1.9

11.8K 556 277
                                    

Akşam üzeri, güneş batıyor.

Kulaklığı takılı. Bir sahilde tek başına oturan Defne'yi izledim bir süre. Kulaklığından dışarı çıkan melodi, dalga seslerine karışıyordu. Çevresinde sayısızca insan vardı ama farkında bile değildi. Gelen seslere kulak verdim. İnsanların mutluluğuna, hüznüne, öfkesine... 

Dalga sesleri, bağıran çocuklar, gençlerin mutluluk kahkahaları ve oğlunun, kızgın dalgaların arasında boğularak öldüğünü öğrenen annenin feryadı. Batan güneşin güzelliği huzur vericiydi. Esen rüzgar ağaçların yapraklarına dans ettiriyordu adeta.

Derin bir nefes aldım. İçimden bir ses 'git, konuşmalısın' diyordu. Zihnimde oraya defalarca gidiyor her seferinde geri dönüyordum. Oysa şimdi ona doğru bir adım bile atamıyordum. Bu kadar zor olmamalıydı. Bir insanla konuşmaya çalışmak bu kadar zor olmamalıydı.

Sonunda cesaretimi toplayıp yanına yaklaşırken titrek bir nefes verdim. Cebimdeki ellerimi çıkararak oturduğu kayanın hemen yanına oturdum. Bakışları anında bana dönerken kaşlarını çattı. "Efe?" dedi sorarcasına. Bakışlarımı bir saniye bile ona çevirmezken umursamaz olmaya çalışıyordum. Ellerimi yeniden ceketimin ceplerine yerleştirirken usulca ona döndüm.

Bir insanın sadece yanımda durması bana nasıl bu kadar iyi hissettirebilirdi? Meraklı bakışları beni bulduğunda bana çevirdi vücudunu. Gözleri ceketimin üzerinde gezerken burukça gülümsedi. En son bu ceket üzerindeyken kanlar içinde yerde yatıyordun."

🍁

16 Temmuz 2021

"Hayatımı çaldın lan sen benim! Bana daha fazla ne kadar zarar verebilirsin!" Demir kahkaha atarak üzerine çıktığında ağzımda biriken kanı tükürdüm. Hayatımı mahvettiği yetmiyormuş gibi elimde kalan son şeyi de almıştı. Kardeşimi.. Gözlerimden akan yaşlar çektiğim acıdan değildi. Gözümün önünde cansız bir şekilde yatan kardeşimdi benim canımı yakan.

Kahkahası kulaklarımı doldururken içimdeki öfke beni yiyip bitiriyordu. Kalkmak istiyordum. Ayağa kalkıp kardeşimi kollarımın arasına almak istiyordum. "Aras!" diye bağırdım. "Aras uyan abiciğim. Söz veriyorum her istediğini yapacağım. Uyan!" Bana doğru düşmüş kolu, hastanede takılan serumların izleri ile doluydu. Yeni yeni çıkmaya başlayan saçları hacmini kaybetmişti.

"Kardeşimi öldürdün! Her yaptığına sustum. Her seferinde görmezden geldim! Bu sefer öyle olmayacak Demir. Bu sefer senin en sevdiklerini ben alacağım elinden."

Sinirle üzerimde hareket ederken bir yumruk daha geçirdi. İnleyerek dudağıma dokunduğumda ayağa kalkarak tekme atmaya başladı. "Bak lan! Bak öldü! Kanserden kurtuldu ama abisinin düşmanlarından kurtulamadı. Öldü abisi. O artık uyanmayacak." Bacağından tutup yere çektiğimde kalkıp vuracak gücüm kalmamıştı. Her yanım ağrıyordu. Kalbim paramparçaydı.

"Neden yaptın?" diye sordum sakince. Bilmek istiyordum. Yıllardır çektiğim bu işkencenin sebebini artık merak ediyordum. Dayanacak gücüm, dayanacak gücü bulabileceğim kimsem kalmamıştı. Elimdeki son değer verdiğim kişiyi de almıştı. Kardeşimi benden almıştı.

"Çünkü sen annemi benden aldın!" Öfkeli sesi, çıkmaz sokakta yankı yapıyordu. Yattığı yerden kalktığında yeniden vurmaya başladı. Attığı her yumrukta iliklerime kadar hissettiğim acı yüzünden söylediklerini algılayamıyordum. Saniyeler sonra üzerimdeki ağırlığı yok olduğunda başımı yere yaslayarak nefes almaya çalıştım. Kurumuş boğazım öksürüğe sebep oluyordu.

İki Sokak - TextingWhere stories live. Discover now