Bölüm 29

179 22 187
                                    

Dean kapıdan çıkar çıkmaz, Damon düşüncelere daldı. Diana'yi hemen hatırlamıştı elbette ve bakışlarıyla "Lütfen beni tanıdığını söyleme, şimdi olmaz." sinyaliyle de sesini çıkarmamıştı.

Zamanı geldiğinde karşısına çıkacağını biliyordu. O geldiğinde yaşadıkları ise arkasından dalıp gitmiş mavi gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçiyordu.

Bir an gözlerini kapattı ve sırtından yukarı doğru tırmanan soğuk korkuya engel olamadı.

Onun bir avcı olduğunu biliyordu ve biraz önce öfke saçan gözlerin de başka bir avcıya ait olduğu şüphesizdi. O bakışlar resmen bir meydan okumaydı.

Biliyor olabilir miydi? Buna olasılık vermiyordu ama bir yandan da düşünmeden edemiyordu.

Eğer öyleyse, başları gerçekten beladaydı bu sefer.

Damon, Şerif Forbes'un dokunuşuyla kendine geldi.

Şerif: İyi misin Damon?

Damon: Başımız belada olabilir.

Şerif: Sanki yeterince yok da. Söyle bakalım?

Damon: Biraz önceki aynasızlar kimdi?

Şerif: FBI. Rahip olayı için gelmişler.

Damon: Onlar FBI falan değil. Ortalık karışacak gibi, hazırlıklı olmalıyız.

Şerif: Neden bahsediyorsun?

Damon: Onu hatırlamadın mı? O Diana... İki yıl önce buradaydı. Birkaç ay bizimle kaldı. Fena karıştırmıştı kasabayı, nasıl unutursun Liz?

Şerif: Şaka yapıyor olmalısın, o bir avcıydı değil mi? Diğerleri de öyle mi yani?

Damon: Bingo!

Şerif: Lanet olsun! Neden burada olsunlar?

Damon: Öğrenmek için çok zamanımız olacak. Bizi bilerek gelmediklerini düşünüyorum ama, tahmin ettiğim ve bana bahsettiği o şey için geldilerse önceki seçeneği bile dileyebiliriz.  Emin olana kadar ses çıkarmayacağız tamam mı? Uygun bir zamanda Diana ile konuşacağım. Ona güvenebiliriz, benden habersiz bir şey yapmayın sakın. Haberleşiriz.

Şerif: Emredersin!

Damon: Öyle demek istemediğimi biliyorsun. İyi geceler.

Damon sessizce ayrıldı oradan. Aklında binbir düşünce vardı ve onca derdin içine birde bu girmişti şimdi.

Ama olaylar sandığı gibi ilerlemeyecekti, henüz bilmese de daha beter bir bela vardı üstlerinde. Hemde tüm Dünya'yı kasıp kavuracak bir tehditti bu.

Vampirliğinin verdiği hızı kullanarak evine gitti. Bir zamanlar Elena'yla, kardeşiyle mutlu olduğu o yer, şimdi zindandan farksızdı onun için.

Ama devam etmek zorundaydı. Tanrı biliyor ya hiçbir şeye katlanmaz ve yüzüğünü çıkarıp, defolup giderdi bu lanet dünyadan. Ama bir söz vermişti Stefan'a ve sözünden dönemezdi işte.

Kendine bir viski doldururken Diana'ydı tüm düşüncelerini süsleyen. Buraya geldiyse hele ki bir grup tehlikeli avcıyla, geçerli bir sebebi olduğundan emindi Damon.

Eğer onu iki yıl önce buraya getiren, üstünkörü  bahsettiği o olaysa tekrar yolunu düşüren, son sakin saatlerini yaşadığını anlayabiliyordu Damon Salvatore.

Onun bu kıyamette rolü ne olacaktı peki?

Her şey yeni başlıyordu...

🗝🗝🗝

RUH İKİZİ (DEAN WINCHESTER)Where stories live. Discover now