HJ / BÖLÜM ON SEKİZ

378 33 13
                                    


Selamlar!

Bölüm hakkındaki görüşlerinizi belirtin lütfen.

İyi okumalar!



İnsanlar bazen olacakların iyi mi kötü sonuçlanacağını bilmeden kararlar alır.

Derler ki, pişman olmayacağım.

Ve bu onların kendi sorumluluklarını üstlenmenin bilincinde olmanın mükemmel bir örneğidir.

Velakin; sonuçlar her zaman umulduğu gibi olmaz.

Yaklaşık iki aydır bir insan vücudunda varlığımı sürdürüyordum. Beni bir bilgisayar programı olarak yaratan, tüm elektronik cihazların işlevlerinde yer alan bir mekanik görsel ve duyusaldım. Asıl olmam gereken yere varmakla uğraşırken o kadar çok şeyi görmezden geldim ki, belki de en büyüğünün hedefim olduğunu fark etmedim.

Bazen pişman olmak iyidir, bazense arkanı dönüp gitmen gerekir.

Olmam gereken yer her zaman bu kadar karmaşık ve içinden çıkılamaz bir yer miydi? Yoksa içinden çıkılamayan şey ben miydim bunca zaman?

"Kanıtla." dedi Tony, kararlı bir şekilde bakarken, silahının ucu titremiyordu artık. Bu titremesinden daha kötüyken üstelik. En azından isabet oranı daha azdı.

"Beni yaratan senken, sana nasıl kendimi kanıtlayabilirim?"

Tony gözlerini kıstı. "Her kapıya gelen kendini Jarvis olarak tanıtacaksa işimiz var demektir."

Konuşmadan önce geçmişi taradım. Onunla çalışmamız gereken zamanları. Bir İndroit olmadığım anları.

"O halde neden bana Kanada'ya gideceğini söyledin?"

Sorumu duyunca duraksaması gerekti. Sorguluyor olmam onu elbet ki gerdi, bu yüzden sinirle bakmaya başladı ve cevapladı. "Özellikle söylediğim bir şey olsa kastım olurdu çocuk."

"O halde sana elimden geldiğince kanıtlayayım. Bana soru sor."

"Amacın ne?" diye girişti birden. Bunun geleceğini biliyordum.

"Sana kendimi kanıtlamak."

"Kulenin sistemlerine nasıl sızdın?"

"Yabancısı olmadığım yer Bay Stark. Tarayıcı beni tanıdı. Kodlarını yazan bendim."

"İran'da ne işin vardı?"

İşte tuzak soru da buydu. "Beni bulabilmek için RAID disklerini tamir etmeniz gerekmiyor muydu?"

Tuzak sorunun cevabı onu şaşırtmış olmalıydı ki silahını indirdi. "Bunu nereden biliyorsun?"

"Bulmak zor olmadı. Adamı bulamadığınızı biliyorum Bay Stark. O öldü."

Ve tekrardan hedef tahtası oluverdim. "Ona ne yaptın?!"

Ellerimi tekrardan sakince kaldırdım, ne zaman bu kadar yargılayıcı olduğunu bilmiyordum. "Sakin olun lütfen. O zaten birkaç sene önce ölmüştü. Kayıtları size gösterebilirim."

"Köydekiler bana onun yerini gösterdi."

"O bir İndroit'ti."

Ve tekrardan durakladı. Bu, onun bir şeyleri çözmeye başlamasının başlangıcıydı. "Bay Stark. Onu büyük ihtimalle çorak bir alanda alnından vurulmuş halde bulmuşlardır. Onu ben vurdum, yalan değil." Ellerimi indirip devam ettim. "Çünkü bana, beni bu bedene sokan kişiye geri dönmem gerektiğini söyleyip durduğunda gerçek olmadığını fark etmiştim."

HUMAN J.A.R.V.I.SWhere stories live. Discover now