A.G. FİNAL

11.5K 543 240
                                    

Bölüm şarkısı : Üç Hürel -Gönül Sabreyle

Arkadaşlarının telaşla koşturmasını oturduğu yerden yüzüne yayılan tebessümle izliyordu Hüma. Bu gün Mehir'in kına  günüydü. Zor günler geçirmiş sevdiği adamdan yıllarca ayrı kalmış başına gelen musibetten yine sevdiği adam sayesinde kurtulmuştu.

Sinan, Mehir'i, kağıt üzerinde kocası olacak o yaratığın elinden kurtarmak için kendi canını ortaya koymuş uzun süren gizli bir operasyon sonunda adalete teslim edilmesine yardım etmişti. Gerçi hem eski patronu, hem arkadaşı, hemde eniştesi olacak olan sır küpünün tam olarak ne işle uğraştığını, gizli bir operasyonda onun gibi bir iş adamının nasıl bir görevi olduğunu bilmeseler de fazla kurcalamakta istemiyorlardı. Operasyon sonrası soluğu Mehir'in yanında almış omzundaki yaranın bakımını bile tam olarak yaptırmadan Mehir'in parmağına yüzüğü takıvermişti.

Tabiki bu güne gelmeleri kolay olmamıştı. O pislik herif sırf yollarına taş koymak için Mehir'i boşamamış üç ay gibi bir sürede boşanma kararı için beklenmişti. Şimdi ise arkadaşı üzerindeki beyaz gelinliğinin son provasını yapıyordu. Kendi aceleye gelmiş olan nikahı aklına gelince burukça gülümsedi. Daha sonra ilk gecelerinin sabahı kocası tarafından terk edilişi aklına düşünce bu defa yüzündeki buruk gülümseme yerini bariz bir öfkeye bıraktı.

"Gidişinin ardından üç ay bitmek üzere. Ne bir haber ne bir telefon. Bir kere arasan ben iyiyim merak etme deyip kapatsan ona bile razıyım be adam! "

Gözleri dolarken, gözyaşlarını tutmaktan sızlayan burnunu hafifçe çekti.

" Hani beraber gidecektik, hani her anında yanında olup elini tutacaktım? Yine yaptın yapacağını, bana yine oyun oynadın Rüzgar, kandırdın beni!" Bir yandan söyleniyor bir yandan da elindeki küçük kına süslerini tamamlamaya çalışıp yanındaki sepete hırsla atıyordu. " Benden başka herkesi istedin yanında, Araz'ı, abimi, Sinan'ı hatta elinden gelse hasta yatağındaki babanı bile çağıracaktın yanına! Benim ne suçum var!? Ben nerede yanlış yaptım da beni istemedin!? "
Hüma yaptığı süsü hırsla tekrar sepete fırlatırken tepesinde dikilen arkadaşına çevirdi bakışlarını.

"Ne oluyor Hüma? Ne bu surat? " Mahçup bakışları arkadaşının üzerinde dolandı kısa bir süre ne diyeceğini ne cevap vereceğini bilememenin kararsızlığı ile.

"Sen gelinliği ne ara çıkardın üzerinden?"Mehir arkadaşının safça sorusu üzerine gözlerini devirdi. Rüzgar gittiğinden beri bir tuhaftı zaten ama son günlerde iyice uçmuştu arkadaşı. Bir sandalye çekerek yanına oturdu.

" Oldu bayağı. Saat tutmadım ama senin elindeki işe işkence edercesine söylenmeye başladığından beri üzerimde değil en azından. Hem yarına yetişmesi gerekiyor. Bir an önce halletsinler, ufak tefek ayrıntıları da kafama takmayacağım artık."

Hüma anladım dercesine başını sallarken önündeki süslere uzanarak eline bir tane daha almıştı ki eline inen fiskeyle bakışlarını tekrar arkadaşına çevirdi.

" Sorduğum soruya cevap vermedin. Ne bu halinin sebebi? "

Mehir çekik gözlerini arkadaşının üzerine kaçarın yok dercesine sabitleyince Hüma elindeki süsü bırakarak arkasına yaslandı ve küçük bir çocuk gibi parmakları ile oynamaya başladı.

"Dayanamıyorum Mehir."

"Neye dayanamıyor sun Hüma?"

Arkadaşının,sanki bu halinin sebebini bilmiyormuş gibi üzerine gelmesine aldırmadan günlerdir söylemekten ve sormaktan bıkmadığı sözler tekrar döküldü dilinden.

" Niye beni bıraktı? Beni neden götürmedi? Söz vermişti yanında olacaktım! Beni nasıl bırakır? "

Arkadaşının elini avuçları arasına aldı ve Hüma'nın üç aydır çin işkencesini aratmayan ağlama nöbetlerine başalamadan önce onu telkin etmeye çalıştı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 22, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

YAZGI (ALDIRMA GÖNÜL)    - TAMAMLANDI-Where stories live. Discover now