0.6

1.2K 135 50
                                    

Jin sabah kalktı ve okuluna gitti. Yavru ayıyla en son konuşmalarından beri konuşmamıştı. Jin bir yandan üzülüyordu. Belki de onu çok kırmıştı.

Okuldaki ilk dersi 12/C'deydi. Zil çalınca ders vereceği sınıfa girdi.

"Günaydın!" Jin sınıfa girince öğrenciler de ayağa kalktı.

"Günaydın!" Dedi öğrenciler.

Jin,"Dünki quizlerinizi okudum şimdi sonuçları açıklayacağım. Sınıfın geneli iyi ama sadece bir kişi 100 aldı. Bu quizleriniz ders içi etkinlik olarak yansıyacak." Dedi. Jin masasına oturdu ve çantasından quiz kağıtlarını çıkardı. Okumaya başladı.

" Jisoo. 96

Nayeon 69

Jimin 02. Jimin bu puanıda adını ve soyadını yazdığın için veriyorum. Bir de seni artık ben çalıştaracağım. Para falan da istemiyorum. Sadece biraz daha çalışmanı istiyorum. Neyse tenefüste detaylıca konuşuruz.

.
.
.
.
Taehyung 100. Aferin Taehyung. Kalk ayağa be yanıma gel." Taehyung ayağa kalktı ve öğretmeninin yanına geldi.

"Evet hocam?"

"Aferin arkadaşınızı alkışlayın! Geçen sınavda 31 almıştı şimdi ise 100 aldı. Taehyung'u örnek alın çocuklar."

Bu kadar iltifata rağmen Taehyung'un yüzü donuk bir ifadedeydi. Jin bunu anlamıştı ama bedenini sormamıştı. Jin diğer quiz sonuçlarını okuyup öğrencilerini serbest bırakmıştı.

Zil çalınca Jin Jimin'i yanına çağırdı.

"Jimin bak ben sana özel ders vermek istiyorum çünkü notların gerçekten çok kötü."

"Hocam ben istemiyorum."

"Jimin biliyorum geçen sene okul birincisi olduğunu. Neden şimdi böyle yapıyorsun?"

"Şimdi birinci olmama bir sebep kalmadı. Kimin için birinci olacağım ki? Hem birinci olmak da istemiyorum!"

"Jimin bir daha düşün. Bak sonra pişman olabilirsin."

"Ben pişman olmam ama siz beni ikna ederken pişman olabilirsiniz. Bakın Bay Kim sizin kalbinizi kırmak istemiyorum-kırsam zaten Ta..." neredeyse söylememesi gereken bir şey söylüyordu Jimin."lütfen fazla zorlamayın Bay Kim. Ama illahi ki de ders vermek istiyorsanız bu teklifinizi seve seve kabul edecek arkadaşlarım var."

"Peki sen eve git ve bunu bir daha düşün."

&&

Öğle yemeği saati gelmişti. Jin yemeğini okulda yiyordu hep.

Kanticiden yemeğini aldı-öğretmen olduğu için hiç zorluk çekmemişti alırken. Bir masaya

"Hocam boş yer yok da buraya oturabilir miyim?"

Jin gelen öğrenciye baktı. On ikinci sınıflardandı.

"Tabi."

Öğrenci oturdu. Yemeğini yemeğe başladı.

"Senin adın neydi?"diye sordu Jin "aa hatırladım sen Taehyung olmalısın."

"Evet."

"Geçenki quizdeki başarını tebrik ediyorum. Ne yalan söyleyeyim senden böyle bir şey beklemiyordum."

"Çalışınca oluyor."

"Evet."

Diğer masadaki kızlar Taehyung'a seslenmişti "Tae! Bizim masamıza gelmeye ne dersin?"diye. Taehyung onları kibarca reddetti.

"Okulda popüler olmalısın. Var mı bir sevgilin falan? Merak etme kimseye söylemem." Jin'e boşu boşuna 'arkadaş gibi öğretmen' denmiyordu.

"Sevgilim yok sevdiğim var."

"Kim ki? Acaba kim?"

Hafifçe kıkırdayarak"Gerçekten salak ama bir o kadar da zeki biri." Dedi Taehyung.

"Hm merak ettim."

"Yakında öğrenirsiniz Bay Kim."

"Umarım. Gerçekten merak ettim şu şanslı kızı." Jin bunu dedikten sonra Taehyung çatalını birden yere attı.

"Pardon!" Dedi. Sonra sakince "benim sevdiğim kişi kız değil." Dedi ve masadan kalktı.

Jin ise ona gözlerini kocaman açmış bakıyordu.

not in my dream, taejinDonde viven las historias. Descúbrelo ahora