HJ / BÖLÜM BEŞ

950 87 24
                                    

Yeni bölümden herkese merhaba!

Umarım sizi tatmin edecek kadar uzun bir bölümdür.

Medya Jarvis Riggins!

İyi okumalar!

Hava kararıyordu, caddeler arabaların sarı ve kırmızı ışıklarıyla doluyor, insanlar eve gitmek uğruna birbirleriyle yarışıyordu.

Ben mi?

Ben ise, kavgada bizi alan polislerden paçamı kurtaran Luke ile jipte oturmuş, akşam trafiğinde olmayan acelemizle birlikte önümüzde sıra sıra dizilmiş düzinelerce arabalara bakıyorduk.

Sistemlerde devlet kaydım olmadığını, polis memurunun beni bulamamasıyla fark etmiş ve onu tekrar kontrol etmesiyle ilgili uyarırken sistemlere girerek kaydımı yapmıştım.

Adamların zaten sabıkası vardı, onları dövmeme rağmen -ki evet hepsini teker teker benzetmiştim, şikayetçi olmuş ve içeri girmelerini sağlamıştım.

Başıma bela almış mıydım?

Sanırım. Evet.

Umurumda mıydı?

Kesinlikle hayır.

Peki neden?

Çünkü ben Jarvis'im.

Luke biren bire kahkaha atarak gülmeye başlayınca düşüncelerime ara verdim ve başımı çevirip ona baktım. Gerçekten de onu sorgusuz sualsiz yargılamama rağmen beni karakoldan almış ve neler olduğunu büyük bir ilgiyle dinlemişti. Şimdi ise neredeyse gözlerinden yaşlar gelene dek gülüyordu.

Sonunda biraz sakinleştiğinde, bu kez de onu öylece izlememe gülmeye başladı.

Bu, kendimi tutamamama neden olunca güldüm ve omzuna vurdum. "Kes şunu! Neye gülüyorsun?"

Arabalar hareket etti, biz de hafifçe öne gittiğimzde yine durduk, önümüzde kırmızı, arkamızda sarımsı araba farları vardı ve her ne kadar hava kararıyor desem de, gece aydınlıktı.

"Ben sadece-" daha sözünü bitiremeden yeniden gülmeye başladığında yeniden vurdum. Bu kez kendisini durdurabildi. "bilmiyorum ki." gülmekten katıldığı yerde doğruldu. "Seni karakoldan aldım. Herhalde bundan daha komik bir şey yaşayamazdım."

Güldüm, ama bugün yaptığım şeylerden sonra iç çektim ve arada bir ilerleyen arabalara göz gezdirirken Luke'tan özür dilemek için kendimi hazırladım.

"Seni yargıladığım için üzgünüm Luke. Bazen," ona döndüm. "sağlam bir piç olduğunu unutuyorum."

Başını yasladığı elinden kaldırmadan güldü. "Seni de artık gördüğümüze göre, sanırım bunlara alışmaya başlasak iyi olur."

Anlamadığımı belirtmek için kaşlarımı çattım.

"Bizimle ne zamana kadar kalacağını bilmiyorum Jarvis. Ailenin olmadığını ve kendin için daha iyi bir hayat kurmak adına New York'a geldiğini söyledin fakat bunlardan başka bir şey anlatmadın. Mesela, ayrı bir eve çıkacak mısın, ya da okuluna devam edecek misin, var olduğunu düşündüğün akrabalarını arayacak mısın, gibi."

Kaşlarım normal hale döndüğünde Luke direksiyonu bıraktığı halde birkaç metre daha ilerledi. "Seni kovuyormuş gibi konuşmuyorum Jarvis, aksine bizimle kalman için her şeyi yapabilirim ama bu senin hayatın. Sen benim ailem ve hayatım için her şeyi yapıyorsun ama ben, senin hakkında bunlar dışında bir şey bilmiyorum."

Gözlerimi kaçırdım.

"Eğer bunları hatırlatmak seni üzüyorsa, üzgünüm dostum." dedi elini dizime koyarken. "Ama bana bunları anlatmalısın ki sana ortak olabileyim."

HUMAN J.A.R.V.I.SDove le storie prendono vita. Scoprilo ora