0.8

1.2K 126 35
                                    

Jin rehber öğretmeni olduğu sınıfa girdi. 12/A'da ders vermeyi seviyordu çünkü öğrencileri hep onu dinliyordu. Jin matematik öğretmeniydi ve matematiği aşırı derecede iyiydi. Hatta üniversitesini birincilikle bitirmişti. Ama o öğretmen olmak istemişti. Ve mutluydu seçtiği karardan pişman değildi, pişman olmayacaktı.

"Evet arkadaşlar! Bugünkü rehberlik dersinde bana hayallerinizi anlatacaksınız."

Jin herkese kağıtları dağıttı. Kağıda yazmaları gerekiyordu öğrencilerin.

Bir süre sonra herkesten kâğıtları topladı. Geri kalan sürede öğrencilerini serbest bırakmıştı. Gelen kağıtları teker teker okurken bir öğrencinin kâğıdı dikkatini çekti.

"Jeon Jungkook! Gel buraya."

Jungkook sırasından kalkıp geldi.

"Evet hocam bir şey mi oldu?

"Neden hayalin arkadaşın için?"

"Nasıl yani."

"Yani senin hayalin arkadaşının sevdiği kişiye kavuşması mı?"

"Ay evet ikide bir gelip sevdiği kişiyi anlatıyor. En azından sevdiği kişiye kavuşursa peşimi rahat bırakır diye düşünüyorumda."

"Çılgın çocuk," Jin hafifçe kıkırdadı. "sen iyi bir arkadaşsın sanırım? Neyse yerine geçebilirsin."

"Teşekkürler."

&&

Jin V'yi dinlemeyip izin almadığı için yorgun hissediyordu. Ama izin almak istemiyordu. Okulu seviyordu bu yüzden gitmek istiyordu ve gidecekti de.

Hemen biraz yemek yaptı bugün arkadaşı gelecekti evine. Jin'in çok fazla arkadaşı yoktu ama arkadaşlarını gerçekten çok severdi. Namjoon da bunlardan biriydi. Namjoon'la ortaokuldan beri arkadaştılar. Ortaokulda ikisi de okulun popüler çocuklarıydı bir sürü kız onlara ilgi duyardı hatta onları kendi aralarında shipleyenler bile vardı. İkisi hep beraber takılırlardı.

Kapı çaldı Jin'in beklediği arkadaşı gelmişti.

"Dostum! Nasılsın?"

"Namjoon! Tanrım, saçın harika görünüyor."

"Evet bunu her yerde söylüyorlar."

"Egon hiç değişmemiş."

"Yioo ben hiçbir zaman egolu olmadım ki."

Namjoon egolu birisi değildi sadece arkadaş ortamında şakasına böyle davranıyordu. Normalde kendini ezmeyi seven tiplerdendi.

"Kesinlikle öyledir. Neyse gel yemek aptım yiyelim."

Namjoon Jin'in dediğini duyar duymaz hemen mutfağa doğru koştu. Jin'in yemeklerine bayılıyordu. Namjoon yemeklerle donatılmış masayı gördüğünde ağzı açık kalmıştı.

"Hadi ye! Hepsini senin için yaptım. Tanrım! Ne kadar iyi bir arkadaşım."

Birlikte yemeklerini yerken Jin'in telefonuna mesaj gelmişti. Mesaj V'dendi.

yellowmarshmellow: ne yapıyorsun kocacığım?

kimseokjin12: kocacığım mı?

yellowmarshmellow: kullanıcı adını mı değiştirdin?

kimseokjin12: evet kaç yıldır bunu kullanıyordum. Bence sende değiştirmelisin.

yellowmarshmellow: ah aklımda harika kullanıcı ismi fikirleri var bir dakika bekle.

kimseokjin12: bekliyorum~

jininayıcığı: nasıl oldu şsüaksşsjda?

kimseokjin12: nE? Sen benim misin?

jininayıcığı: yani kalbim sende ama tam olarak senin miyim bilmiyorum. Beni istiyor musun? Yani senin olmamı?

kimseokjin12: öğrenci! Bak sınırlarını aşma.

jininayıcığı: neden gelecekteki kocamı öğretmen gibi göreyim ki? Yani sana saygı ekleriyle seslenmek istemiyorum. Sonuçta evleneceğiz slsmşsmslsö.

kimseokjin12: tanrım! Ne diye evleneceğimizden eminsin?

jininayıcığı: ah lütfen! Dünkü kalp atışlarını hissediyorum. Benim için atan kalp atışlarını. Tanrım bak gene mutlu oldum. Yahayahayahayahya

kimseokjin12: kim yapsa kalbim atardı ki.

"Jin sen neye gülüyorsun?"

"Ne?"

"Diyorum ki neye gülüyorsun?"

"Ben gülüyor muyum Namjoon?"

"Hani bazıları aşık olduğu kişiyle mesajlaşınca gülerler ya sen de onlar gibisin." Namjoon imalı imalı konuşmuştu.

"Ne? Tanrım! Ben hayatımda hiç aşık olmadım şimdi mi aşık olacağım."

"Bence sen çoktan aşık olmuşssun."

"Ne saçmalıyorsun? Ben bu dünya üzerinde sadece kendime aşık olurum."

"Peki peki öyle olsun."

"Öyle zaten."

Jin telefonuna geri döndü.

jininayıcığı: bence ben yaptım diye kalbin hızlı bir şekilde attı.

kimseokjin12: yioo sen beni hemen çektiğin için korkudan kalbim attı.

jininayıcığı: peki öyle olsun ama bir gün kalbin benim için atacak.

kimseokjin12: hı hı.

jininayıcığı: o gün geldiğinde sana bunları hatırlatacağım kocacığım.

kimseokjin12: tabi tabi.

jininayıcığı: neyse... ne yapıyorsun?

kimseokjin12: bir arkadaşımla yemek yiyoruz.

jininayıcığı: ne yemeği? Nerede? Kimle?

kimseokjin12: dur bi sakin ol! Arkadaşım sadece.

jininayıcığı: umarım sadece arkadaşındır Jin yoksa kalbim buna dayanmaz.

kimseokjin12: arkadaşım gerçekten. Bi dakika neden seni buna inandırmaya çalışıyorum ki?

jininayıcığı: ne bilm?

kimseokjin12: neyse ne! Görüşürüz ayıcık.

jininayıcığı: görüşürüz dedinnn.

kimseokjin12: garip olan ne bunda? Sonuçta okulda sen beni görüyorsun ben de seni görüyorum ama kim olduğunu bilmiyorum. Sonuçta görüşüyoruz.

jininayıcığı: evet Bay Kim gene her zamanki gibi zekisiniz.

kimseokjin12: biliyorum.

not in my dream, taejinWhere stories live. Discover now