23

7.1K 596 83
                                    

Deniz'in görüş açısına girmek en son isteyeceğim şeydi fakat hayat bana hep istemediğim şeyleri gerçekleştireceğine dair âdeta yemin etmişti.

Bakışları sabahın bu saatinde neden burada olduğumu sorgular gibi üzerimde dolandı. Bende bu sırada onu inceleme fırsatı elde ettim. Dalgalı saçları dağılmıştı, göz altları benim göz altlarımdan farksız değildi. Sırtına bir battaniye örtmek aklına gelmişti en azından. Sabah oldukça soğuk oluyordu.

"Neden buradasın?"

Sesini duyduğumda gözlerimi gözlerine sabitledim. Verecek bir cevabım yoktu. Burada olmayı hiç istememiştim.

Omzumu silktim ve beynimden yalan birkaç kelimeyi cımbızla yerlerinden söktüm. Karşımdaki çocuk bana defalarca yalan söylemişti. Eh, ben de söylesem eşitlenmiş olurduk ama benim yalanlarımın onun yalanları yanında lafı bile olamazdı.

"Koşuya çıkmıştım." Bu bir yalan değildi.

"Ve şuan evimin önündesin," dedi alaycı gülümsemesiyle.

Ondan nefret ediyordum.

"Ben senin gibi yalancı değilim, Deniz."

Gülüşü sönmüştü. Bunu görmek içimde zafer marşlarının çalınmasına sebep oldu.

"Her seferin de yüzüme vuracaksın, değil mi?"

"Ne bekliyordun ki? Senin boynuna atlayıp 'Ah, benden nefret etmediğine o kadar mutluyum ki, anlatamıyorum,' dememi mi?" Sesim beni şaşırtacak şekilde sakin çıkmıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Ne bekliyordun ki? Senin boynuna atlayıp 'Ah, benden nefret etmediğine o kadar mutluyum ki, anlatamıyorum,' dememi mi?" Sesim beni şaşırtacak şekilde sakin çıkmıştı. Fakat vücudum bu sakinliğe karşı oldukça farklı tepki veriyordu. Her yerim titriyordu. Sinirlendiğimi biliyordum ama bunu ona belli etmek istemiyordum. Deniz benim umrumda olmamalıydı.

"Seni defalarca aradım. Kapına dayandım. Bunları benden nefret eden bir kız için yaptım. Ölmemi mi istiyorsun Yosun?" Oturduğu yerden hiddetle ayağa kalktı ve tam karşımda durdu. Benden biraz uzun olan boyu nedeniyle başımı çok az yukarı kaldırmak zorunda kaldım. Gözlerimi gözlerinden çekmedim.

Onunla savaşmak istiyordum. Tüm nefretimi üzerine püskürtmek, içimdeki aptal aşk kırıntılarına onu muhtaç etmek...

"Affedilmek için yalvarıp duruyorsun ama yanlış yaptığını düşünmüyorsun."

"Çünkü yanlış yapmadım! Yanlış yapan sensin, senin benden nefret etmen en büyük yanlış!"

Bağırması irkilmeme neden oldu ama geri çekilmedim. Ben yanlış yapmamıştım. Asla bunu kabul edemezdim.

"Hayatımı cehenneme çevirdin, Deniz."

Yalanlar zihnimde dönen tüm kelimeleri ele geçirdiğin de bu cümlenin dudaklarımdan fırlamasına engel olamadım. Cümlemi işittiği sırada verdiği tepkileri, gözlerinde parçalanan ışıkları görmemeyi diledim. Konuşmak istedim. Aslında ona karşı böyle kırıcı şeyler düşünmediğimi, sadece dünyanın bana karşı uyguladığı tüm yıkım planlarını onun üzerine suç olarak atmanın daha kolay olduğunu söylemek istedim. Fakat beni söylediğim kelimelerin ağırlığıyla bırakıp gitti. Her şey için fazla geçti.

-----

Çakıl: 5 yaşında evinizin bahçesinde babanın yaptığı ağaç evden düştüğümüz gün başladı her şey

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Annem sana sevgiyle sarıldı, beni ise odama kapattı

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: O akşam bana bağırdı

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Senin kadar akıllı ve uslu bir çocuk olmadığım için beni aç bıraktı  

(Mesajınız iletilemedi) 

Çakıl: Bana keşke Deniz benim çocuğum olsaydı dedi

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Senin o gün ölmeni istedim

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Hayatımdan çıkmanı

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Biz ortaokulda iyi birer dostken bile bunu istedim

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: İki yüzlü gibiydim.

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Biz büyüdük ve senden deli gibi hoşlandım ama hâlâ senden nefret ediyordum

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Ailelerimiz ilişkimize yön verdiği zaman

Çakıl: Dostluğumuzu bitirdim ama sana hislerim hakkında asla yalan söylemedim.

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Senden hoşlanmadığım zamanlar bunu yüzüne vurmaktan çekinmedim.

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Annem benim seni hak etmediğimi söyledi.

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Haklı olduğu için senden nefret ettim.

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Sayısalın her zaman yüksek olduğu için senden nefret ettim. 

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Herkesin seni çok sevmesinden nefret ettim. 

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Sema'nın sana aşık olmasından nefret ettim.

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Kimse beni sevmedi, Deniz.

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Bu sevgiyi senden istediğim için senden nefret ettim.

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Sen benim hayatımı cehenneme çevirmedin.

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Ama ben senin tüm hayatını yakıp külleriyle yüzümü boyadım.

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Özür dilerim, sevgilim. Senden nefret ediyorum cümlesini her zaman duyacaksın

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Özür dilerim, sevgilim. Seni seviyorum cümlesini hiçbir zaman benden işitemeyeceksin.

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: İlk ve son kez

(Mesajınız iletilemedi)

Çakıl: Seni seviyorum. (00.00) 

(Mesajınız iletilemedi)

YN/ Bu notu okuyan kişi, kendini belli etmenin zamanı gelmedi mi?

YOSUN |TextingWhere stories live. Discover now