1.6

2.5K 172 145
                                    

"Sağa dön,"

"Tamamdır," arabayı sağa kırdım ve Jimin'in tarif ettiği binanın önüne geldik.

Hava aydınlanmıştı ve gözlerim uykusuzluktan kızarmıştı. Geldiğimiz bina Jimin'in eviydi ve gerçekten hoş bir binaydı.

Arabayı yavaşça binanın önüne park ettim ve acıyan gözlerimi ovdum. Jimin kapıyı açıp, beni beklemeden çıktı. Onu ardından biraz homurdandım ve anahtarı çıkarıp ben de dışarı çıktım.

Dışarısı hâlâ soğuktu ve birkaç güne hasta olacağıma kalıbımı basardım.

"Gel," Jimin bana yaklaştı ve elimi tutup, binanın girişine doğru yürümeye başladık.

"Niye buraya geldik?"

"Burası benim evim?" Soru sorarcasına söylemişti bunu.

"Evet?" Ona aynı şekilde cevap verdim.

"Gel hadi," bugün neredeyse bininci kez sözümü duymamazlıktan gelmişti. Göz devirdim.

Elimi bıraktı ve anahtarını çıkarıp kapıyı açtı, onun peşinden içeri girdim.

İçerisi kendi evimden güzel veya iyi değildi hatta benim evim buradan çok daha hoştu fakat burası da fena değildi.

Paltosunu çıkarıp, kapının arkasına astı ve ellerini saçlarından geçirip ardından gözlerini ovdu. Ben ise hâlâ neden buraya geldiğimizi düşünüyordum.

Bana kısaca bir baktı, "Ben bir duşa gireyim," eliyle arkasındaki kapıyı -büyük bir ihtimalle banyo kapısı- gösterdi.

Onaylarcasına kafamı salladım ve huzursuzca oturma odasını bulup, koltuklardan birine oturdum.

Modern bir dizaynı vardı evin. Duvarlar çoğunlukla açık mavi, mobilyalar da mavinin tonları ve maviye uyan renklerde dizayn edilmişti. Hoştu.

Ellerimi dizlerim üzerinde birleştirdim ve Jimin'i bekledim. Her ne kadar artık ondan daha az çekiniyor olsam da, tek başımıza aynı evde olmak beni germişti.

Tamam, artık düşünme zamanı gelmişti.

Babamın katil olmaması sırtımdan büyük bir yük kaldırmıştı. En başından beri babama inanmıştım ve pişman değildim.

Jimin'in aklında nasıl bir plan vardı veya neyi amaçlıyordu, hiçbir fikrim yok. Onunla olmaya söz vermiştim fakat yine de biraz ürkmüştüm.

Bir masalda değildik, hiçbir şey dizilerdeki gibi falan da değildi. Gerçekten büyük bir karmaşa içindeydik ve bu beni korkutuyordu.

Jimin'i gerçekten yıkılmış bir hâlde görmüştüm ve bu hoşuma gitmemişti.

Aklıma bu sabah olanlar geldiğinde, yanımdaki yastığı kucağıma aldım ve kafamı yastığa gömdüm. Ardından biraz debelendim. Ben bu sabah Jimin'i öpmüştüm!

Yastık ısırma sözüm vardı fakat bunu Jimin'in yastıklarına yapmayacaktım tabii ki.

Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Cidden, çok aptal ve hiç hoşlanmadığım o aşık kızlardan bir farkım kalmamıştı.

Yastığı yerine geri koydum ve telefonumu çıkarıp bunları Jisoo'ya yazma kararı aldım. En azından birine anlatmam, yükümü hafifletebilirdi.

Bir katil ile tanışmıştık ve can güvenliğimiz yoktu fakat ben hâlâ nelere kafa takıyordum.

                                   rubyjane: Jimin'i öptüm!

solo ❦ JenMinजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें