A.G.18

5.3K 446 52
                                    

Bölüm şarkısı : Hüseyin Aydın : Oy beni vurun vurun

Hüma'nın odadan perişan bir halde çıkmasının ardından Kenan ters giden bir şeyler olduğundan şüphelenerek hızla odaya girip Faruk Bey'in durumunu kontrol etmişti.

"Rüzgar sakin ol!" Araz'ın sesini işiten genç adam bakışlarını ona çevirerek yalvarırcasına fısıldadı.

"Abi bırak! Neler oldu kendi gözümle göreyim! Babamdan başka bu dünyada kimsem yok!" Araz'dan umudunu kesen Rüzgar bu defa Özgür'e çevirdi bakışlarını. "Özgür bırakın beni! Görmezsem içim rahat etmeyecek! Sen bari anla beni! Yalvarırım bırakın lan! " Özgür'ün perişan hali Rana Hanım ve Beyza'nın içini parçalarken Hüma akıllarından tamamen çıkmıştı. Belki de Rüzgar'ın halini tam anlamıyla hisseden Beyza'ydı o an. Gördükleri karşısında Beyza yanındaki Rana Hanım'ın göğsüne sığındı. Gözyaşları yaşlı kadının göğsünü ıslatırken kimsesizliğin acısını iliklerine kadar bir kez daha hissetti o an. Özgür, Rüzgar'ı sarsarak seslendi.

"Rüzgar kendine gel! Henüz hiç bir şey bilmiyoruz! Faruk Amca iyi olacak!" Çaresiz bakışlarını kendini sarsan adama çevirerek acıyla fısıldadı.

"Kimsem yok! Özgür benim babamdan başka kimsem yok! Ona bir şey olmasına izin vermeyeceğim! " Kendini kaybetmiş gibi aynı sözleri tekrarlarken Özgür tekrar sarstı.

"Kendine gel! Ne demek kimsem yok!"Özgür, Rüzgar'ı sakinleştirmeye çalışırken ne yapacağını bilemedi.Faruk Bey'in sözleri beyninde yankılanırken onu nasıl zapt edeceğini düşünüyordu. Yaşadığı üzüntü hastalığını tetikler ve Rüzgar'a beklenmedik bir şey olursa ne yapardı. Faruk Bey'e ne derdi? Ya Hüma? Yıllar sonra tekrar birine güvenip kalbinin kapılarını açan kardeşini bu defa nasıl toparlardı? Babalarından sonra ikinci bir kaybediş, Azrailin soğuk nefesi enselerindeyken, bu kaybedişler kardeşinin yüreğini buza çevirmez miydi? Hüma'yı bir kez kaybetmişti ikinci kez o karınlık dehlizlere bırakmaya niyeti yoktu. Kenan odanın kapısından hızla çıkarken kendine endişeyle bakan gözlere bakarak tuttuğu nefesini burakıp Rüzgar'a yaklaştı ve konuşmaya başladı.

"Baban şu an için gayet sağlıklı kardeşim. " Arkadaşının inanmayan bakışlarına karşılık anlayışlı olmaya çalışan adam bu defa bıkkın bir nefes alarak Rüzgar'ın omzuna dokundu ve hafifçe sıkarak üstüne basa basa tekrar konuştu. "Bak sana son kez söylüyorum Rüzgar! Faruk Amca şu an için gayet sağlıklı. Şimdi kendinin de bir doktor olduğunu unutma ve biraz sakin ol. Elbetteki Faruk Amca'yı göreceksin ama önce biraz dinlensin." Kenan'ın sözleri ile sıkıntıyla yüzünü sıvazladı. Arkadaşı haklıydı. Kendisi de bir doktordu ve bu gibi durumlarda sakin olmalıydı. Kendi düşüncelerine gözlerini devirerek tepkisini gösterdi. Bu o kadarda kolay değildi. Hastalarına bu uyarıyı yapıyordu fakat içeride yatan kendi canı babası iken sakin olmak zannettiği kadar kolay değildi. Bulanıklaşan gözlerini ovuşturarak kendine gelmeye çalışırken Kenan tekrar konuştu. " Zaten oda seni görmek istiyor. Evliliğin hakkında konuşmak istediği şeyler varmış, sana böyle söylememi istedi. Şimdi ben odama gidip biraz dinleneceğim." Bakışlarını diğerlerinin üzerinde gezdirerek tekrar konuştu. " Sizde evinize gidin artık. Hepinizin dinlenmeye ihtiyacı var. Ben olası bir aksiliğe karşı bu gece buradayım zaten. " Kısa bir kaç sözden sonra Kenan uzaklaşırken Araz şüpheli bakışlarını diğerlerine çevirerek fısıldadı.

"Faruk Amca sahte evlilik meselesini öğrenmiş olmasın." Özgür ve Rüzgar'ın bakışları birbirini bulurken Araz biraz ileride sandalyede oturan Rana Hanım ve Beyza'yı kısa bir an bakışları ile kontrol edip tekrar konuştu. "Bence öğrendi. Hüma da bu yüzden odadan perişan halde kaçarcasına çıktı. " Rüzgar, Hüma'nın halini hatırlayınca şüpheyle bakışları kısıldı. Olabilir miydi? Hüma bu yükü daha fazla taşıyamayıp her şeyi anlatmış mıydı acaba? Yapmamıştır diye geçirdi içinden. Tamam onun hissettiği duyguları Hüma ona karşı hissetmiyordu, bu yüzden arkasında duracağı sahip çıkacağı hisleri yoktu belki ama sırf babasına kıyamadığı için anlatmazdı gerçekleri. Beyninde bu düşünceler dolanırken kalbi başka fısıldıyordu adamın. Peki kendisi böyle bir ilişkiyi istiyor muydu? Sevdiği hatta aşık olmaya başladığı kadın sırf babasının hastalığı yüzünden onun yanındaydı buna katlanabilir miydi? Düşüncelerine inat başını olumlu anlamda salladı. Hüma'yı seviyordu! Babasının hastalığı için bile yanında duruyor olsa da onu zamanla kendine aşık edecekti. Fakat kısa süreliğine bu düşüncelerini rafa kaldırmalıydı. Şu an önemli olan hem babasının sağlığı hemde nasıl bir durumun içinde olduklarıydı. İçeride neler olduğunu öğrenmek için Hüma ile konuşması gerekiyordu. Düşüncelerini toparlayıp Araz ve Özgür'e bakarak fısıldadı.

YAZGI (ALDIRMA GÖNÜL)    - TAMAMLANDI-Where stories live. Discover now