"Siz kavga mı ettiniz?"

Justin kaşlarını çattı. "Hayır, ben şehirden ayrılmadan önce onu gördüm. Bana veda etti." 

Alfredo elini Justin'in omzuna koydu. "Onun yanına gidip bir şey var mı diye kontrol etmelisin."

"Neden?" diye sordu Justin. Kontrol etmesi gereken ne vardı? Sadece kız arkadaşıydı.

Alfredo, kafasına çok sert sayılmayacak bir şaplak attı. "Kız arkadaşın garip davranıyorsa, nedenini öğrenmelisin."

"Siktir." Justin, Alfredo'nun ona vurmasıyla inledi.

Alfredo, parmağını ona doğrulttu. "Ona mesaj at ve derslerinin ne olduğunu sor. Onunla konuş. Sikik bir tatil yüzünden kız arkadaşını haftalar boyu görmedin ve onu hiç özlemedin mi?"

"Sadece birkaç hafta oldu."

Alfredo şok olmuşçasına kafasını salladı. "Sevgilim bu okulda olsaydı, senin gibi bir aptalla takılmak yerine onunla beraber olurdum." 

Justin, kendini savunmak istercesine ellerini kaldırdı. "Tamam, tamam onunla konuşacağım. Lanet olsun." 

Alfredo çok aşırı tepki verdi, diye düşündü. Selena iyiydi.

❀❀❀

Justin'in öğle yemeğinden önce Selena ile herhangi bir dersi yoktu, bu yüzden öğle yemeğinde onu göreceğini düşünüyordu. Kafeteryaya yöneldi ve öğle yemeğini alıp arkadaşlarının bulunduğu her zamanki masasına ilerlerken bazı insanlara selam verdi. 

"İşte geldi," Sofia Richie parlak bir şekilde gülümsedi ve Justin'in yanına oturması için eliyle yanındaki boş sandalyeyi işaret etti. "Yanıma otur."

Sofya Richie henüz birinci sınıftaydı, ama bir şekilde kendini başka türlü olduğuna inandırmaya çalışıyordu. Her zaman gereksiz bir drama yaratıyordu.  Justin ve arkadaşları, onun ne zaman onlarla beraber oturmaya başladığı hakkında hiçbir fikre sahip değillerdi.

Justin omuzlarını silkti ve sandalyeye oturmadan önce yemeğini masaya koydu. Arkadaşları, Noel'de ne yapıp, ne yapmadıkları konusundaki konuşmalarına yeniden başladı. 

"Selena nerede?" Alfredo merakla sordu. "Onunla konuştun mu?"

Justin brokolisinden bir ısırık alırken yanıtladı, "Uh, hayır. Onunla sabah dersim yok."

"Ona mesaj atmadın mı?" Alfredo şok olmuş bir şekilde, onaylamazcasına başını iki yana salladı.

Sofia konuştu. "Kimin umrunda?" Justin'e daha fazla yakınlaştı. "Çok sinir bozucu, Justin'in onu görmek için neden hızlı davranmadığını anlayabiliyorum."

"Sanki sen daha iyiymişsin gibi," Alfredo iğneleyeci bakışlar atarken, Sofia gözlerini devirdi ve bir şey demedi.

"Ve Selena onun kız arkadaşı." Demi, olaya el atarak konuştu. "Eğer onunla vakit geçirmeyeceksen, neden onunla çıkarsın ki?"

Demi, omuz silkti. Hiç kimseyi umursamadı ya da onu umursamadı, ve kesinlikle onunla uğraşmayacaktı.

Demi'nin onun için takılıp kalması şaşırtıcıydı. Selena, Taylor ile daha fazla takılmaya başladığından beri Demi, ona gerçekten sinirlenmişti.

"Aman Tanrım, bu tamamen beni andırıyor." Taylor ciyakladı. "Tom ve benim ne yaptığımı bilmek ister misin?"

Ahh, Taylor. Birinden yeni ayrılmıştı, ayrıldığı kişinin sosyal medyada son derece kötü görünmesini sağladı ve 24 saat içinde yeni biriyle tanıştı. Neden bu kadar popüler olduğu hala bir gizemdi.

Demi iç çekti. "Gerçekten hayır. Ve Calvin ile ne zaman ayrıldın?"

Taylor, Demi'ye alayla sırıttı "Onunla dün ayrıldım. Güven bana Tom çok daha iyi."

Justin gözlerini devirdi. "Kimse bunu umursamıyor. Ayrıca Selena da yakında ya da başka bir yerde olmalı."

O gelmemişti..

  ❀❀❀  

Sonunda Justin, son ders Selena ile karşılaşmıştı. Müzik dersiydi ve tanıdık esmer ten, en arkada kapüşonunu kafasına geçirmiş, önündeki deftere bir şeyler karalıyordu. Justin, içeri girdiğinde o başını yukarı kaldırmadı.

Justin, oturduğu yere doğru yürüdü ve masasının önünde durdu. Selena başını kaldırdığında, kulağındaki kulaklıkları çıkardı. "Justin!"

Justin'in yüzü ifadesizdi. "Hey."

Selena'nın yüzünün, ona gülümsemeyince düştüğünü fark etti. "Nasılsın?"

Justin omuzlarını silkti ve Selena'nın yanındaki boş olan yere oturdu. Ağzını açmasını ve can sıkıcı şeyler hakkında konuşmaya başlamasını beklerken iç çekti.

Selena çok konuşan bir tipti. Her zaman konuşabilirdi. Yarın yokmuş gibi, Justinle sürekli konuşurdu ve her zaman onun saçmalıklarından şikayet eder dururdu. Bazen kulağını çeker ve onu dinlemesini isterdi. Justin ise, genellikle susmasını söylerdi. 

Bugün, Justin her zaman yaptığı gibi konuşmaya başlaması için hazırlandı ve ona susmasını söylemeye hazırdı, ama sessizce karşılandığı zaman şaşırdı. Ona baktığında, önündeki deftere geri dönüp dalgın dalgın şekiller çizdiğini fark etti.

Garip, o dalmıştı. Belki bugün konuşacak bir şey yoktur diye geçirdi içinden.

Zil çaldı ve müzik öğretmeni içeri girdi. Kendisini Bayan Hemmings olarak tanıttı. Justin gerçekten söylediği şeylere dikkat etmiyordu, çünkü genellikle herhangi bir öğretmen dikkatini çekmiyordu, ama sözlerini duyuyordu: "final sınavı" ve "ortalamanın büyük kısmı" hakkında konuşuyordu.

Selena'ya doğru eğildi. "Ne hakkında konuşuyor?"

"Um," parmaklarıyla oynadı. "Yazılı dönemine girdiğimizi, sınava girmek istemezsek girmeyeceğimizi ancak kendi müziğimizi hazırlayıp, sınav notu olarak onun geçerli olacağını söyledi."

Justin sandalyesine yaslandı. "Oh."

"Kendi müziğini mi oluşturacaksın?" Selena, kaşlarını kaldırarak baktı.

"Bilmiyorum." Justin omuz silkti.

"Bunu yapmayı düşünüyorum aslında. Ben eskiden-"

Justin, ona doğru elini kaldırdı. "Evet, umrumda değil."

Bu, onu görmezden gelip konuşmaya devam ettiği kısımdı. Gözlerini devirdi, ama daha sonra onun konuşmayı kestiğini fark etti.

Göz ucuyla ona baktığında, tahtada yazan notları deftere geçirdiğini gördü. Ne sikim oluyor?  diye geçirdi içinden.

Bekle, neden şikayet ediyorum? Ne kadar rahatsız etmeyi bırakırsa, o kadar iyi, diye düşündü.

Justin omuz silkti ve ders boyunca durumu görmezden geldi.

----

JUSTIN'İ FENA TOKATLAYASIM GELDİ AMK 

Perfect   || JelenaWhere stories live. Discover now