20🍅[SEZON FİNALİ]

3.1K 295 236
                                    

"Hep senin yüzünden ıslandık Jongin! Hele bir hasta olayım, burnundan fitil fitil getireceğim bak gör! Kıçımı devirip yatacağım, sen de çayımı çorbamı ayağıma getireceksin!"

"Özür dilerim aşkım, öyle güzeldin ki öpmeyi bırakamadım. Hepsi benim hatam. Ama şimdi sıcacık yapacağım ben seni, hiç merak etme sen."

Yağmurun altında saatlerce şapur şupur öpüştükten sonra, tüyleri ıslanmış kedi yavruları gibi sırılsıklam, eve dönüyoruz ama kesinlikle bizim eve değil, kara çocuğun evine. Aksi takdirde bu perişan halimizi gören melek anneciğimden sıkı bir sorgunun yanında promosyon olarak tadı zehir, şifalı kocakarı çayları kazanacağımız aşikar. Jongin'in evinde ise kimse olmadığından bizi yargılayacak bir engizisyon mahkemesi de yok. Dolayısıyla çirkin bitki çayları ile acı hasta aşları da...

Islanmamızda en büyük kabahat benim olsa da bütün suçu Jongin'in üzerine umarsızca yıkarak yol boyu onu azarlıyorum, o da uslu uslu durumu kabullenerek özür diliyor benden. Arada sokulup ense köküme öpücükler konduruyor, sırnaşıyor, kollarını göbüşüme sarıp karnımı okşuyor... Bu yaptıkları için de ayrıca kızıyor fakat kesinlikle yapmasına izin veriyorum.

Oyy, akıllı yarim benim. Nasıl da söz dinliyor! Ben de mevcut tüm şımarıklığımla hali hazırda Jongin'in zaten burnundan getiriyorum.

Yoo hiç kızmayın şimdi, o halinden memnun. Yani en azından memnun görünüyor. Benim böyle olmamın sebebi ise şu; birisine sizi terk etmesin diye olduğunuzdan iyi davranırsanız o kişi sizi değil, takındığınız maskeyi sever ve günün birinde, kırılgan bir anınızda -eninde sonunda- maskeniz düştüğünde sizi artık tanıyamadıklarını söyleyerek her şeyi bitirip çekip giderler. Buna sevgileri de dahil...

Fakat sizin en kötü, en çirkin yanlarınıza şahit olmuş biri, olduğunuz şekilde seviyorsa sizi işte o gerçektir.

Kısacası Jongin benim en çirkef hallerime dahi katlanmaya gönüllü ise, sevgisini ispat etmek için bunu yapmaya ihtiyacım var.

Pekala, bir parça özgüvensizlik de söz konusu kendi adıma. Hala daha Jongin'in niçin benim gibi birini sevdiğini anlayamıyor, buna inanamıyorum. Aşağılık kompleksimi kapatmak için de böyle hırçınlaşıyorum işte ve bunun da hayli farkındayım.

Fakat biliyorum, Jongin sevgisiyle kalbimin hasarlı bütün noktalarını iyileştirecek ve o gün geldiğinde ben de tıpkı diğerleri gibi normal bir insan olacağım, hatta belki Jongin'e duygularımı gerçek manası ve en katışıksız hali ile gösterebileceğim.

Şey, yani umarım...

Jongin el yordamıyla dolabını karıştırarak birkaç parça kıyafet çıkarıyor ikimiz için.

"Sevgilim, senin için de pijama çıkardım. Üzerimizi değiştirip uyuyalım."

Bu bana verdiği bol pijama ilk defa buraya geldiğimde bana verdiği ve içinde kaybolduğum fakat o zamanlar pek çok nedenden dolayı itiraz da edemediğim pijama.

"Çok büyük bu başka yok mu?" diye soruyorum astığım suratımla.

"Geçen sefer de bunları giymiştin ve sana çok yakışmıştı. Hem onlar en küçüğü, bana artık olmuyor diye ihtiyaç sahiplerine gönderecektim ama vazgeçtim. Buraya geldiğinde giyersin. Benim pijamamı giymen acayip tahrik edici." son cümleyi telaffuz ederken kaşları imayla yukarı kalkıyor.

Benimse aklıma o pijamaların içindeki halim geliyor. "Yakıştı mı?! Benimle dalga mı geçiyorsun sen? Resmen elbise gibi olmuştu, gömleğinin etekleri dizlerime uzanıyordu. Kollarımsa tamamen kaybolmuştu yenin içinde. Ve ne?! Yakışmıştı mı? Pis yalancı."

Abimin Kankası; Benim Baş DüşmanımWhere stories live. Discover now