Hypocrite ||ChanBaek

Called

Bölüm Şarkısı: Sir Sly- Gold

******************

#Divus#

"Hey, Summa!"
Chanyeol gözlerini açtığında tepesinde Jongin ve Minseok dikiliyordu.

"Neler oluyor?"

"Kendini nasıl hissediyorsun?"

"Yorgun..."

Jongin gergince Minseok'a baktı. "Sen mi söylersin ben mi?"

Chanyeol anlamaz bir şekilde onlara bakarken Minseok ona yaklaştı.
"Kraliçe Lidia... Seni zehirliyormuş."

Chanyeol kaşlarını çattı. "Ne?"

"Divus'u hala bir kraliçenin  yönetmesi gerektiğini düşünüyor olmalı. Seni öldürmeye çalışıyordu."

"Siktirin oradan."

"Askerlerim onu kelepçeledi. Konuşmak istersen meydanda bekliyor."

Chanyeol zor da olsa ayağa kalkarak Minseok'a tutundu ve destek aldı. "Gidelim."

Birlikte meydana doğru gitmeye başladılar. Chanyeol kendini ikinci kez ihanete uğramış hissediyordu ve bu da onu oldukça sinirlendirmişti.

Lidia büyük arı heykelinin önünde öylece duruyor, tepesinde de üç tane asker dikiliyordu.
"Chanyeol!"

Lidia ağlamaya başlayarak sarılı bacağını ve elindeki kelepçeleri gösterdi. "İşkence gördüm! Vuruldum!"

Chanyeol sinirli bakışlarını Jongin'e çevirdi. "Kraliçe'nizi vurmak mı?"

"Ben veya askerlerim vurmadı. Dışarıdan biriydi."

"Mazeretin kabahatinden büyük Jongin! Dışarıdan birinin burada ne işi var?" elini kaldırıp Minseok'a döndü. "Senin nişanlın mı yaptı bunu?"

"Baekhyun yaptı."

Chanyeol'un havaya kaldırdığı eli olduğu yerde donakaldı. "Ne?"

"Baekhyun fark etti zehirlendiğini. İlk başta ona inanmadık ama haklıydı. Kanına bile baktı."

Chanyeol refleks olarak elini boynuna götürdü. İki küçük deliği hissedebilmişti. "Baekhyun... Divus'ta mıydı?"

"Evet."

Chanyeol gözlerini kısarak Lidia'ya yaklaştı. "Gerçekten beni zehirledin mi?"

"Summa-"

"Neden yaptın?"

Lidia pes etmiş bir şekilde başını eğdi.
"Kovanı Kraliçe Arı yönetir... Ama bu seni sevmediğim anlamına gelm-"

"Hah," Chanyeol sinirden gülerek karnını işaret etti. "Peki gerçekten hamile misin?"

"Evet."

"Doğru mu söylüyor?" onay almak için Jongin ve Minseok'a baktı. Minseok mutsuzca başını salladı.

"Doğru söylüyor. Testler yapıldı."

Chanyeol derin bir nefes aldı ve bir süre ileri geri yürüdü.
"Onu hapse götürün. Yemeklerini düzenli verin ve şiddet uygulamayın."

Askerler başlarını sallayıp kadını sürüklemeye başladılar.
"Chanyeol! Bana bunu yapamazsın! Bebeğini taşıyorum!"

"İşte bu yüzden ölümünü dokuz ay geciktirdin. Götürün onu."

Askerler giderken Chanyeol da tekrar odasına çekildi. Kafası çok karışıktı, düşüncelerini sıraya koyamıyordu.

Lidia'nın hamile olduğuna testler olmasa da inanırdı. En son denemelerinde farklı bir yol denemeye karar vermiş, sadece Baekhyun'la birlikte oldukları geceyi düşünmüş ve gerçekten de sona gelebilmişti. Lidia da o gece hamile kalmış olmalıydı.
O sırada Baekhyun'u düşündüğünü inkar edebilmeyi çok isterdi ama kendine yalan söylemenin de hiçbir mantığı yoktu. Baekhyun'u unutamadığını zaten biliyordu.