29.Bölüm "Belki daha fazlası"

11.8K 789 125
                                    

Saniyeler sonra salonun kapısının içinden içeri Hülya teyze yani Emir'in annesi girdi. Onu görmeyeli yıllar olmuştu. Eskiden evlerinden çıkmazdım. Kadın beni o zamanlar oğlu gibi benimsemişti. Annemden görmediğim ilgiyi ondan görürdüm. Mesela anneme "En sevdiğim tatlıyı yapsana." dediğimden yaptığı şey sevdiğim bir şey bile değildi. Ama Hülya teyze hakkımda her şeyi bilirdi.

"Oğlum." dedi sevinçle. Ardından beni gördü. Gözleri nefretle parladı. Acı vermişti. Bu gerçekten acı vermişti.

"Fırat?"

"Hülya teyze." dedim saçma bir enerjiyle. Ne yapacağımı bilemiyordum. Ağlamalı mıydım?

Sinirli bir iç çekip Emir'e döndü. "Ne oluyor?"

"Bir şey olduğu yok." diye mırıldandı Emir. Yere bakıyordu. Yerinden halen kapırdamamıştı. Belki ben olmasam mutlulukta annesine sarılırdı.

"Senin yurttan ayrılmanı onunla muhattab olma diye istedim. Peki söylesene neden burada?" Sesi acımasızdı. Sanki bahsettiği ben değilde azılı bir cinayet zanlısıydı.

Belki de haklı.

Dur Sezar. Ortalık zaten karışık.

Tamam.

"Çünkü ben istemedim. Çocuk değilim anne." dedi Emir sert bir sesle.

Durun ben de buradayım, diye bağırmak istiyordum. Ama tek yaptığım sessizce olan biteni izlemekti.

"Benim çocuğumsun. Ve sana her yönden zarar veren bu oğlanı istemiyorum."

"Onlar geçti gitti anne. Çocuktuk."

"16 yaşında pek çocuk olmuyor! Yaptıklarının bilincindeydi."

"Hülya teyze." dedim lafa girerek.

"Teyze deme bana." dedi sinirle.

"Peki. Hülya hanım. Biliyorum Emir'e haksızlık ettim ciddi manada. Ama üstünden zaman geçti ve ben aynı kişi değilim. Emir'e değer veriyorum."

"Eskiden vermiyor muydun sanki? Dengesiz isen dengesizsindir. Huylar değişmez." Her an bana saldıracak gibi bir tavrı vardı.

"Anne yeter!" diye bağırdı. Emir.

"Seni severdim Fırat. Gerçekten severdim. Emir için iyi bir arkadaş olduğuna inanırdım hep. Ama sen onu paramparça ettiğinde orada değildin. Bana taşınalım diye yalvardığında da." Şimdi işte onun sesi ağlamaklıydı.

"Ne yaptığımı biliyorum." dedim yumruklarımı sıkarak. Kendimi tutmasam ya ağlayacaktım ya da etrafı dağıtacaktım. Kontrolden çıkma sınırı dedikleri bu olsa gerekti.

"O zaman git. Çocuğumun evinden de hayatından da git!"

"Anne!" diye bağırdı Emir. "Bunu yapamazsın."

"Sorun değil. Giderim." dedim buruk bir gülümseme takınarak.

"Hayır. Gitmiyorsun."

"Gidiyor ve bizde seninle özel konuşuyoruz."

Kafam uçmuş gibiydi. Emir'in odasındaki kıyafetlerimi ve çantamı düşünmeden salondan çıktım. Emir peşimden gelip kolumu tuttu.

"Gitme Fırat. Ben özür dilerim." dedi boğuk sesiyle.

"Sorun yok sevgilim, sonra konuşuruz."

"Hayır var."

"Yok. Gerçekten." diyerek başımı salladım ve askılığa astığı montumu alıp evden hızla çıktım. Zira durduğum her dakika vücuduma iğneler saplanıyor gibi hissediyordum.

ANAFOR (BOYXBOY)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt