Cried

1.5K 278 107
                                    

Bölüm şarkısı: Sono- Twist In My Sobriety

***************

4 ay sonra,

#Perditrix#

"Summa Baekhyun! Erzağımız azaldı da, şehrin dışına çıkabilir miyiz?"

Bir grup yarasa önümde eğilmiş, izin istiyorlardı.
"Para sıkıntımız var mı?"

"Hayır efendim."

"Güzel, gidebilirsiniz. Hava aydınlanmadan geri dönmüş olun."

"Teşekkür ederiz, Summa Baekhyun çok yaşa!"

Yarasalar gözümün önünden kaybolduğunda Kyungsoo da elinde kahveyle içeri giriyordu.
"Bir-iki saat sonra ava çıkacağız. Gelmek ister misin?"

"Hayır."

"Hadi ama Baek... Aylardır şu tahtın üzerinden kalkmıyorsun..."

"Yönetmem gereken bir Perditrix var."

"Sorunun bu olduğunu sanmıyorum-"

"Bu koltuk için iki abimi de öldürdüm Soo. Ne kadar önemsediğimi tartışma bence."

"Buraya geri döndüğünden beri biraz değişiksin Baekhyun. Bizimle hiç konuşmuyorsun, hiç gülmüyorsun. Hep yalnız başına takılıyorsun."

"Sana hesap vermek zorunda değilim."

"Hala şu salak arı yüzünd-"

"Artık bir Summa'yım ve akşama kadar sizin gibi normal halkla takılacak değilim! Anladın mı?!" yanımdaki bardağı tutup yere fırlattım. Kyungsoo zaten büyük olan gözlerini iyice açtı.

"Ah? Demek öyle? Demek artık yanına yakışmıyoruz, öyle mi?"

"Duymak için sen kaşındın. Çekilebilirsin şimdi."

Kyungsoo hızlıca kapıyı çarpıp çıktı. Tek kalınca kastığım kaslarımı serbest bıraktım ve koltuğa resmen yığıldım.

Öyle demek istememiştim, onları küçük görmüyordum. Yine de haklıydı, kendimi tamamen dış dünyaya kapatmıştım. Halkımın karşısında güçlü görünmeye çalışıyordum ama aslında kolumu kaldıracak gücüm bile yoktu.

Dağılmıştım, kendimi toparlamak için her yolu deniyordum ama olmuyordu. Her gece Chanyeol'un yüzü rüyama giriyor, sabah da sesi kulaklarımda çınlıyordu.

Zamanla onu unutacağımı düşünsem de her geçen gün ona duyduğum özlem biraz daha artıyordu. Bu da tabii ki sinir bozucuydu. Neredeyse iki aydır kan bile içmiyordum. Onun kanından sonra diğer hiçbir şeyi beğenemez olmuştum. O hariç dünyadaki herkesin damarından saman akıyordu sanki.

Yüzümü yıkayarak etrafta gezinmeye başladım. İyi tarafını düşünmeye çalışıyordum. Ben bu haldeysem Chanyeol benden kat kat kötü durumda olmalıydı.

"Summa!" Jongdae panikle içeri girdi ve elindeki dosyayı gösterdi. "Perditrix'in nüfus sayımını yapıyordum ve üç yarasanın dünden beri olmadığını fark ettim. Bu konuda bilgin var mıydı?"

"Üç yarasa? Sanırım... Onları dün sabah abimin küllerini Divus'a dökmeleri için yollamıştım."

"Tanrım... Baekhyun, bu biraz..."

"Güzel bir hediye olur diye düşündüm."

"Pekala, peki neden hala gelmediler?"

"Bilmiyorum. Onlara tam olarak yirmi dört saat süre vermiştim."

Hypocrite ||ChanBaekWhere stories live. Discover now