💚

358 37 30
                                    

Jimin ve jeongguk flörtleşiyor, yakınlaşıyor ve sanki ikisi yan yanayken hayattan kopuyorlardı.

Jeongguk jimin'e sözler veriyor ve hayallerinden bahsediyordu.
Jimin mutlulukla onu dinliyor ve onaylıyordu.

Ama jimin hayallerinden bahsetmezdi,Hatta sadece "karanlık bir geceden aydınlıklara kavuşacağım günü hayal ediyorum" diyip jeongguk'u geçiştirirdi.

Jeongguk jiminin bu sözü üstüne pek durmadı sadece "bunu beraber başaralım" dedi.

Jimin ise:

"hey orada yalnız olmam gerekiyor."

Diyor ve ikisi inatlaşıyordu. Tatlı bir savaş vardı araların da.

"bu gün beraber lunapark'a gideceğiz dimi?"

"gideriz jeongguk."

"ADIMLA SESLENDİ NASIL AĞRIMA GİTTİ, NASIL DARGINIM."

Jimin küçük bir kahkaha atınca jeongguk tavşan dişlerini çıkartarak gülümsedi.

"Ne dememi bekliyorsun. "

"dünya'nın en harika sevgilisi."

"sevgili değiliz ve sen dünyanın en harikası değilsin HIH."

Jimin jungkook'un ne diyeceğini biliyordu ve jungkook ağzını açınca jimin onunla beraber konuşmaya başladı.

"kalbimin kırılma sesini duyuyor musun? Pıt."

Jungkook gözlerini açıp ona baktı.

"nasıl da iyi tanıyor sevgilisini."

"kısmetlerimi kapatma ya."

"nE?"

O an da hoca geldiği için jimin ayağa kalktı,jeongguk da tabi.
Jeongguk jimin'i ders boyunca dürttü.

"kısmetin kim söyle ya."

Hoca bunu fark edince konuşmaya başladı:
(Bu arada ders edebiyat.)

"AŞK'IN TANIMINI YAPABİLECEK BİRİ VAR MI? VEYA SİZCE AŞK SADECE KADIN VE ERKEK ARASINDA MI OLUR?"

sınıfta bir çok kişi parmak kaldırırken hoca hiç bir fikri olmadığı yüzünden anlaşılan jimin'i kaldırdı soru için.

"jimin cevapla."

"ben bilmiyorum."

"dene biraz."

"Bence aşk diye birşey yok."

Yumruğunu sıktı ve devam etti jimin.

"herkes sevdiğini söyleyebilir bunlar sadece evren ile beraber yok olacak bedenimiz de kendimizi mutlu etmek veya kandırmak veya bir uğraş için yaptığımız söylediğimiz birşey.
Çok sevenlerin sevdiği arkasından savaş verdiklerini gördüm hep. Peki sevdikleri ne yaptı? Hiç birşey aşk diye birşey yok. Gerçekten aşık olduğunu düşündüğün insan seni umursamayabilir hatta seni kendi istekleri için kullanabilir."

Jimin'in gözleri dolduğu için tavana baktı.
Sonra devam etti :

" aşk Arapça'dan gelen bir kelimedir. Aşeka'dan gelir aşeka bir sarmaşık, ilk önce ağacı sarar ve besinini ondan alır. Sonra nolur biliyor musunuz? "

Gözlerini ona bakan min yoongi'ye dikti.

"aşeka sardığı ağacı kurutarak öldürür."

Yumruklarını öyle sıkıyordu ki tırnağı derisini deşmiş ve kanatmıştı. Bunu fark eden edebiyat öğretmenleri konuştu. Hemde titrek bir sesle:

-jimin lavaboya gidip gel.

Jimin sınıftan çıktığı gibi koşarak. Lavaboya gitti. Koşarken göz yaşları intihar ediyormuş gibi yere düşüyordu.

Jimin lavaboya girip kapıyı kapattı. Yere doğru çöktü ve bacaklarını kendine çekti.

O arada içeriye hışımla jungkook girdi.

Eğilip jiminin eline baktı ondan sonra ona sarıldı ve saçlarını okşadı. Jungkook nefes nefeseydi. Jimin için endişelenmiş ve korkmuştu.

Bir süre sonra jimin'de ona sarıldı jungkook jiminin yüzünü avuçladı ve gözyaşlarını baş parmağıyla sildi saçlarını eliyle yana taradı.

"ağlamak yok sevgilim."

Jimin Burukça gülümsedi.

"hep böyle yanımda mı olacaksın?"

"ben aşk'a değil sana inanıyorum jimin. İnandığım şeyin yanın da durmam gerek."

Jimin ve jungkook giderek birbirlerine yakınlaşıyorlardı.

Bir kaç saniye sonra sarı tutamları olan kiraz dudaklı çocuğun nefesini yüzün de hissediyordu.

Sanki nefesi suratını okşuyordu.

Isırdığı dolgun dudaklarını dişlemeyi bıraktı ve gözlerini kapattı.

Şekilli kiraz gibi dudakları olan ona yaklaşıcakken..

LANET OLASI KAPI AÇILDI.

Jungkook hemen jiminin yanağından öptü.

Edebiyat hocaları kim seokjin istediğini almışcasına gülümsedi.

-daha iyi misin jimin?

Jimin ayağa kalktı.

"evet hocam."

-elini yüzünü yıka ve jeongguk ile sınıfa gelin.

"peki hocam." dedi jeongguk jimin yerine.

Hoca lavabodan çıkınca jeongguk suyu açtı ve elini suyun altına tuttu.

Elini biraz ıslattı ve sonra jiminin suratında gezdirdi.

Bir de peçete alıp sildi.

Sonra yavaşça elini kendi elinin arasına aldı ve onu da yıkadı.

Canı yanmasın diye yavaşca kuruladı.
Jimin mutlu oluyordu. Ona böyle ilgi gösteren pek kimse yoktu. Hatta hiç kimse yok hoseok dışında.

Sonra jeongguk jimin'in yüzünü elleri arasına aldı.

"herşeyi beraber atlatabiliriz jimin."

"ben geçmişten bıktım jeongguk."

"o zaman geleceğimizi biz yönlendirelim."

"gelecek için fazla yaşadım."

Jimin lavabodan çıktı.

Jungkook öylece kalmıştı.

Jiminin arkasından gidip kolundan tuttu.

"o zaman şimdiyi yaşıyacağız jimin." diyip,

İnce dudakları ile dolgun dudakların üstünü kapattı. Yavaşca ve narince öpmeye çalışıyordu. Bir kaç saniye sonra siyah tutamları olan da ona karşılık vermiş ve kollarını uzun olanın boynuna sarmıştı. Aşkı inkar etmesine rağmen şu an yanan tenin de tüm hücrelerine kadar hissediyordu jimin. Ama bu gelecek veya geçmiş istemediği gerçeğini değiştirmemişti.

Aydınlığa gidene kadar şu an'ı yaşayacaktı jimin.

Kolidorun ortasın da birbirlerine sevgilerini aktaran bu çifti ayıran çalan zil olmuştu. Jimin artık fazla umursamadı jungkook'un elini tuttu ve parmaklarını ona kenetledi.

Park jimin şu an'ını güzel yaşacağı sözü verdi kendine.

Hay GAYS hay meybuzlarım artık tatlı feelslik 15.bölümü bekleyin artık işler kızışacak.

Singularity 'Where stories live. Discover now