30.BÖLÜM

576 131 51
                                    

                  

                                               4.GÜN SONRA...

  

  Ah..! lanet olsun burada durmuş geminin birtaraflarını anlatıyor.Bu böyle konuşmaya devam ederse, bu göreve asla başlayamayacağız.Natasha kollarını birleştiriyor sonra serbest bırakıp çenesine dayıyordu, sürekli değiştirdiği hareketlerinden onunda sıkıntıdan patladığını anlamam zor olmuyordu...

  Teknoloji harikası bilgisayara bakarak."Gemide 25 kaçakçı var.İngiltereye ulaşmamaları gerek, çünkü yüklü miktarda uyuşturucu taşıyorlar."

Natasha gözlerini devirip elini çenesinde gezdirerek."Bunu zaten az önce söylemiştin." Konuşmasına izin vermeyerek."Rehine falan var mı?" Dudak büzüp."Şuan bulundukları mükemmel gemi multi milyoner Shirly waysom'un gemisi ve içinde kocasıyla birlikte." Natashayla birbirimize dönüp bakışlar attık.

"Tamam, güverteyi temizleyip shirly waysom ve kocasını bulacağım.Natasha sende motorları durdur ve talimat bekle, Brandon sende uyuşturucuların yerini tespitet."

"Sem'i duydunuz." Dedi.Baş ajan.Kulağa biraz tuhaf geliyor değil mi? benim karar vermem.Doğrusu buna bende alışamadım.Ahh...Yine başlıyoruz.

  Uçağın kapısı açıldığında tamamen hazırdık.Natasha yanımda beni omuzuyla dürterek."Birlikte atlamaya ne dersin?" Yanaklarımı hareketlendiren rüzgara karşı koyarak."Olur." Dedim.Elele tutuştuk ve atladık.Rüzgar suratıma suratıma vuruyordu ve salyalarımın dışarı çıkıp Natashaya rezil olmaktan korkuyordum, gerçi oda pek memnun görünmüyordu.Denize düşmeden "Sem, sıkı tut beni." Natasha'nın zorlukla kemerinden çıkardığı kırbaç türümsü şeyi gemiye salladı.Demir tutunma yerine bağlandığında gemiye geçiş yapmıştık.

Ayrılmadan önce."Natasha Jake'le nasıl gidiyor?"

"Harika,  Ya sen James la?"

"Saçma."

"Utangaç mısın? yoksa korkak mı?"

"Utangaç,  bence telsizden devam etmeliyiz."Dedim.Göstererek.

^Natasha^

-

"Natasha ne durumdasın?"

-

 Kemerimde ki bölmeye sıkıştırdığım telsizden sem'in sesi geliyordu.Makine dairesine girmiştim bile, önümde arkası dönük adama koşarak."Bekle!" Diye bağırdım.Bileğimde ki elektirik veren alet sayesinde, adamın boynunu kızartmıştım. Yerde yuvarlanıp, karşımdan gelenin bana yumruk atmaya çalıştığı elini ters çevirdim.Bilirsiniz işte her zamanki taktik.Poposuna bir tekme indirip, ayaklarını yerden kestim.Ardarda attığım parendalardan etkilenmişe benziyordu."Makina dairesi güvende."  Kafasını kaldırıp bana pis bakış atmaya çalışan adamın, suratının ortasına bir yumruk çakıp, yürümeye başladım. 

YALANLAR KÖPRÜSÜWhere stories live. Discover now