16.Bölüm "Yeneceğim kişi"

17.2K 1K 385
                                    

Ölü gibi geçirdiğim bir haftasonunun ardından okula gidiyordum. Yüzüm hala bembeyaz, bedenim yorgundu. Emir'in benimle ilgilenmesi iyi gelmiyordu. Ruhen çökertiyordu çünkü beni.

Ben kabullensem ne olurdu? Ona delicesine dokunmak istediğimi, tenini öpmek istediğimi, kimsenin ona dokunmamasını istediğimi... Yapamazdım ki. Öpemezdim, dokunamazdım, rahat bir nefesle sarılamazdım.

Ne hissetiğimi bilmiyordum ama içimden gelen dürtüleri de inkar edemezdim. Seneler geçmişti evet ama ona bağımlıydım ondan kopamazdım. Kokusuyla uykuya daldığım insandan kopmak zaten düşünebileceğim bir şey değildi.

3 senedir nefes almıyordum. Şimdi yıllar sonra yeniden oksijene kavuşmuşken vazgeçemezdim. Bu yüzden kabullenmek zorundaydım. Reddedersem nefesimi de reddeder boğulurdum. Sırf ima etti diye Erim'e de Umut'a da kızmıştım. Hala kızıyordum ama, kendime. Fakat reddedemiyordum.

Yine de birilerine ihtiyacım vardı. Anlatmaya ihtiyacım vardı. Beni anlar mı bilemesemde konuşmaya hasret duyduğum anneme, düştüğüm bataklıktan beni kurtaran Erim'e, en çokta uzun zamandır uğramadığım o mezar taşının başına gitmeye ihtiyacım vardı.

O yüzden yarın akşama bilet alırken pek düşünememiştim. Haber falan vermemiştim. Anahtarım yoktu yani tek yapabildiğim evde olmalarını ummaktı.

Kulaklarımı dolduran yabancı müziğe eşlik edip adımlarımı hızlandırdım. Durağa gidecektim, bugün yürümeye mecalim yoktu.

...

"Bu akşam bir çakma Ölü Ozanlar Derneği toplantısı?" diye sordu Umut sırıtarak.

Mükemmel düşüncemden ona da bahsetmiştim. Hemen benimsemişti beni şaşırtmayarak.

"Hiç keyfim yok ya."

"Bu beni alakadar etmez geleceksin." dedi umursamazca.

"Size mi?" dedim yenilgimi kabullenerek.

"Barışlara, bende bilmediğim için Aliyle gideceğiz."

"Ali demek hiç sevmediğin şu Ali?"

"Ya oğlum şuan aramız iyi gibi Ezgi bana yürüyor sanmıştım ondan bozulmuştum yoksa tatlı çift valla."

"Öyle diyorsan iyi."

"Merhaba oturabilir miyim?" dedi tanıdık gıcık bir ses.

Geldi yine tipini...

Leyla cevap beklemden gülümseyerek oturdu.

"Ben Leyla." dedi Umut'a.

"Umut." dedi anlamsız bakışlarla kıza bakarak.

"Fırat'ın sınıfındanım bahsetmiştir."

"Yo bahsetmedi." dedi Umut. Aferin Umut. İlk defa bi mantıklı hareket.

"O zaman ben bahsederim."

Yav of bahsetme. Git işte.

Ettiğimiz muhabette katılıp bizi yorsada bir şey diyemedik. Umut anında hissetmişti galiba kızdam hoşlanmadığımı.

"Sevgilinle bir sorun çıktı mı?" dedi birden.

"Çıkmadı." dedim can sıkıntısıyla. Al şimdi Umut'a açıkla.

"Haa iyi."

"Sevgilin mi?" dedi Umut şaşırarak.

Fasulye faydalı yiyecek söylemiş miydim?

"Av sen bilmiyor muydun?" dedi Leyla hiçte samimin olmayan bir tavırla.

"Ben gideyim en iyisi." diyerek kalkıp gitti ve bana ne oluyor bakışları yollayan Umut'la beni yalnız bıraktı.

ANAFOR (BOYXBOY)Where stories live. Discover now