Olacağım.

838 110 55
                                    


--

33. Bölüm

"Kang Sechs! Tahliye!"

Tanrı aşkına, bunu duymayı o kadar çok istemişti ki! Maria ve Aise gülümseyerek ona bakıyordu.

"Hadi bakalım kurtulduk senden." Müdüre içeri girdiğinde Agus gülerek yerinden kalktı.

"Her şey için çok teşekkür ederim ve ek olarak da yaptığım yaramazlıklar için özür dilerim." 

Müdüre gülerek Agus'a sarılırken, aynı odada kalan herkes ayaklanmıştı. "Her şey gönlünce olsun kızım."

Ayrıldıklarında Aise müdürenin yerini alarak sıkıca sarılmıştı. "Sechs, iyi olacaksın. Buradan çıkınca eğer gidecek, kalacak bir yer bulamazsan, sana verdiğim numarayı ara. Ağabeyim sana yardımcı olacaktır."

Hemen ardından Maria sarılmıştı. "Başını eğme, dik dur. İntikam falan almaya da çalışma. Sadece o çok sevdiğin kariyerine odaklan Sechs. Ben 2 aya kalmaz çıkacağım. Dışarıda buluşuruz umarım, ve seni iyi bulayım lütfen."

Agus'un gözleri dolmuştu. Sıkıca tekrar sarılmalarının ardından herkesle vedalaşmıştı. Aise valizini getirdiğinde teşekkür ederek aldı.

Sona yaklaşıyordu. Bu hikayesi de böyle bitmişti işte. Her gittiği yerde bir hikayesi vardı ve bu da böyle, güzel bitmişti.

"Kendine dikkat et!"

"Öfkene yenik düşme!"

İkisinin nasihatları eşliğinde elindeki valizle odadan çıktı.

Eskiden çok utangaç biriydi. Ama geçen olaylar onu öyle bir eğitmişti ki, hangisinin gerçek benliği olduğunu merak ediyordu. Sessiz sakin, işini sözleriyle halleden Kang Sechs mi, yoksa manyağın teki, tek bildiği dalmak olan Agus mu?

O Kang Agus olmaya karar vermişti. Zaman insanları degiştirirdi ve kendisi olsa yeterdi. Yere tam basarak geçti o uzun koridordan. Doğru olan buydu. Olmamış gibi davranmak değildi.

O cinayet olayı, Yoongi, Jungkook, Seodaemun, Jimin, Daniel, Yeom, Jiae... Hepsi kendine bir şeyler katmıştı. Yeni tecrübeler edinmişti ve bunları yok saymak aptalların işiydi. "Bu taraftan."

Her şeye sıfırdan başlayacaktı. Kimseyi umursamadan, her şeyi tekrardan yapacaktı. Kimseyi haklı çıkartmayacaktı.

Önündeki büyük kapı gürültüyle açıldı. Valizinin yerde çıkardığı gürültüyle birlikte çıktı Hoeryong'dan. Kapı hemen arkasından tekrar kapandı.

Kimse yoktu. Tek başınaydı. Gülümsedi yine de.

Tekrar ilerlemeye başladı. Nereye gideceğini biliyordu. Eğer Jimin kendi parasıyla iyi yaşıyorsa, elbette ona gidecekti.

Telefonu yoktu. Cebinde nakit de yoktu. Harcamıştı mecburen. Bunun aksine valizde oldukça kıymetli marka eşyalar vardı ve bunlarla zorlarsa 2 ay geçinebilirdi.

Yol parası olmadığından yürüdü maalesef.

-/

Kapıyı belkide yirminci çalışıydı ama kimse açmıyordu. "Evde mi yok?"

Killers | Min YoongiWhere stories live. Discover now