44. bölüm

276 27 1
                                    

Elimden telefonu alıp bir yere atmıştı.  Saçımdan tutarak beni dışarıya sürükledi . Bir arabaya bindik . Hızlıca oradan çıktık arabada ben , babam  ve bir adam vardı. Babam arabayı sürüyordu adam ise benim yanımda oturuyordu .

Hana: beni kurtar lütfen abi , bak ne istersen yaparım. 

Adam: şşt duyacak.

Hana: lütfen abi sen hiç mi aşık olmadın ha ?

Adam: oldum hatta o kişi ile evlendim ve iki çocuğumuz var .

Hana: abi bu adam benim babam , ama bana hep kötülük yaptı. Beni küçükken terk etti şimdi ise öldürmeyi planlıyor ben birine aşığım abi o da beni seviyordu babam bizi ayırdı şimdi onunla kavuşmam için hayatta kalmam lazım kim bilir belki bir çocuğumuz olur bizim ha oda beni seviyor biliyorum .

Adam : tamam deneyeceğim ama lütfen ses çıkarma.

Babam aynadan bize bakmıştı.  Galiba anlamıştı.  Daha da hızlandı orman gibi bir yere gelmiştik.  Babam indi arka kapıyı açtı. Adam beni indirdi adam  kendide indi .

Bay park : bağla kızın ellerini .

Bağladı,

Bay park : şimdi kızı şu ağaçların tam ortasına götür .

Götürdü.

Bay park : otur .

Oturdum .

Bay park : senin işin bitti artık,  gidebilirsin.  Silahını bırak ve git buradan .

Adam bana umutsuzca baktı ve silahını yere bırakıp gitti . Gözümden bir damla yaş düşmüştü önüme geçip bana baktı. 

Bay park: artık sonun geldi . Ha ne dersin senide o kardeşinin yanına göndereyim.

Hana: senden korkmuyorum . Öldür istediğini yap umrumda değil. 

Bay park: ne o hayattan umudunu kesmiş gibi görünüyorsun. Ne o namjoon ve o salak arkadaşları gelmeyecek ve seni kurtarmayacak diye mi ? Ahh üzülme tatlım sen bir kardeşinin yanına git arkandan onlarıda gönderirim,  hiç merak etme .

Hana:  sen onlara bir şey yapamazsın yoksa seni , seni gebertirim hem onlar beni kurtaracak. 

Bay park: nasıl ha ? Duman yolu   ile mesaj mı gönderdin?

Hana: ya sus artık öldüreceksen öldür,  pekte umrumda değil bu hayat anladın mı?

Silahı bana doğru tekrar uzattı ben yerde oturuyordum klasik bir Türk dizisiydi yani .

Artık belkide sonum gelmişti belki de kardeşimin yanına gidecektim . Korkmuyorum . Ama bir kez olsun son kez yada sarilabilseydim namjoon'a son kez çekseydim içine o harika kokusunu son kez söyleseydim onu sevdiğimi.  Son kez tutsaydım elini son kez   baksaydım gözlerine ah son kez...

Uzaktan bile görmem yeterliydi . Ama yoktu o hiç bir yerde ve o benden nefret ediyordu. Umarım ben öldükten sonra herşeyi anlatırsın yoongi , beni kötü bilmelerini istemiyorum...

Kafamı yere eğdim   gözümden bir damla daha döküldü çözülmüş olan saçlarım yüzümü kapatıyordu .

Burnumu çektim kafamı tekrar kaldırdım.

Hana:  hadi yapsana!

Hiç bir şey demedi derin nefes alıp tekrar konuştum

Hana: hadi yap ! Kendi kızını öldürebilecek kadar düş ha ben öldüğümde ne kazanacaksın!  Ne yapacaksın ? Artık öldür sende kurtul bende.

Kafamı tekrar indirdim iki el ateş edilmişti . Omzumda bir sıcaklık hissetmiştim ....




↪DUYGUSUZ ↩  KİM NAMJOON + BTS  Où les histoires vivent. Découvrez maintenant