-12-

12.3K 669 48
                                    


Rüya'dan...

"Anlamadım?" dedim.

"Babanın dediğine göre etrafında hep erkekler olacak ve-"

"Alp. Hangi meslekte olursam olayım hem erkek hem kadın arkadaşlarım olacak. Bu etrafında kadınlar olacak diye seni çalıştırmamam gibi bir şey." dedim. Alp bir süre düşündü ve ellerimi tuttu. Tam gözlerime baktı. Ne güzel gözlerin var senin. Kocam benim.

"Haklısın. Biraz  ." dedi Alp gülmeye çalışarak.İkna olmadığını görmek istemezdim tabi ama beni zorlamaması hoşuma gitti. Hemde çok.

"Tamam. Üstümü değiştirip geliyorum aşkım." Alp gülerek onay verse de bir süre ellerimi bırakmadı. Gözlerimle ellerimizi gösterdiğimdeyse "Ah unutmuşum." diyerek ellerini çekti. Ne sıcaktı elleri. Hep tutsaydı keşke. Hızla dekoltesiz bahar elbisemi giyip içeri geçtim. Tabi saçımı toplayıp azıcık dudak parlatıcısı da sürdüm. Kapı çaldığında sofra ve ben tam anlamıyla hazırdık.

"Hoşgeldiniz. Gelin hadi." dedim ve Esen, Bora ikilisi içeri girdi. İlk gördüğümde farketmesem de şu an Bora'nın Alp'e çok benzediğini gördüm. Birbirine benzemeyen tek kardeş bizleriz sanırım. Esen bile gözleriyle Lodos'a benziyor. Biz hiç!

"Üçüzler ne zaman dönecek haberin var mı?" dedim. Baran'ın evi yemesinden endişelendiğimi itiraf ediyorum. Evet. Yaptım. Pişman değilim!

"Bilmiyorum. Yağmur'a yemeği haber verdiğimde trip attı biraz. Sanırım Bora'dan hoşlanıyor." dedi Esen. Şaşkınlıktan dilim tutuldu. Bizim Yağmur. Cadı olan.

"Gerçekten mi?" der demez, "Neler konuşuyorsunuz gizli gizli?" dedi Alp kolunu omzuma atarak.

"Hiçbir şey enişte." dedi Esen kocaman bir gülüşle. Alp gülen gözlerle bir ona bir bana baktı. Hadi canım kocam inan şuna! Hadi! "Pekala. Sofraya geçelim o zaman. Bora bana yemekmişim gibi bakıyor." dedi Alp. Korkuyla Bora'ya bakış attı. Bu hali ikimizi de kahkahaya boğdu. Esen önden giderken Alp'i durdurdum. Kumral saçları sallanınca kokusu burnuma kadar geldi. Ah!

"Yağmur ile ilgiliydi. Gizli bir şey yok." dedim.Onun benden gizlediği şeyi ima ederek. Benden evliliğimizi duyurmama nedenini gizliyordu. Alp dediğime sevindi. Belli etmemeye çalıştı ama yaptığım hoşuna gitmişti. Gözlerinden anladım.

"Teşekkürler. Söylediğin için." dedi ve yavaşça masaya yöneldik. Acaba bir gün o dudaklarından 'Seni Seviyorum' kelimeleri dökülecek mi? Acaba bir gün o dudakları benimkiyle buluşacak mı? Beni sevebilir misin Alp?

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮

Yağız'dan...

Yiğit ve Yazel arka arkaya salondan ayrıldı. Bu pek iyiye haber değildi. Sanırım...

"Şu Cemre. İyi kız sanki." dedi Baran. Normal biri gibi görünüyordu çünkü yemek yemiyordu. "Yakışırsınız." dedim. Ama aklım Hira'daydı. Ne dedi o? O Kızılla mı kal dedi? Hani o olmasa kıskandığını düşüneceğim. Kıskandı mı lan yoksa? Oha.

Ben bunu düşünürken Yiğit hızla masanın yanından geçip yukarı çıktı. Yüzü asıktı. Acaba yengeye azıcık asıldım diye mi? Öldürün lan beni. Bir dakika geçmeden Yazel gelip Yağmur ve Cemre'nin yanına oturdu. Allah var güzel kız. Kızıllardan korkacaksın, boşver.

"Allah aşkına, biri lütfen, neden bana böyle baktığınız açıklayabilir mi?" dedi Cemre. Ona kötü kötü bakıyorduk. Kötü bakışım bile seksi arkadaş. Seçkin kanı sağolsun.

"Nasıl bakıyormuşuz? Bir salağa bakar gibi mi?" dedi Cemre.Bu sözlerine ben bile şaşırdım. Bizim küçük ağır geldi. "Evet, kesinlikle. Yazel sen, süzme bir salaksın." dedi Yağmur. Hah. Bizim süpürgesiz cadı da konuştu. Tamamdır.

Benden SanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin