Perfect || Jelena

|| 21.Bölüm ||

"Kıskançlık kötü bir şey."

❀❀❀

Söylemesi güç, Justin Selena'dan balo gününe kadar tamamen uzak kaldı. 

Özellikle yürek parçalayacı performanstan sonra onunla yüzleşemeyeceğini biliyordu. O bir korkaktı ve bunu biliyordu ama o performanstan sonra gözlerinin içine bakamıyordu.

Ve Selena incindi. Justin'in neden ondan kaçtığını bilmiyordu. Her zaman ondan uzak duruyordu, ama bu seferki uzak durması farklı hissettirmişti. 

Birlikte aldıkları müzik dersinde, Justin oturduğu sandalyeyi öne çektiğinde, bu Selena'nın kaşlarını çatmasına neden oldu. Justin böyle bir şey yaptığında, göğsündeki o acıdan nefret ediyordu.

"Çarşamba gecesi performansından ne kadar etkilendiğimi söyleyebilir miyim?" Bayan Hemmings, yüzünde gururlu bir gülümsemeyle konuşmaya başladı. "En çok Selena'nın performansının ne kadar güçlü ve duygusal oluşuna şaşırdım."

Sınıf tuhaf bir şekilde alkışlarken Selena kızardı ve saçlarının yüzüne düşmesine izin verdi. Justin'in omuzlarının gergin olduğunu fark etti ve endişeyle dudaklarını yaladı.

Sınıf normal haline dönmüştü ancak Selena hiç kimsenin öğretmene dikkat etmediğini söyleyebilirdi. Herkes bu geceki balodan, kıyafetlerinden ya da randevularından bahsediyordu.

Selena, konuşmaya dahil olamamış ancak insanların bakışlarından kıskanmış olduğunu hissetti ve Justin'in oturduğu yere bir bakış attı.

Başı ağrıyordu ve elleri her iki kulağındaydı. Notlarını karaladı ve Selena bütün sınıfın önünde gözyaşlarına boğulmak istemediğinden uzaklara bakmak zorunda kaldı.

  ❀❀❀  

Derin bir nefes aldı ve aynada kendisine baktı, sırıtmadan önce hafifçe dudaklarını sıktı ve saçlarını omzunun üzerinden geriye attı. 

"Kahretsin, seksiyim," diye sırıtmaya başladı, aynaya yaklaşıp kendi görüntüsünü öptü.

Varolmayan göğüslerini yukarı itti. "Justin beni asla reddetmez."

Ve Sofia Richie, Justin'i aramaya koyuldu. Onu park yerinde telefonuyla buldu, arabasına yaslanmış ve telefonuyla ilgileniyordu. Ona doğru yürüdü.

"Merhaba Justin," baştan çıkarıcı bir şekilde söylemeye çalıştı ama sesi çatladı. Utandı, farketmediğini umuyordu.

"Justin? Merhabaaaa?" Elini yüzünün önünde salladı, bu yalnızca başını geriye çekmesine neden oldu ama önündeki ekrana bakmaya devam etti.

Kaşlarını çattı, Justin'in telefonuna bakmak için sessizce öne atıldı "Sen ne yapıyorsun-"

Ondan saklamak için telefonunu göğsüne çekti. "Meraklı olmayı bırak." Telefonunu kilitlemeden ve bir iç çekerek yerine koymadan önce ona tısladı.

Sofia iç çekti ama sonra sırıttı. "Bu cuma planın var mı?"

Justin düz bir bakış attı. "Hayır."

"Selena ile yok, doğru mu?"

Gözlerini kıstı, Selena'nın adının neden geçtiğini merak ederek hafifçe gerildi ve sonra "Hayır?" dedi.

Parlakça gülümsedi. "Harika! Cuma günü benimle baloya gel!"

Justin gözlerini kırpıştırdı. Az önce onunla baloya gitmesini mi istedi?