-18-

11.8K 679 89
                                    

Restoran son derece şıktı. Tıpkı ilk geldiğimde olduğu gibi. Eşofmanımla buraya hiç uymadığımı anlasam da umursamadım. Ve benim gibi giyinen birini aradım. Niye mi? Çünkü yemekseverler kulübünün üyelerinin ortak özelliği bu. Rahat insanlar. Aynı ben.

Üç masa ileride üstüne tişört, altına şort giyen kızı gördüğümde hemen anladım mesela. Bu bizim kulüpten. Saçlar özensiz taranmış. Makyaj yok. Böyle bir yere benim gibi gelmiş ve en önemlisi tek başına bir kız. Gülerek masaya ilerlerken insanların yemeğine çaktırmadan bakış attım. Ah iskender, kuzu şiş, kavurma... bekleyin beni.

"Merhaba. Yemekseverler kulübünden mi?" dedim sandalyeyi tutarak. Tanımadığım biriyle yemeğe çıkarsam böyle olur. Aslında randevuyu ben ayarlamadım. Arkadaşım Arda ayarladı. Neyse göz zevki iyiymiş en azından. Kızın gözleri çok güzel.

"Evet. Baran Seçkin?" dedi kız tatlı sesiyle. Başımla onaylayıp karşısına oturdum. Ah ne yesem ki? Kuzu şiş? Biftek? Tavuk pilav? Ah et istiyorum et! 

"İsmin neydi?" dedim menüyü incelerken. Kıza baktığımda onunda benim gibi menüyü incelediğini ve bana bakmak üzere olduğunu gördüm. Aynı ben!

"Umut Candan Arıkovan." dedi sakince ve menüye geri döndü. Çok konuşmuyor demek. Harika. Kızlar genelde dır dır ederler.

"Umut mu? O erkek ismi değil mi?" dedim gülerek. Annemlere kızın adını söylersem beni gay sanarlar. Gerçekten sanarlar.

"Evet. Unisex bir isim. Deniz, Özgür, Bilge gibi." dedi Umut bana bakmadan. Yemekleri bu kadar sevmesi hoşuma gitti. Ah beraber ne yeriz biz! Bir dakika seks mi dedi lan o?

"Ne yesek?" diye mırıldandım.Bu sırada kızın karnı guruldadı.

"Ah yeni uyandım ve çok açım. Hemen yesek iyi olur." dedi gülerek. Yeni mi uyandı? Demek uykucu. Oğlum Baran bu kız tam senlik. Kaçırma bunu.

"Yiyelim bakalım." dedim ve garsonu çağırdım. Esen'in adam bize gülerek yaklaştı. Vay vay vay. Bizim kızın zevki çok iyi.

"Bize... ne bulursan ver Enis." dedim menüyü masaya koyarak. Enis şaşkınlıkla bana ve Umut'a baktı ve tepki görmeyince onay vererek uzaklaştı. İçimden bir ses birlikte dünyayı yeriz diyor. Ah çok açım çok.

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮

Yağmur'dan...

Heyecanla Esen'e baktım. Canlı yayın gibi olanları naklediyordu. Hatta Yağız eline maydanoz alıp yemeye başlamıştı. Ne var? Zararlı şeyler yiyeceğine maydanoz yesin!

"Şimdi... yemek yiyorlarmış. Evet. Baran her yemekten istemiş. Ayı!" dedi Esen mesajı okuyup kendi yorumunu katarak. Bu Enis ajanını iyi ki bulduk. Aferin zeki bize. Aslında bugün Esen'le kahve sözleri vardı ama Baran'ın işi daha önemli değil mi ama?

"Anne! Baran kızla yemeğe başlamış. Sizin iş yattı." dedi Yağız bağırarak. Şimdi haklı. Baran yemek yerken biraz... hayvanlaşıyor.

"Rüzgar. Bu çocuğun hiç sevgilisi olmayacak mı? Bak Yağız buldu Hira'yı." dedi annem üzgün bir sesle. Babam bakışlarıyla Yağız'a kızarken anneme sarıldı.

"Oldu ki hayatım. Ortaokulda vardı bir sürü." dedi babam. Yanlış taktik baba. Şimdi annemin vereceği cevap...

"Onların hiçbiri aşk değildi ki. Oğlum aşkı yaşasın istiyorum."

İşte tam olarak bu. Aşkı yaşasın mı? Ya bir git anne. Aşk mı kaldı bu devirde? Güldüm bak.

"Hah. İçecek söylemişler. İkisi de sadece yiyormuş." dedi Esen mesajı okuyarak. Sadece yiyerek nasıl anlaşırlar ki? Ah Baran salak. Kız da salak çıktı.

Benden SanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin