyla doluydu. İşin en kötü yanı Chris karakter hakkında her şeyi bilse de rolü alan Darren ismindeki çocuğu tanımıyordu. Onunla ilgili ufak bir araştırma yapmıştı tabi Lea'yı bunun için seferber etmiş olmasına araştırma yapmak denirse. " çok tatlı biri Chris, inan bana endişelenmen için hiçbir sebep yok çokta sıcak biri neredeyse sürekli gülümsüyor. Korktuğun gibi katı ya da kendini beğenmiş biri olduğunu sanmıyorum, zaten onu gördüğün anda anlayacaksın giyim tarzından ve renkli güneş gözlüğünden -en iyi arkadaş olmak için yaratılmışım- imajı fışkırıyor" demişti ve çocuğun hayatıyla ilgili edindiği gerekli gereksiz her bilgiyi chris'e anlatmaya devam etmişti. Lea onun en sevdiği arkadaşıydı ve canlandırdığı karakteriyle mükemmel bir uyumu vardı en belirgin özelliği de rachel karakteri gibi meraklı ve nefes almadan konuşuyor olmasıydı. Lea'nın söyledikleri bi nebze içini rahatlatmıştı. Sonunda sandy ona seslendi ve hızlıca giyinip makyaj için yerini aldı. Sandy kısa boylu, kıvırcık saçlı, beyaz tenli oldukça şirin bir kızdı ve setteki en küçük çalışanlardan biriydi, Chris'le arası hep iyi olmuştu ona küçük komplimanlar yapar gününün nasıl geçtiğini anlatır ve mümkün oldukça Chris'in işini kolaylaştırmaya çalışırdı. Sandy makyaj sandalyesinde onu gördüğü an bir tuhaflık olduğunu anlamıştı. "Neyin var tatlım gergin görünüyorsun? " dedi. Aslında ne olduğunu biliyordu onun rahatlatmasına yardımcı olmak için Lea gereken bilgiyi ona vermiş ve resmen ondan yardım dilenmişti. "Bir şeyim yok" dedi Chris "sadece yorgunum ve set..umm çok kalabalık bilirsin kalabalıktan pek hoşlanmam. Tanımadığım insanlarla çalışma fikri biraz canımı sıkıyor" dedi homurdanırcasına. Sandy istediği cevabı almıştı bir yerden konuya girmeyi umuyordu ve bu tam istediği fırsattı. " tatlım inan bana yeni kadroya bayılacaksın, sabahtan beri sette şarkı söylüyorlar ve gülüşüyorlar sana da tanıdık geldi mi? " derken gülümsedi ve Chris'in yüzüne sürdüğü pudranın kalanını yavaşça elinin tersiyle sildi. Sandy'in dokunuşu onu biraz rahatlatmıştı Lea'dan sonra en sevdiği insanlardan biriydi ki kızların Chris için en mükemmel arkadaşlar olması çokta şaşırtıcı değildi. Makyajı tamamlandıktan sonra chris toparlandı ve sete doğru gitmek için yerinden kalktı, tam o anda sandy bileğini yakaladı "tatlım inan bana ona da bayılacaksın çok eğlenceli biri biraz geveze ama çok şeker aynı küçük yaramaz bir çocuk gibi, kendini akışına bırak eminim her şey istediğin gibi olacaktır " dedi ve chris'in yanağına ufak bir öpücük kondurarak onu uğurladı.

perfectHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin