Ugh, sevgililer günü. Justin, şimdiye kadar yaratılmış en aptalca gün olduğunu düşündü.
Bu yılki sevgililer günü cuma gününe denk geldi ve Alfredo, kız arkadaşıyla birlikte olarak Justin'i atlatmıştı. Gerçekten çok kızmıştı Justin.
En iyi arkadaşım, kız arkadaşını becermek için okuldan sonrayı bekleyemez miydi? diye düşündü.
Öğle yemeği işkenceydi.
Taylor, tüm öğle yemeği boyunca Tom'la yapmayı planladığı her şey hakkında ve onunla ilgili olarak konuşmuştu. Ondan kaç tane doldurulmuş oyuncak, balon ve çikolata aldığını söyleyip bununla övünüyordu.
Umarım o çikolatalarda boğulursun sürtük, diye düşündü Justin.
Sofia, birkaç gizli hayranından hediye almıştı ama buna rağmen mutlu görünmüyordu. Bugün Justin'e çok yakın oturuyordu ve dudaklarını sarkıtmıştı.
"Ters giden bir şey mi var?" Justin, Taylor'un kesintisiz konuşmasını bozarak sordu.
Sofia alt dudağını daha fazla sarkıttı. "Sevdiğim kişiden, sevgililer günü hediyesi alamadım."
"Bu utanç verici."
Justin'e biraz daha yakınlaşırken, dudaklarına bir gülümseme yayılmadan önce gözlerini kırpıştırdı. "Peki, sen sevgiline ne verdin?" Manikürlü tırnaklarını, Justin'in dövmeli kolunda gezdirirken sordu. Kıskançlık, ses tonuna yansımıştı.
Justin omuz silkti. "Ona hiçbir şey almadım."
Bu, Sofia'yı neşelendirmişti. "Gerçekten mi?"
Justin, sadece başını sallayarak onayladı.
"Herhangi bir planınız var mı? Okuldan sonra mesela?"
"Pek sayılmaz."
Justin'in dediği şey üzerine, Sofia'nın ruh hali büyük ölçüde değişti. "Mükemmel," diye mırıldanırken gözlerinin içi gülüyordu.
Justin, onun bu davranışına karşı biraz kafası karışmıştı ama aynı zamanda umursamadı. Bahçenin etrafına baktı ve her yerde çiftler gördü. Gülüyor, birbirlerine sarılıyor ve akşam için planlarını tartışıyorlardı.
Zihni aniden Selena'ya sürüklendi. Sabahları bir sürü sevimli mesajla uyanmayı bekliyor muydu? Dolabına gidip, güzel sözlü kartlar, çikolatalar ve pembe ayılar ile dolu bulmak istiyor muydu? Daha fazla önemseyen bir erkek arkadaşla akşam yemeği yemeyi bekliyor muydu?
Justin aniden göğsünde küçük bir suçluluk duygusu hissetti ve bunu görmezden gelmek için elinden geleni yaptı.
❀❀❀
Justin müzik dersi için sınıfa girdiğinde, Selena'yı her zamanki sandalyesinde otururken gördü. Sevgililer günü için pembe bir kazak giymişti.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Hey," Justin, yanına otururken seslendi. Selena gülümsediğinde, Justin'in kalbi hızlanmıştı ve göğüsündeki suçluluk duygusunu tekrar hissetmeye başlamıştı.
Ne oluyor? Neden böyle hissediyorum ki? Sandalyesine yaslanırken, kaşlarını çattı.
Suçluluk duygusunun ders sonunda geçeceğini düşünmüştü, ama Selena'ya her baktığı zaman, suçluluk duygusu geri dönüyordu. Öğretmen, sınıftan en sevdikleri aşk şarkısını seçip kendileri için ne ifade ettiği hakkında yazı yazmalarını istediğinde her şey daha kötü oldu.
Zil çaldığında, herkes bir tarafa dağılmıştı. Justin, çabucak sınıftan dışarı koştu ve eşyalarını alıp, buradan defolmak için dolabına doğru ilerledi.
Ceketini aldığında, arasından yere bir şey düşmüştü. Justin'in yüzü, üstte küçük bir pembe fiyonk ile CD'yi gördüğünde şaşkına döndü. Eğilerek yerden aldı ve üstündeki yazıyı okudu.
Sevgililer günün kutlu olsun xx
Yapışkan notta ismi yazıyordu. CD'nin önüne baktı ve arabasına doğru yürüdü. Fazla oylanamadan anahtarları kontağa soktuğunda, CD'yi eline aldı ve üstünde mükemmel el yazısı ile Stars Dance yazdığını gördü.
CD'yi çalıştırdı ve birkaç saniye bekledi. Şarkı çaldığında, Justin'in kalbi midesinde atmıştı Bu sesi nerede olsa tanırdı. Bazen bu sesi, yumuşakça şarkı mırıldandığında duyardı. Sesinin gerçekten güzel olduğunu düşündü.
Justin, mükemmel şarkı sözlerini dinlerken suçluluk duygusu bütün vücudunu esir almıştı.
