Hypocrite ||ChanBaek

Twisted

Bölüm şarkısı: MISSIO- Twisted

*****************

"Bebeğim, bu aralar ne zaman seni arasam telesekreter çıkıyor. Hep mutsuz görünüyorsun... Her şey yolunda mı?" Minseok dudaklarını büzerek kolunu sevgilisine attı. Jongdae bir haftadır olduğu gibi yine somurtuyordu.

"Baekhyun'u hatırlıyor musun?"

"İkimiz buluştuğumuzda yanında getirdiğin arkadaşın değil mi?"

"Evet."

"Ne olmuş ona?"

Jongdae elindeki kahveden bir yudum aldı ve kafasını Minseok'un omzuna yasladı. "Kayıp."

"Ne?"

"Yaklaşık iki haftadır. Nerede olduğunu da biliyoruz ama onu gidip almamız imkansız."

"Bu gerçekten çok kötü..."

"Sanırım son çare olarak polise gideceğiz."

Minseok duyduğu şeyle kaşlarını çattı. Zaten Divus'un başı durmadan polislerle derde giriyordu. Bir de adam kaçırma suçuyla uğraşamazlardı.
"Aslında... Ben olsam bunu yapmazdım."

"Ha? Neden?"

"Çünkü nerede olduğunu bildiğinizi söylerseniz polis bunu ciddiye almayacaktır. Sonuçta Baekhyun reşit bir insan, kendi isteğiyle gitmediğini ispat edemezsiniz."

"Ama kendi isteğiyle gitmediğini biliyoruz!"

"Ama bu işler böyle yürümüyor... Üzgünüm bebeğim, polislerle zamanında çok çalıştım."

"Peki sence ne yapmalıyım? Onu çok özlüyorum Minseok... Çok kavga ederdik ama birbirimize her şeyden çok değer veririz. Gerçekten içim içimi yiyor."

"Bence... Tüm gün bunu düşünüp kendini parçalamamalısın." Minseok elini Jongdae'nin beline sardı ve kucağına çekti. Bir şekilde konuyu değiştirmeye çalışıyordu. "Benimle ilgilenmeye ne dersin?"

"Of... Haklı olabilirsin. Biraz kendime zaman ayırmam gerekiyor."

"Aynen öyle. Artık benim bildiğim, hafif kafadan kırık Jongdae'ye döner misin?"

"Sorunlarımı dinlediğin için teşekkür ederim." Jongdae gülerek sevgilisinin dudağına kısa bir öpücük bıraktı. "Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum." bu sefer de Minseok onu kendine çekip öpmeye başladı.

******
#Divus#

"Alooo? Kime diyorum? Sana diyorum, arı bozuntusu!"

"Lütfen, kes sesini artık..."

"Duş alacağım dedim sana!"

Yaklaşık altı saattir Chanyeol'un odasında Sehun'la bağrışıyorduk. Chanyeol sabah bir yere gitmiş ve uzun süre gelmeyeceğini söyleyip Sehun'u başıma dikmişti.

"Yemin ediyorum ağlayacağım..." Sehun sesimden bunalmış gibi elleriyle kulaklarını kapadı. "Chanyeol seninle nasıl aynı odada durabiliyor?"

"Çünkü o duş almama izin veriyor!" ayaklarımı ısrarla yere vurup daha çok ses çıkardım. "Biraz daha bana izin vermezsen Divinus'un odasında bir yarasa sakladığını şu pencereden dışarı bağırırım!"

"Tamam! Tamam!" Bana doğru yaklaşıp kelepçelerimi açmaya başladı. "Bir şey yapmaya kalkarsan dilini keserim."

"Chanyeol bana dokunamayacağını söyledi." ona ukala bir bakış atsam da bana aynı bakışla karşılık verdiğinde kaşlarımı çattım.