4.Sezon /52.Bölüm

112 123 41
                                    

Dafney & Matt & Sam



Dafney, kapının kenarından kafasını uzattı.Önünde alelacele Justin'in yattığı sedyenin başında doktorlar,

hemşirelerin kulağına doğru eğilip bir şeyler fısıldıyorlardı.Dafney, duymak için kulaklarını açtığında anlamsız

ses dalgaları kulağında buluştu.İçeri girip neler olduğunu sorma cesaretini kendinde bulamıyordu.Her saniye ve dakika

başının ağırdığının kötü bir şekilde farkına varıyordu.Kalbi hiç olmadığı kadar hızlı atmaya başlamıştı.Ruhu içinde ölümüne

kıvranıyordu sanki..Dafney'in önüne gelen hemşire, "Hanım efendi, kapıyı kapatmak zorundayız.Lütfen çekilir misiniz." dediğinde, Dafney'in ağzından

bir çığlık koptu.Hastane deki insanlar oturdukları yerden kalkıp çığlığın nereden geldiğini bulmaya çalıştılar.Dafney'in algısı saniyeler geçtikçe kapanmaya başlamıştı.

İnsanların sesi kulağına kısık kısık geliyor.Tam olarak duysada kelimenin anlamını seçemiyordu..Matt, elini Dafney'in omzuna koydu.Gözleri biran için gelinliğin

parıltılı boncuklarına kaçtı.Zar zor Dafney'i plastik sandalyeye oturtuklarında derin bir nefes alıp verdiler.Dafney, kafasını iki elinin arasına alarak kafasını eğdi.

Hıçkıra hıçkıra ağlarken mermerin siyahlamış taş arasına göz yaşı düştü."O, şimdi üşüyordur da." Matt, parmaklarını pantalonun kesim çizgilerinde gezdirdi.Sam, hastane deki

anlam veremediği tablolara bakıyordu.Dafney'i iyi bir duruma sokmayı istesede bunu yapamayacağını biliyordu.O nederse desin endişe duygusu Dafney'in bedenini sarmıştı.

Ve Justin ameliyathaneden sağ çıkana kadar devam edecekti..


Tavana sabitlenmiş televizyondan CNN, kanalının açık olduğunu fark ettiler.Spiker son dakika gelişmesini aktaracağını söyledi.Spiker'in ses tonunu beğenmeyen, Dafney,Matt ve Sam

o saniyelerde ilginç bir şekilde televizyon'un ekranına pür dikkat kesilmişlerdi.Televizyonda olaylar hızlı hızlı aktarılırken diğer gelişmeler alt yazıya alınmıştı.Justin'in düğün salonundan

sedye ile ambulansa bindirilmesini içeriyordu.Dafney, susuzluktan kurumuş dudaklarını araladı.


"Fotoğraf koparmak için çok yakında hastane kapısının önünde biterler."

"Carcoorof, prim için dışarı çıkacaktır."

"O da kim?" dedi Sam.Matt ile göz temasından kaçınarak.

"Buranın sahibi aynı zamanda lise arkadaşımdı kendisi."


Sam, gözlerini devirdi.Boğucu hastane kokusu burunlarına dolarken Sam, temiz hava soluması gerektiğini düşündü.Yere çömeldi ve ellerini Dafney'in beyaz boncuklu gelinliğine koydu.

"Ben dışarı çıkıp sonra kantine ineceğim bir şey ister misin?" Dafney'in kızarmış yüzüyle elmacık kemiğinden aşağı süzülen yaşı silerken kafasını "Hayır." anlamında salladı.Sam, ayağı kalktı ve doğa manzaralı bir tablonun altında

duran Matt'in suratına aval aval baktı.


"Ya, sen?"

YALANLAR KÖPRÜSÜWhere stories live. Discover now