O kim ki?

937 117 91
                                    

--

40. Bölüm

"Tanrım lütfen. Lütfen yanlış görüyor olayım."

"Bu senin için."

"Suga, uh Tanrım! Bu çok güzel!"

Sora kolyeyi hayranlıkla incelerken Yoongi gülerek onu seyrediyordu. Duvarın dibinde onları izleyen Agus'tan haberleri bile yoktu üstelik. Yoongi rol yapmıyordu.

İç geçirerek arkasını döndü. "Neden uğraşıyorum ki?"

Kendini zorla takım odasına attığında koltuğuna oturarak arkasına yaslandı. Gözler üzerindeydi. Dün Yeom'un mahkemesi vardı. 7 yıl ceza almıştı.

Sandığı gibi Yoongi öyle kötü olmamıştı. Hiçbir şey olmamış gibi yaşıyordu.

Bu bir çaylak için harika bir başarıydı ama Agus bunu yaşayamadan kalmıştı öylece. Resmen ilişkileri git gide ilerliyordu ve o hiçbir şey yapamıyordu.

"Merhaba?" Kapı aralandığında Taehyung başını uzatmıştı içeriye. "Agus, burada mı? Ah, girebilir miyim??" Tae merakla Agus'a bakarken Chi Won onayladı. "Tabii. Arkadaş mısınız?"

"Evet efendim.. Yasak mı buraya girmem, bilmiyorum ama, şey ona ulaşamadım.." Chi Won ona güldü. "Gel gel. Çekinme."

Taehyung selamlayarak içeri girdi ve Agus'un yanındaki sandalyeye oturarak elindeki sepeti kucağına koydu. "Neden telefonumu açmıyorsun? Bir problem mi var?" Agus omuz silkerek laptopuna döndü. "Duymadım."

"Yemek yedin mi? Yemediğini biliyorum! O yüzden bir şeyler getirdim. Süper müper Taetae sandviçi!!" Sloganını el hareketiyle sunarken odadakiler ona garip bakışlarını yollamışlardı.

"Öhöm. Hadi ye." Utanmıştı.

Sandiçi uzattı başını yere eğerek. "Aç değilim Taehyung. Teşekkür ederim."

Taehyung sandviçi sinirle indirerek ona baktı. "En son ne yedin acaba gerizekalı?! Yeter bak düşüp bayılacaksın bir yerde! Şu yüze göze bak! Hortlağa döndün iyice!"

Cevap alamayınca devam etti.

"Bu yaptığında intihara giriyor hanımefendi! Tanrı'dan korkuyorsan ye şunu!"

Yoongi içeri girdiğinde Taehyung'u görünce şaşırmıştı. Ondan hoşlanmıyordu.

"Yabancılar ne zamandan beri buraya girebiliyor?"

"Yabancı değil. Agus'un arkadaşıymış." Chi Won durumu açıklarken Yoongi ona ters ters bakıp susmasını sağladı.

"Mecburiyetten geldim zaten. Gidiyorum." Sandviçi masaya sertçe bırakarak ayağa kalktı. Agus zaten onunla ilgilenmemişti ve Yoongi'nin lafları onu fazla sinirlendirmişti. Kapıyı çarparak çıktı odadan.

Agus onu kırdığını biliyordu ama canı yanıyordu ve yemek yemeyi hiç istemiyordu. İç geçirerek parmaklarını klavyeye koydu ve diğer davalara göz atmaya devam etti.

Yoongi'yi umursamıyordu. O konuşana kadar.

"Bir daha buraya kimseyi alma."

Elleri stresle tırnak etini bulduğunda kabuk bağlayıp iyileşme sürecine giren yaraları tekrar oluşturmaya başladı.

Killers | Min YoongiTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon