perfect

Like you're less than perfect

İkisinin de yer ayaklarının altından kaymıştı. Chris heyecandan tam olarak ne olduğunu düşünemeyecek durumdaydı darren criss salonunda çıplaktı ve chris onun kollarındaydı olanları düşünmeye çalıştı üstelik chris ne olduğunu anlamasına fırsat kalmayacak bir sürede darren'ın sıcak tenini ve yumuşak dudaklarını dudaklarında hissetmişti. Bu neredeyse birkaç saniyelik bir andı. Darren yavaşça dudaklarını chris'ten çekerek bir adım uzaklaştı. Bunu planlamamıştı. Aslına bakarsa tam olarak neden böyle bir şey yaptığı hakkında da fikri yoktu darren'ın. Bir an panikten midesinin bulandığını hissetti her ne kadar bakmaya korksa da gözleri karşısındaki muazzam mavilere kitlendi. Bir tepki bekliyordu chris'in konuşmasını, soru sormasını yada ona vurmasını herhangi bir şey.. ama olmadı, chris şok içinde gözleri kocaman açılmış halde darren'a bakıyordu ama konuşacak cesareti bulamıyordu daha doğrusu ağzını açmaya çalıştı ancak ne söylemesi gerek bilmiyordu. Hızla arkasını döndü ve odasına doğru koştu ardından kapıyı kapattı ve kendini yatağa bıraktı. Darren salonun ortasında öylece kalmıştı.

Chris gözlerini tavana dikmiş nefes bile aldığından emin olamadan öylece yatıyordu ve gözyaşları bir anda sıcak yüzüne aktı. Az önce ne olduğunu biliyordu ama anlam veremiyordu. Darren onu öpmüştü –ama neden?- bu beklenmedik bir öpücüktü darren'ın dudakları sıcaktı ve nefesi misk gibi kokuyordu, ona usulca yaklaşmış ve neredeyse şevkatli denebilecek bir şekilde dudaklarını dudaklarına bastırmıştı. Bu tam olarak bir öpücük sayılabilir miydi emin değildi daha çok küçük bir dokunuş gibiydi ama chris'in emin olduğu bir şey vardı bu onun için ilkti, hem öpücük hem bu his kesinlikle yeniydi. Yaklaşık bir saat boyunca sessizce ağladı, bir şey yapmalıydı evde ölüm gibi bir sessizlik vardı. Odasına girdikten beş dakika sonra darren'ın odasının kapısının kapanma sesini duyduğunu biliyordu. Belki de gidip onunla konuşmalıydı. Bunun ne olduğunu, neden böyle bir şey yaptığını falan sormalıydı emin değildi ama cesaret de edemiyordu zaten. Yatağında sessizce ağlayarak uzandı, sabahın ilk ışıklarına kadar gözlerini neredeyse kırpmamıştı ve güneşin doğmasıyla birlikte chris'in gözleri kapandı.

Darren resmen koşarak odasına gelmiş ve kapıyı ardından sıkıca kapatmıştı. Az önce olan şeyin nasıl olduğunu bilmiyordu chris'i öpmüştü evet emindi o chris'i öpmüştü. Bunu neden yapmıştı –tanrı aşkına aklından ne geçiyordu??- sinir ve heyecan karışımı duygular vücudunu sarmıştı. Vücudunun her santiminin titrediğine emindi ve elleri karıncalanmaya başlamıştı. Üstelik her ne olduysa o an orada kalmıştı. Chris hiçbir tepki vermemiş onu öylece orada bırakmıştı. Ne bir soru sormuş nede bir şey söylemişti. Gecenin bir yarısı kendi evinde chris'i öpmüştü üstelik yarı çıplaktı ve chris ona yardımcı olmak için evini açmıştı. Darren zihnine dolan fikirler yüzünden delirmek üzereydi kaçıp gitmek istedi bir an önce orayı terk etmek, şuan güvenli bölgedeydi ama sabah chris'le yüz yüze gelmek zorunda kalacaktı ve ona ne demesi gerektiğini ya da nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Üstelik hiçbir yere de gidemezdi, gidecek başka yeride yoktu.

Odasından yavaşça çıktı ve chris'in kapısının önüne geldiğinde sessizce kapıdan içeriyi dinlemeye çalıştı. Eğer chris uyanıksa onunla konuşabilir ve bir şekilde her şeyi düzeltebilirdi. Ev derin bir sessizlik ve karanlık içindeydi chris'in odasından belli belirsiz nefes alma sesleri duyuyordu ve darren o an bunun ne olduğunu anladı. Chris ağlıyordu! Darren tüm duvarların üzerine geldiğini hissetti ve sinirden titreyen vücudu olduğu yere kapının dibine yığılıp kaldı. O sahne zihninden binlerce defa geçti durdu 'birkaç saniye süren bir öpücük şehvetli ya da aşk içermiyordu' diye düşündü darren 'daha çok sevdiğimiz bir arkadaşı yada küçük kardeşimizi sevgiyle öpmek gibiydi' diye düşündü ya da en azından böyle olduğuna inanmak istiyordu. Ne kadar olduğunu bilmediği bir süre kapının yanındaki duvara dayalı şekilde yerde oturdu ve chris'i dinlemeye devam etti ve orada öylece uykuya daldı.