A.G.16

6.7K 540 86
                                    

Bölüm Şarkısı -Volkan Konak - Keklik Gibi Kanadımı Süzmedim

Arkadaşlar biliyorum bölümler geç geliyor ama malesef elimden ancak bu kadarı geliyor. Lütfen kusura bakmayın. Bende istiyorum daha sık yazmak ama olmuyor işte. Her neyse umarım siz anlarsınız ne demek istediğimi. Keyifli okumalar 😉😉

Yüzüne inen sert tokatla başı yana doğru savrulan adam öldürücü bakışlarını karşısındaki kadına çevirip  kolunu kavrayarak sertçe sıkmıştı ki, Dilşah gözyaşları içinde yüzündeki peçeyi hırsla çekip bir köşeye fırlattı. Öfkeden içini saran ateş kıza zorla nefes aldırırken bakışlarını ok misali aşık olduğu mavilere çevirip yıllardır içinde biriktirdiklerini kustu.

"Fiyatım ne öyle mi? Sen benim fiyatımı ödeyemezsin Araz! Eğer bu gün soyadının arkasına sığınıp karşıma dikiliyorsan, mesleğinle itibar görüyorsan benim sayemde!"

Araz'ın bakışlarında ki öfkeye alay pırıltıları da eşlik etmeye başlarken Dilşah başını dahada dikleştirerek sözlerine devam etti.

"On beş yaşında ki o kız senden vazgeçmeseydi, bu gün ne o soyadını taşıyacaktın, ne de hayalini kurduğun, ağalıkla değilde, adaletle insanlara hükmettiğin o mesleğin olacaktı elinde! " Adamın mavi gözleri ölümün soğukluğunu anımsatırken karşısındaki kızın kolunu biraz daha sıkarak dişlerinin arasından tısladı.

"Yıllar yaramış sana! Yıllar önce utancından karşımda dilin dolanırdı !" Dudakları piskopatça bir gülümseme ile kıvrılan adam acımasız sözlerine devam etti. " Şimdi ise geçmiş ile fiyatını yükseltiyorsun! Bravo! Yıllarını bu uğurda harcayan çok kadın tanıdım ama hiç biri senin gibi kabiliyetli değildi. " Araz'ın ima ettiği sözler kızın renginin atmasına sebep olsa da onun karşısında ezilmeye aşağılanmaya hiç niyeti yoktu. Hesap sorması gereken biri varsa kesinlikle karşısındaki adam değil kendisiydi. İçten içe yıkılsa da güçlü görünmek zorundaydı. Kolunu mengene misali sıkan Araz'ın parmakarı arsından hırsla çekti. Bir iki adım geri çekilerek aralarına bir mesafe bırakıp karşısındaki adamın yüzüne acıyla baktı.

"Anlaşılan tanıdığın o kadınlar sana insanlığını da unutturmuş! Ben bunca şeyi yaşarken sen o koca kitapları boş yere okuyup ezberlemişsin Araz ağa! Sen adaletin terazisini sağlayamazsın! Çünkü sen anlayıp dinlemeden hüküm giydiriyorsun! Tıpkı yıllar öncede yaptığın gibi! "

Dilşah'ın sözlerine karşılık nefesini bıkkınca bırakan adam alayla konuştu.

"Benim mesleğimi ve onun doğrultusunda aldığım kararları sorgulayacak en son kişi bile değilsin!"Tek kaşını bilmiş bir şekilde kaldırarak işaret parmağını hesap sorarcasına salladı. " Bir erkeğin duyguları ile oynayan,onu sırtından vurarak yaşama sevincini elinden alan, ayrıca para karşılığı bedenini, duygularını sattığı adamı katleden birisi benim kararlarımı sorgulayamaz! "

İşittiği hrr söz ve hakaretle yıllardır içinde biriktirdiği öfke dalga dalga çarpıyorfu bedenine Dilşah'ın.

"Öyle bir sorgular ki sen bile şaşırıp kalırsın Araz ağa!" Dilşah'ın ani tepkisi ve konağı inleten sesi ile boş bulunan Araz yerinde sıçrarken Dilşah aynı tavırla devam etti sözlerine. " On beş yaşındaki bir kızın seviyorum diye dibinden ayrılmayan, adetini, töresini bildiği halde o büyük sevgisine rağmen onu savunmasız bırakıp hayallerinin peşinden koşan, her lafının başında ölümüne sevdiğini söylerken ne hikmetse sevdasını annesine bile söylemekten korkan adamdan, on beş yaşındaki kız çocuğu o yılların hesabını adamın yüzüne  vura vura sorar!"

Araz beklemediği tepki karşısında şok olmuş bir şekilde gözleri öfkeden çakmak çakmak olan kadına baka kaldı. Dilşah ise onun halinin farkında bile değildi. Araz'ın ithamları o kadar yaralamıştı ki aldığı yaraların aynısını onda da açmak istiyordu sanki.

YAZGI (ALDIRMA GÖNÜL)    - TAMAMLANDI-Where stories live. Discover now