-33-Final

14.6K 736 362
                                    


Yağız'dan...

Gülerek kapıyı açtığımda bir sürü kişi vardı. Aslında bizim aile hepsi ama kalabalık olduğumuz için bir sürü kişi yani. Neyse toplayamadım.

"Hala hoşgeldin. Enişte buyur." dedim gülerek. Nişanı yapıyoruz iyi güzel hoşta bu misafir ağırlama kısmı zor iş. O yüzden sadece bizim aileyi çağırdık nişana. Gerçi onlar bile sürü gibi ama neyse.

"Gelinim ne güzel olmuş böyle." dedi annem. Dediği kişiye bakınca gülmeden edemedim. Hira...aşkım. Uzun mavi elbisenin içinde ne güzel duruyor öyle.

"O hep güzel annem." dedim ve kolumu Hira'nın omzuna attım. Buna çok alıştım. Böyle sahiplenmeye böyle aşka... Bazen iyi ki buldum polyannamı diyorum. İyi ki hikayemin baş karakteri o olmuş. Bazen deli gibi kıskanıp trip atıyorum. Hiraylayken kendim olabiliyorum. Başka biri olmaya çalışmıyorum çünkü beni böyle kabul ettiğini adım gibi iyi biliyorum. Ve bunu seviyorum. Beni böyle sevmesini seviyorum.

"Oğlum da çok yakışıklı olmuş değil mi güzel gelinim?" dedi annem gülerek. Bu bakışı biliyorum Yaprak Seçkin. Bu çok keskin bir bakış.

"O hep yakışıklı." dedi Hira gülerek. Benim repliğimi çalsa da bir şey demedim.

"Ah ben Baran'ı arayayım." dedi annem ve koşar gibi içeri geçti. Ben bilirim o aramaları... Kurnaz kadın.

"Ee polyanna torunu. Hep yakışıklı mıyım cidden?" dedim pis pis gülerek. Hira papyonumu düzeltti.

"Her an her saniye hemde." dedi gülerek. Ve o güzel dudağına benden bir öpücük hediyesi kazandı.

Ne güzel bir tadı var bu dudağın...

"Böyle giderse Baran'dan sonra bende nişanlanacağım." dedim elini tutarak.

"Bekliyorum." dedi cilveli bir sesle.

"Kendinize oda bulun." dedi Yağmur. Bu kız her yerden çıkıyor. Sanki öyle bir geçer zaman ki deki küçük Osman.

"Sanane kızım!" dedim. Yağmur omuz silkerek kapıyı açtı. Gelen kim olabilir? Bizim süpürgesiz cadı kim için kapıya iner?

"Hoşgeldin." dedi Yağmur gülerek. Bak bak. Sevgiliye gül bize gıcıklık yap. Bu kızı bir güzel dövmek gerek aslında. "Hoşbuldum." dedi Bora ve elindeki gülleri Yağmur'a uzattı. Romantik pislik. Burada isteyenler var. Mesela Hira.

"Sakın bana gül alma." dedi Hira kulağıma.

"Neden?" dedim şaşırarak. Hangi kız gülü sevmez ki? Hani gül. Gerçi Hira normal bir kız olsaydı onu seçmezdim ama... "Alerjim var." dedi Hira dudak bükerek.

Güle alerji? Güle?! Hani şu romantizm sembolü olan şeye?  Oha.

İnsan mısın?!

"Bende farklı şeyler denerim o zaman." dedim ve göz kırptım. Topluca içeri geçtik. Baran ve Umut hariç herkes buradaydı. Onlar nerede acaba? Aman kaçacak değiller. Önünde sonunda gelirler. Yani öyle olur herhalde .Öyle olsun.

"Feng şui baba." dedi Alp abi.

"Yani?" dedi babam.

"Yani pozitif enerji. Bebeğimiz için." dedi Alp abi. Bu adam çok...garip.

Garip kelimesi ne güzel bir kelime. Her yere zamana mekana uyuyor lan.

I like that.

"Allah kolaylık versin kızım." dedi babam ablamın elini tutarak. Ablamsa kıkırdamakla yetindi.

"Ben dayı mı olacağım ya?" dedim. Bunu hiç düşünmemiştim. Jeton yeni düştü. Köşeli biraz. "Eh biraz." dedi halam .Halam eşittir Esen. Bu kadar benzerlik olamaz.

Benden SanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin