Why Do We Do That?

357 21 4
                                    

Darren odayı saran bu kasvetli konudan sıyrılmak istedi ve hemen yüzüne o öldürücü gülümsemesini takınarak chris'e doğru döndü " evet mr colfer sıra sizde anlatın bakalım neden bu güne kadar hiç sevgiliniz olmadı, biraz seçici miyiz?" dedi. Chris gülümsedi konunun buraya geleceğini biliyordu. Biten kadehlerini doldurdu ve bir yudum aldı " aslında belli bir sebebi yok, doğru kişi karşıma çıkmadı diyelim" dedi ve müziği değiştirdi. Darren onun konuyu değiştirmek istediğini fark etti ama sebebini anlayamıyordu. Eğer dediği gibi bu zamana kadar kimse olmadıysa chris'in yüzündeki bu utanma hissinin sebebi de neydi? Ve darren o an – resmen ışıklı pano ile yanıp sönen cümleyi fark etti- " ahaa " dedi " biri var değil mi? Sevgilin değil ama kalbinde biri var?".


Chris yeniden kıpkırmızı olmuştu, bu kadar kısa zamanda darren'ın chris'i bu kadar iyi tanımasına genelde memnun olsa da şuan bunun tam tersini dileyebilirdi. Chris darren'ın ona olan dürüstlüğüne minnettardı ve oda darren'a yalan söylemek istemiyordu ama bu konuda doğruyu söyleyemezdi en azından bir kısmını söyleyebileceğine karar verdi ve kabul etti " evet birinden çok hoşlanıyorum ama bunun şimdilik bana özel olmasını istiyorum umarım buna anlayış gösterirsin" dedi. Darren bir an içinde bir şeylerin cam gibi kırıldığını hissetti. Doğru duymuştu chris'in kalbinde biri vardı ve bunun kendisini neden rahatsız ettiğini bilmiyordu ama etmişti işte. "peki" diyebildi sadece "sen nasıl istersen, şimdilik öyle olsun" dedi.


Daha sonra chris sofrayı toplamaya başladı darren ona yardım etmek için uzandı ama chris kendisi halledebileceğini ima eder bir bakışla darren'ı durdurdu. Darren tekrar kadehine uzandı ve kalan şarabını bir dikişte bitirdi. Hala zihni bulanıktı az önce konuşulanları düşünüyordu ve chris'in kalbinde biri olduğunu kabul ederken ki yüz ifadesini. O kişi her kimse chris'i gülümsetmişti öyle ki chris'in ifadesi darren'ın içini yumuşatmaya yetmişti. Yine de onun adına sevinse de bu durumun onun kendisi için neden bu kadar huzursuz hissettirdiğini anlayamıyordu darren. Zihninden binlerce soru geçmeye başladı kim olduğunu öğrenmek için chris'ı sıkıştırmayacaktı çünkü chris olabilecek en kibar şekilde bunu rica etmişti ve darren onu kırmayı asla istemezdi. Ama kim olduğuna karşı duyduğu bu çıldırtıcı merak içini iyice kaplamıştı.


Chris'in çevresini pek fazla tanımıyordu genelde birlikte takılıyorlardı Lea dışında pek yakınında insan yoktu sadece settekiler vardı. Bu fikir darren'ın daha da huzursuz olmasına sebep olmuştu. Demek ki bu kişi her kimse çevrelerinden biriydi ve darren şimdiye kadar dikkatini çekmemiş olmasına şaşırıyordu. Kadroyu şöyle bir zihninden geçirdi dizide ki erkekleri gözden geçirmeye başlamıştı. Kevin olamazdı çünkü onun 2 yıllık bir ilişkisi vardı ve chris'le araları iyi olsa da sıradan arkadaşların gördükleri kadar birbirlerini görüyorlardı, mark ile araları sette bile hiçbir zaman iyi olmamıştı dolayısıyla oda olamazdı. Sonra bir anda aklına chord geldi. Dean'ın söylediğine göre kendisi kadroya dahil edilmeden önce akıllarına gelen kişi oydu ve chris'le aralarıda oldukça iyiydi.


Neredeyse her sabah sette birlikte kahvaltı ediyorlardı ve gün içerisinde birbirlerine komik tacizlerde bulunuyor erkek şakaları yapıyorlardı. Darren bir an midesinin bulandığını hissetti. Gerçekten böyle bir şey vardı ve darren bunu fark edememişti. Chris her şeyi toplamış ve bulaşık makinasına yerleştirmişti. Biten şarap şişesini kaldırırken darren'a yenisini açabileceğini işaret etmişti ve darren'da kibarca "lütfen" diyebilmişti. Aklı hala o konuya takılı kalmıştı. Eğer böyle bir şey varsa bunu bilebilecek tek kişi vardı oda Lea'dı ama bunu nasıl sorması gerektiğine karar veremiyordu. Chris'in kulağına gitmeden bunu öğrenmenin bir yolunu bulacaktı ama nasıl sonuçta chris duyarsa bu saygısızca olabilirdi çünkü kendine özel kalmasını rica etmişti.


Darren'ın stresten başı ağrımaya başlamıştı. Bu arada chris'te işlerini bitirmiş ve koltuğuna geçip tv kanallarını dolaşmaya başlamıştı. Kısa süre sora ikisi de yorgunluk, şarabında verdiği etkiyle koltuklarında uyuyakaldılar.


Saat neredeyse 3'e geliyordu chris gözlerini açtığında. Şöyle bir etrafına bakındı, boynu tutulmuştu ve tv hala çalışıyordu. Tv'nin ışığında etrafına bakındı darren'da yüzükoyun şekilde koltukta uyuya kalmıştı. Yavaşça yerinden doğruldu boynunda inanılmaz bir ağrı vardı. Yumuşak bir şekilde darren'a doğru eğildi onu uyandırmak istiyordu ama korkutmakta istemiyordu, birkaç saniye bu anın tadını çıkarmak istedi dikkatlice karşısında uyuyan mükemmel adama baktı. Çok yavaş bir şekilde nefes alıyordu ve chris farkında olmadan ona biraz daha yaklaştı artık yüzünde darren'ın sıcak nefesini hissedebiliyordu.


Burnu bir anda darren'ın kendine has misk kokusu ile doldu bu işkenceye daha fazla dayanamayacaktı çünkü birkaç saniye daha böyle kalırsa darren'ın dudaklarına yapışacaktı bir adım geriledi ve nefesini düzene sokarak darren'ı uyandırmaya karar verdi " darren, darren" pek işe yaramıyordu darren derin uykudaydı son bir kez daha seslendi chris bu defa elini yavaşça yanağına koydu " dare uyanmalısın yoksa her yanın tutulacak" darren hafifçe yerinde kıpırdanmıştı ama gözlerini açmadı dudaklarını yaladı ve chris'in daha önce hiç görmediği bir seksilikle " lütfen chris burada yatalım yatağa kadar gidemem" dedi.


-Aman tanrım, aman tanrım burda yatalım mı dedi gerçekten?- chris heyecandan ne yapacağını bilemedi ve darren'ın uyku sersemi bunu söylediğini düşündü sonra tekrar onu kaldırmaya yeltendi bu defa onu omzundan tutarak kalkmaya zorlayacaktı elini omzuna koydu ve yavaşça çekerek seslendi " hadi dare yatağa kalkıyorsun, hemen şimdi" dedi ve o anda darren kolunu onun boynuna doladı ve onu kendine çekti. Chris bir an boş bulunmuştu ve darren'ın üzerine düştü.


O an darren panikle uyandı ve ne olduğunu anlamaya çalıştı çok geçmeden anlamıştı çünkü chris'in gözleri korkuyla açılmıştı. – kahretsin uykunda ya da uyanık şu çocuğu taciz etmekten vazgeç darren-  darren kendi kendine anlamsız bir şeyler söyledi ve chris'in kalkmasına yardım ederek televizyonun loş ışığında suratına baktı " üzgünüm chris uykum biraz ağır ve ben sen olduğunu bir an anlayamadım, annem olduğunu düşünmüş olmalıyım iyi misin?" dedi. Chris darren'ın söyledikleri karşısında yumuşamıştı en azından bu bilinçli değildi diye düşündü bu evde ikinci defa kalıyor ve buna alışması zaman alacak diye düşündü. Neyse ki darren kalkmıştı ve televizyonu kapatıp ikisi de odalarına yöneldiler.


Birbirlerine iyi geceler diledikten sonra uyumak için odalarına geçtiler. Chris hala heyecanını atamamıştı ne olduğunu anlasa da vücudu hala sıcaktı ve terlemişti. Üzerini değişmek için dolabına yöneldi bir yandan da darren'ın söylediklerini düşünüp kendini sakinleştirmeye çalışıyordu ve o anda bir şey fark etti bir cümle kafasında yankılanıyordu "lütfen CHRİS burda yatalım yatağa kadar gidemem" –AMANNN TANRIMM BİLİYORDU BEN OLDUĞUMU BİLİYORDU LANET OLSUN DARE-  chris ne yapması gerektiğini düşündü. Heyecandan eli ayağına dolaşmıştı.


Darren kendini odaya attığı andan itibaren aynanın karşısında suratına bakıyordu. Bu defa ne olduğunu biliyordu ve artık bundan saklanacak yer yoktu. Sonuçta chris onun bahanesine inanmıştı ama Chris'e dürüst olamasa da kendine olmak zorundaydı darren onun chris olduğunu biliyordu!! Neredeyse tüm gecenin sonunu chris'in kime aşık olduğunu düşünerek geçirmişti ve bunu düşünerek uyuyakalmıştı. Rüyasında aynı koltuktaydı ve chris'le yan yana yatıyordu.


Chris onu uyandırmaya çalıştığında gerçek ve rüyanın ayrımına varamamıştı ve neden olduğunu bilmese de uykusunda burnunda onun kokusunu duyduğuna emindi. Zaten darren'ın kontrolünü kaybetmesinin nedeni de buydu. Gerçek gibiydi bir süre chris'in nefesini yüzünde hissettiğine emindi. Bunun son derece rahatsız edici olması gerekirken aksine bu darren için son derece baştan çıkarıcı olmuştu, öyle ki ona sadece sarıldığı için kendini şanslı saymalıydı çünkü içindeki dizginleyemediği duygular ona sarılmasını söylememişti aklında tek şey vardı gözleri açılmadan birkaç saniye önce 'chris'in dudakları!'  darren artık buna bir son vermeliydi gözleri hala karşısındaki aynadan bakan kendi yüzündeydi bembeyaz kesilmişti. 'ondan hoşlanıyorsun' dedi fısıltı gibi bir sesle aynadaki aksine ' lanet olsun chris colfer'dan hoşlanıyorsun'!

perfectHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin