Devirdiğim çamları, kırdığım potları, bir de yediğim bokları uç uca koysalar Çin seddini üç kere döner gelir. Eminim. Ama hepsini toplasan bu son ayıbımı geçemez.
Kendimden nefret ediyorum... Hep ediyordum, şimdi daha çok!
İstemeden de olsa Jongin'i içine soktuğum durumdan dolayı vicdanım kağıtla kesilmiş gibi inceden inceye sızım sızım sızlıyor. Zaten tek arkadaşı abimken artık bizim eve de gelmeyişi, o koca köşkte bir başına vakit geçirişi canımı yakıyor.
Bir de...
Bunu itiraf etmek benim için hiç kolay değil ama onu özlüyorum. Çok...
Öyle alışmışım ki, ruhumun ve dahi hücrelerimin içine öyle işlemiş ki, genomuma mutasyon geçirtmiş pezevenk. Belki de büyü yaptı bilmiyorum. Lanet olsun kafayı sıyırdım iyice.
Pekala, özlemektense kaşınıyorum demek daha doğru olur aslında, bariz rahat batıyor bana yoksa benimle uğraşmasını, canımı sıkmasını istememin mantıklı tek bir açıklaması yok.
Hazır ondan kurtulmuşken göbek atmalı, götüme de kına yakmalıydım. Üzüntüden kahretmek yerine kesinlikle bunu yapmalıydım.
Oysa ben şimdi oturmuş kara kara onu nasıl geri kazanacağımı, nasıl edip de başıma tekrar musallat edebileceğimi düşünüyorum. Boşlukta sallanan amorf kristaller gibi amaçsızca süzülüyorum oradan oraya. Kavga etmek istiyor canım, itlik puştluk yapıp kendime dayak attırasım var. Baya bildiğin kaşınıyorum. Ne yazık ki son beş yıldır Jongin'den başkası ile muhatap olmadığım için kavga edeceğim bile kimsem yok ağzını kırayım. Bakın bu bir dramdır.
Pekala, şu malum kahvaltıdan sonra neler oldu da yeni bir çıkmaza girdiniz diye sorarsanız durum şu; Chanyeol'ün Jongin ile konuşmasının, anne ve babamın ise bana azar kaymasının ardından Jongin benden de bizim evden de uzaklaştı. Temelli. Koskoca üç hafta oldu. Üç koca, koskoca üç hafta!
Biraz azar işiteceğimizi, belki işlerin ikimizin adına boka saracağını az buçuk tahmin ediyordum fakat bu kadarı bana bile sürpriz oldu.
Abimin ona ne dediğini bilmiyorum, öğrenmeye de fırsatım olmuyor. Zira ne vakit Jongin ile konuşmaya çalışsam beni bütünüyle görmezden geliyor. Abime sormaya da götüm yemiyor. Yav bir dur sen de ortalık karışık zaten diyorum kendime ama duramıyorum da tabi öyle.
Acaba abim buna pıçak neyim çekip de "Vay arkadaş! Kanka dedik bağrımıza bastık, evimizi açtık, yemeğimizi paylaştık, meğerse koynumuzda yılan besliyormuşuz! Kardeşimden uzak dur lan it! Yoksa seni anandan doğduğuna pişman ederim!" diye tehdit mi etti?
Yok artık, Chanyeol naif bir insan, yufka yüreklinin teki. Böyle bir şey yapması mümkün değil bir kere. Hem onu da geçtim Jongin ile kaç yıllık hukuku var. Dostunu satmak öyle kolay mı?
Yoksa annem bunu kenara çekip "Al şu parayı ve oğlumun peşini bırak! Onun geleceği parlak, kariyerine engel olma!" falan mı dedi?
Gerçi bunu dese dese Jongin'in annesi bana der. Ben de muhtemelen o parayı bir güzel kabul eder, ardından karıyla kızla çatır çutur yerim. Şaka lan şaka, ben ne bilirim karıyı kızı. [jdkskdjdhd]
Şaka bir yana sahiden de Jongin'in annesi önüme bir dünya para yığıp da ülkeyi terk et derse ben bir de valide sultan ile mi uğraşacağım yani? Hadi ama benim götümü şuradan şuraya kaldırmaya mecalim yok, başka ülkeye nasıl gideyim anasını satayım! Anasını derken Jongin'in anası değil, yanlış anlaşılmasın...
Yıldım! Amma engel var bu ilişkinin önünde ulan! Tabi en büyük engel benim, orası ayrı.
Cıvıyıp konuyu sulandırdığıma göre kara böceğe geri dönelim.
